Mehmet Ocaktan
Bu defa da yine "Mehmet Ocaktan kaybetti” derken bu seçimimden....
Mehmet Ocaktan'ın Ak Parti milletvekilliğini hatırlamıyorum...
Demek ki sessiz, sıradan bir milletvekiliydi.
Milletvekili olmadan önceki gazeteciliğiyle ilgili olarak da bilgi sahibi değilim...
Meselâ 28 Şubat sürecinde ben medya kartelinin hücumu altında demokrasi savaşı verirken de adını hiç duymamıştım...
Ama...
Son birkaç yıldır hangi televizyonu açsam onu görüyorum...
Akşam Gazetesi'nin de genel yayın yönetmeni aynı zamanda...
Keşke gazetenin arşivine girse de 1996 yılı Haziranı ile 1997 yılı Haziranı arasında Akşam'da yayımlanan makalelerimi okusa...
Demokrasi mücadelesinin nasıl verildiğini görse...
Hem de dönemin en güçlü "ekonomik ve askeri iktidar" sahiplerine karşı...
Ocaktan son yıllarda siyasal iktidar gücünü arkasına almış; muhalif siyasetçi ve yazarların haysiyetlerini, onurlarını, şereflerini, itibarlarını hem de "uydurma" haberlerle tırpanlıyor...
En son yaptığı "Uyduruk" haber (Türk Silahlı Kuvvetleri'nde 40 Paralel Paşa olduğuna ilişkin haber) hem Cumhurbaşkanlığı, hem başbakanlık ve hem de genelkurmay başkanlığı tarafından yalanlandı...
Ocaktan yalan haberi için özür diledi mi bilmiyorum...
Ama o saatten sonra özür dilese ne olacak?..
TSK ve haliyle genelkurmay yara aldıktan sonra...
Evet...
Biliyorum ki Ocaktan bana yine öfkelenecek...
Ama önce sakin olsun...
Sonra, benim nasıl ve neden böylesi engin bir deneyim sahibi olduğumu yönettiği gazetenin 16 ve 17 yıl önceki arşivlerine girerek öğrensin...
Kartel medyasının yalan, uyduruk, kasıtlı ve birçoğu da andıç olan haberleriyle ve o haberler üzerinden yorum yaparak namuslu insanların şereflerini soğan gibi doğrayanlara karşı verdiğim kavgayı görsün...
Ve şundan emin olsun ki:
Kendisine karşı kişisel hiçbir kırgınlığım falan da yok…
Hayatım boyunca ne yüz yüze görüştük ne telefonda konuştuk...
İşin ilginci...
Onun gibi küçük ve kısa far bakanlar bana çok sempatik bile gelir...
Ama...
Yalan, uyduruk, kasıtlı haberle mücadele edebilmek uğruna ekmeğini kaybetmiş biri olarak bugün; siyasi fikir açısından daha yakınım diye komşu mahallemde yapılan ayıpları görmezden gelecek değilim...
Yani...
Bu defa da yine "Mehmet Ocaktan kaybetti” derken bu seçimimden keyif alıyor değilim...
Ama mesleğimizin itibar kaybettirilmesine ve itibar kaybettirenlere de göz yumacak değilim...