Mehmet Y. Yılmaz Kanal D'ye de muhalif!
Son dönemin en muhalif Hürriyet yazarı olan Mehmet Y. Yılmaz Yandaş medya'yı ne ile suçladıysa aynı şekilde Kanal D'yi suçlamış...
GAZETECİLER.COM - Baştan söyleyelim. Bu haberde ince bir Mehmet Y. Yılmaz eleştirisi yapılacak. Aslında bu işi bugün Salih Tuna çok iyi yapmış, hakkını vermek gerek. Ama bunu da zaten başka bir haber olarak değerlendirdik bugün.
Mehmet Y. Yılmaz son dönemin en muhalif Hürriyet yazarı olarak öne çıkıyor. Ama daha önemlisi Doğan Grubu'na kesilen rekor cezadan sonra grubu temsil eden bir dil kullanmaya başladı. Kendisi adına değil Doğan Grubu adına konuşur gibi resim verdi. Zaten hem gazetesindeki köşesinde hem de çıktığı TV programlarında istikrarlı bir muhalefet tavrı içinde oldu.
Yılmaz bugün ilginç bir şaşırttı bizi. Yine hükümete ve hükümete yakın medya kurumlarına çakmış. Ama bu sefer Doğan Grubu'nun en önemli TV kanalı Kanal D'yi de eleştirmiş Yılmaz. Hem de öyle bir şekilde eleştirmiş ki 'Yandaş Medya' dediği gazete ve TV'leri ne ile suçluyorsa aynı 'suç'la itham etmiş. Yani 'ısmarlama haber, manüple edici haber' ile...
"Bazılarına ‘demokratik hak’ yasak!
16 Eylül’de Kanal D Haber’de “Türkiye’de demokrasinin durumunu” gösteren bir haber yayımlandı.
Haber, Gazi Mahallesi’nde baz istasyonlarına karşı yapılan gösterilerin “halk tepkisi değil, yasadışı bir örgütün organizasyonu” olduğunu iddia ediyordu.
Habere göre eylemciler Sosyalist Gençlik Derneği’nin yaz kampında yetiştirilmişlerdi.
Habere eşlik eden görüntülerde de sol yumruğu havada gençler, pankartlar ile hatıra fotoğrafı çektiren kızlı-erkekli gruplar görülüyor.
Haberin genel üslubuna bakarsanız, söz konusu kampa katılanlar yakalanmışlar, mahkeme de onları suçlu bulmuş ve eylemlerin arkasındaki gizli örgüt açığa çıkmış!
Böyle bir şey yok tabii!
Oysa 8 Eylül tarihli Milliyet’te de aynı haber başka şekilde yer almış.
Milliyet’in haberinde de gençlerin eğlendiklerinden, kendi aralarında atölye çalışmaları yaptıklarından söz ediliyor.
8 Eylül sabahı polisin SGD’ye düzenlediği operasyonla birçok genç gözaltına alındı.
Kanal D tarafından yayımlanan haber görüntüleri de o dava ile ilgili dosyada yer alıyor ve “gizli” olduğu için henüz avukatlarına bile gösterilmiş değil.
Belli ki bu tür sosyalist gençlik örgütlerinin “Türk demokrasisi içindeki” varlığına tahammül edemeyen birileri bu görüntüleri, gençleri peşin suçlu ilan etmek için servis etmiş.
Ergenekon Davası’nda aynı yöntemi kullanan polis ve savcıları eleştiriyorum.
SGD’ye karşı yapılan bu uygulama da onlardan hiç farklı değil.
Başbakan şu sözünü ettiği “demokratik açılımı” bir an önce yapsa da artık bu tür eski numaralar ile kamuoyunu kandırma alışkanlığından da kurtulsak, iyi olacak."
