Mehmet Metiner bile medyaya kızdı
AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner'in bile medyanın suskunluğuna tepki gösterdiğini söyleyen Ayşenur Arslan bakın neler yazdı.
GAZETECİLER.COM - Medya Mahallesi'nin "abla"sı Ayşenur Arslan, Yurt gazetesindeki köşesinde Medya göreve başlıklı bir yazı kaleme aldı.
Arslan, televziyon kanallarının TAKSİM adıyla Türkiye'ye ve hatta dünyanın her köşesine dalga dalga yayılan eylemleri 1-2 dakikada "toparlanan" haberlerle gördüğünü, böylece "Vazifelerini yerine getirdiklerini" ardından da Başbakan'ın konuşmasını canlı yayınlamaya başladıklarını yazdı. Arslan "Medya Göreve" diyen bir kampanya başlattıklarını ve haber alma hakkı için meslektaşlarının olan biten hakkındaki görüşünü sorduğunu yazdığı köşesinde ilginç bir da ayrıntıya dikkat çekti: AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner'in bile medyanın suskunluğuna tepki gösterdiğini söyleyen Arslan bakın neler yazdı.
MEDYA GÖREVE
"Medyamızın halleri o kadar içime, içimize oturdu ki, birkaç arkadaş oturup "ne yapabiliriz" diye konuştuk. Sonunda (elbette öncelikle) Taksime ulaşmaya ve bir kampanya başlatmaya karar verdik.
"Medya Göreve" diyoruz. Haber alma hakkımızı savunuyoruz.
Dün, akil insanlar heyetinden Avni Özgürel'le konuştum. "Böyle bir medya olur mu Allahaşkına! Şikayetine ve çağnna hiç düşünmeden katılırım" dedi.
ÖYMEN, URAS, ALTAN
Altan Öymen, zaten bu konuda bizim kadar dertliydi. "Ben de aynı şeyi yazacağım" diyerek şikayetimize katıldığını söyledi.
Güngör Uras da. çağrımı heyecanla karşılayanlardan biri oldu. "Haberleri bir tek Halk TV'den ve dünya televizyonlarından alıyoruz" dedi.
Mehmet Altan'la konuştum sonra.. Hem çağnya katıldı.. Hem de teşhisini koydu: "Medyanın bu tavn, rejimin niteliğini, kimliğini de belirliyor."
ULUDERE FIRTINASINI BERABER YAŞAMIŞTIK
Can Dündar, daha cümlemin sonuna gelmeden "evet, elbette evet" dedi. Ne de olsa medyanın "görmeme/duymama/söylememe" tavnna, Uludere olayında birlikte tanık olmuştuk. O sabah Medya Mahallesinde konuğumdu. Haberi, üstelik birkaç cümleden ibaret bir notla verdiğimde kopan fırtınayı birebir yaşamıştı.
VE AK PARTİ MİLLETVEKİLİ MEHMET METİNER
Ve Mehmet Metiner. AKP Milletvekili. Yine de, eski bir gazeteci olarak onun da görüşünü duymak istedim. Söyledikleri, belki iktidar korkusuyla susanlara bir nebze olsun cesaret verir: "Eylemlere karşı çıkarsınız veya savunursunuz. Bu, başka bir şey. Ama ortada bir olay varsa.. Hele haber değeri olan böyle bir olay varsa, medya bunu gözden kaçıramaz. Bu, vazifesini yapmamaktır."
Arslan, televziyon kanallarının TAKSİM adıyla Türkiye'ye ve hatta dünyanın her köşesine dalga dalga yayılan eylemleri 1-2 dakikada "toparlanan" haberlerle gördüğünü, böylece "Vazifelerini yerine getirdiklerini" ardından da Başbakan'ın konuşmasını canlı yayınlamaya başladıklarını yazdı. Arslan "Medya Göreve" diyen bir kampanya başlattıklarını ve haber alma hakkı için meslektaşlarının olan biten hakkındaki görüşünü sorduğunu yazdığı köşesinde ilginç bir da ayrıntıya dikkat çekti: AK Parti Milletvekili Mehmet Metiner'in bile medyanın suskunluğuna tepki gösterdiğini söyleyen Arslan bakın neler yazdı.
MEDYA GÖREVE
"Medyamızın halleri o kadar içime, içimize oturdu ki, birkaç arkadaş oturup "ne yapabiliriz" diye konuştuk. Sonunda (elbette öncelikle) Taksime ulaşmaya ve bir kampanya başlatmaya karar verdik.
"Medya Göreve" diyoruz. Haber alma hakkımızı savunuyoruz.
Dün, akil insanlar heyetinden Avni Özgürel'le konuştum. "Böyle bir medya olur mu Allahaşkına! Şikayetine ve çağnna hiç düşünmeden katılırım" dedi.
ÖYMEN, URAS, ALTAN
Altan Öymen, zaten bu konuda bizim kadar dertliydi. "Ben de aynı şeyi yazacağım" diyerek şikayetimize katıldığını söyledi.
Güngör Uras da. çağrımı heyecanla karşılayanlardan biri oldu. "Haberleri bir tek Halk TV'den ve dünya televizyonlarından alıyoruz" dedi.
Mehmet Altan'la konuştum sonra.. Hem çağnya katıldı.. Hem de teşhisini koydu: "Medyanın bu tavn, rejimin niteliğini, kimliğini de belirliyor."
ULUDERE FIRTINASINI BERABER YAŞAMIŞTIK
Can Dündar, daha cümlemin sonuna gelmeden "evet, elbette evet" dedi. Ne de olsa medyanın "görmeme/duymama/söylememe" tavnna, Uludere olayında birlikte tanık olmuştuk. O sabah Medya Mahallesinde konuğumdu. Haberi, üstelik birkaç cümleden ibaret bir notla verdiğimde kopan fırtınayı birebir yaşamıştı.
VE AK PARTİ MİLLETVEKİLİ MEHMET METİNER
Ve Mehmet Metiner. AKP Milletvekili. Yine de, eski bir gazeteci olarak onun da görüşünü duymak istedim. Söyledikleri, belki iktidar korkusuyla susanlara bir nebze olsun cesaret verir: "Eylemlere karşı çıkarsınız veya savunursunuz. Bu, başka bir şey. Ama ortada bir olay varsa.. Hele haber değeri olan böyle bir olay varsa, medya bunu gözden kaçıramaz. Bu, vazifesini yapmamaktır."
