MEDYA KÖŞESİ

Mehmet Y. Yılmaz'dan sosyalist olur mu?

Mehmet Y. Yılmaz 'ben sosyalistim nasıl darbeye destek olurum?' deyince biraz komik oldu tabii. Ergun Babahan da fırsatı kaçırmamış...

Mehmet Y. Yılmaz'dan sosyalist olur mu?

GAZETECİLER.COM

Star yazarı Ergun Babahan ve Mehmet Y. Yılmaz arasındaki polemik sürüyor. Babahan bugünkü yazısında Yılmaz'ın 'ben sosyalistim nasıl darbeye destek olurum?' sözlerini ele almış. Gerçi biz de merak etmiştik Yılmaz durdu durdu nasıl da bir anda sosyalist oldu? Ergun Babahan'ın bu konu için kayda değer bir

Sosyalist Mehmet sonunda batırdınız

(...)

Peki, darbe yandaşı gazeteciler listesinde yer aldığı için kıyametler koparan, ‘’Ben sosyalistim’’ diye haykıran Mehmet Yılmaz’ın durumuna da bir bakalım.

Yıl 2000, aylardan Aralık.

Ayın 19’u.

Güvenlik güçleri cezaevlerinde tam bir katliam yapıyor, operasyonun adını da utanmadan ‘’Hayata Dönüş’’ koyuyor.

Operasyon soncu 36 kişi canından oluyor.

Sosyalist! Mehmet Yılmaz’ın yayın yönetmeni olduğu Milliyet, dönemin İçişleri Bakanı Sadettin Tantan’ın ‘’Ölüm orucu yok, hepsi turp’’ gibi sözlerini ‘’Sahte oruç, kanlı iftar’’ başlığıyla manşete çıkarıyor.

O dönem Yeni Binyıl’ın yayın yönetmeniyim.

Medyakronik merkez medyanın bu olayla ilgili tutumunu eleştirirken şu değerlendirmeyi yapıyor:

‘’20 Aralık 2000 tarihli gazeteler haber gizleme-çarpıtma örnekleriyle doluydu. Günün en çarpıcı haberi hiç kuşkusuz resmî açıklamaya göre ‘kendilerini yakan’ kadın mahkûmlardan Birsen Kars’ın hastaneye kaldırılırken kameralara ‘Bizi, altı kadını diri diri yaktılar’ diye bağırmasıydı.

Ne var ki bu feryat, CNN Türk ve ATV kameralarına canlı yayında yansıdığı halde birçok gazete tarafından ya hiç görülmemiş ya da o korkunç fotoğrafa yazılan bambaşka metinlerle gerçek sanki tam tersiymiş gibi yansıtılmıştı. Birsen Kars’ın sözlerine sadece şu dört gazete yer vermişti: Yeni Binyıl, Radikal, Yeni Gündem, Evrensel...’’

Medyakronik, Mehmet Yılmaz’ın yönettiği Milliyet için ise şu değerlen

dirmeyi yapıyor:

‘’Medyanın ‘ezici çoğunluk’u ‘Devlet krizi’ geçiriyor... Ülkedeki medya, tarihinin en trajikomik dönemlerinden birisini yaşıyor. Milliyet bu yolda refiklerini sollamayı başardı. Cezaevlerinden onlarca ölü ve yüzlerce yaralının çıktığı bir günde Milliyet’in ‘HAYAT GÜZELDİR’ manşetinde karar kılması ideolojik, politik ya da ekonomik temelde aklın alabileceği nedenlerle açıklanamaz. Bambaşka, yepyeni bir analize ihtiyaç var. Bizce Milliyet çıldırdı... ‘Hayat güzeldir’ Evet evet haklısınız... Sevenler de kanatlıdır...’’

Belki de Çetin Doğan o gün Milliyet okuru olmuştur.

Belki de darbe yandaşı listesine bu habercilik anlayışı sayesinde girmişti Mehmet Yılmaz.

Ben bir yazı için özür dilerim, peki Mehmet Yılmaz anılarına bile saygı göstermediği 36 sosyalist insandan kaç kere özür dileyecek merak ediyorum.

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar