Mehmet Y. Yılmaz
Çünkü "şüphe" ile "kuşku"nun aynı şey olmadıklarını bu makaleden daha güzel anlatabilecek bir örnek olabileceğini sanmıyoruz.
Türkçe sözlük "Şüphe" ile "kuşku"nun eş anlamlı sözcük olduğunu yazıyor.
Yani; şüphe, kuşku demek...
Kuşku ise şüphe demek...
Biz ise şüphenin, kuşkudan çok daha masum, çok daha teşvik edici olduğuna inanmışızdır...
Şüpheyi, öğrenmek için tahrik edici bir duygu olarak algılarken; kuşkunun fitneci, vehimli bir şüphe olduğunu düşünmüşüzdür...
Bu kadar lâfı, Mehmet Y. Yılmaz'ın bugünkü Hürriyet'te "Tramvay galiba son durağa yaklaşıyor!" başlığı altında yayımlanan ve "şüphe" ile değil de "kuşku" ile yazıldığını zannettiğimiz makalesi üzerinde duracağımız için ettik.
Çünkü "şüphe" ile "kuşku"nun aynı şey olmadıklarını bu makaleden daha güzel anlatabilecek bir örnek olabileceğini sanmıyoruz.
Efendim;
Yılmaz arkadaşımız Başbakan Erdoğan'ın yıllar önce söylediği bir sözü hatırlatıp, gelecekle ilgili kuşkularında (Laik devlet çöktürülecek) nasıl da haklı çıktığını anlatmak istiyor...
Önce Erdoğan'ın bir zamanlar ettiği ve çok eleştirilmesine rağmen bizim o gün de sahiplendiğimiz (dönemin TÜSİAD Başkanı Muharrem Kayhan'ın da bizim gibi düşündüğünü hatırlıyoruz) sözü hatırlayalım:
“Demokrasi bir tramvaydır”...
Yılmaz tam olarak hatırlayamamış olmalı ki o cümleyi şöyle yazıyor:
“Demokrasi amaca ulaşana kadar binilecek bir tramvaydır”...
Yılmaz gibi bir entelektüelin, gelişmiş bütün ülkelerde demokrasilerin amaç değil araç olduğunun kabul edildiğini bilmesi gerekir...
Amaç son noktadır, araç ise amaçlayanı son noktaya götüren şey...
Demokrasi amaç olduğunda ve varıldığında artık her şey bitmiştir...
Araç olduğunda sonsuza kadar ve her hedefte kullanılabilir...
Neyse, uzatmayalım...
Mehmet Y. Yılmaz alkollü içeceklerin üretimi, satışı, dağıtımı ve tüketimini yeniden düzenleyen yasadan yasakçılık (biz de aynı fikirdeyiz) çıkaranlardan...
Ama...
Yılmaz aynı zamanda bu konu nedeniyle gelecek kuşkusu yaşayanlardan ...
Yani; Yılmaz'a göre alkollü içkilere sınırlı da olsa yasak getiren Hükümet (Başbakan) artık nihahi hedefi olan "şeriat devleti"ne geldi...
Yani tramvay son durakta!..
Bizce ise ortada asla bir Şeriat devleti hevesi ve amacı yok...
ABD, AB ve bilumum batı ülkeleriyle böylesine entegre olmuş bir hükümet muhafazakârlıklarını daha ileri götürebilir belki ama demokrasiden ve laik cumhuriyetten vazgeçemez...
O halde son noktayı koyalım...
Aşırı kuşkuculuğu ile okurlarının da dünyalarını karartan Mehmet Y. Yılmaz kaybetti.
Yani; şüphe, kuşku demek...
Kuşku ise şüphe demek...
Biz ise şüphenin, kuşkudan çok daha masum, çok daha teşvik edici olduğuna inanmışızdır...
Şüpheyi, öğrenmek için tahrik edici bir duygu olarak algılarken; kuşkunun fitneci, vehimli bir şüphe olduğunu düşünmüşüzdür...
Bu kadar lâfı, Mehmet Y. Yılmaz'ın bugünkü Hürriyet'te "Tramvay galiba son durağa yaklaşıyor!" başlığı altında yayımlanan ve "şüphe" ile değil de "kuşku" ile yazıldığını zannettiğimiz makalesi üzerinde duracağımız için ettik.
Çünkü "şüphe" ile "kuşku"nun aynı şey olmadıklarını bu makaleden daha güzel anlatabilecek bir örnek olabileceğini sanmıyoruz.
Efendim;
Yılmaz arkadaşımız Başbakan Erdoğan'ın yıllar önce söylediği bir sözü hatırlatıp, gelecekle ilgili kuşkularında (Laik devlet çöktürülecek) nasıl da haklı çıktığını anlatmak istiyor...
Önce Erdoğan'ın bir zamanlar ettiği ve çok eleştirilmesine rağmen bizim o gün de sahiplendiğimiz (dönemin TÜSİAD Başkanı Muharrem Kayhan'ın da bizim gibi düşündüğünü hatırlıyoruz) sözü hatırlayalım:
“Demokrasi bir tramvaydır”...
Yılmaz tam olarak hatırlayamamış olmalı ki o cümleyi şöyle yazıyor:
“Demokrasi amaca ulaşana kadar binilecek bir tramvaydır”...
Yılmaz gibi bir entelektüelin, gelişmiş bütün ülkelerde demokrasilerin amaç değil araç olduğunun kabul edildiğini bilmesi gerekir...
Amaç son noktadır, araç ise amaçlayanı son noktaya götüren şey...
Demokrasi amaç olduğunda ve varıldığında artık her şey bitmiştir...
Araç olduğunda sonsuza kadar ve her hedefte kullanılabilir...
Neyse, uzatmayalım...
Mehmet Y. Yılmaz alkollü içeceklerin üretimi, satışı, dağıtımı ve tüketimini yeniden düzenleyen yasadan yasakçılık (biz de aynı fikirdeyiz) çıkaranlardan...
Ama...
Yılmaz aynı zamanda bu konu nedeniyle gelecek kuşkusu yaşayanlardan ...
Yani; Yılmaz'a göre alkollü içkilere sınırlı da olsa yasak getiren Hükümet (Başbakan) artık nihahi hedefi olan "şeriat devleti"ne geldi...
Yani tramvay son durakta!..
Bizce ise ortada asla bir Şeriat devleti hevesi ve amacı yok...
ABD, AB ve bilumum batı ülkeleriyle böylesine entegre olmuş bir hükümet muhafazakârlıklarını daha ileri götürebilir belki ama demokrasiden ve laik cumhuriyetten vazgeçemez...
O halde son noktayı koyalım...
Aşırı kuşkuculuğu ile okurlarının da dünyalarını karartan Mehmet Y. Yılmaz kaybetti.