Mehmet Barlas
Günümüzde karşılıklı olarak yanaklarımızdan birer gül koparıp kalplerimize asma olasılığı ne kadar da uzak?..
Mehme Barlas, SABAH'taki makalesine diye başlık atıyor...
Münir Nurettin Selçuk'un, Yahya Kemal Beyatlı'nın Kürdilihicazkar makamında besetelediği eserinin güftesini hatırlatıyor...
"Her ah bir hitab idi Körfez'de dün gece
Bin mah içinde bir meh-i taban olan sana
Her cevr her cefa yaraşır hüsn ü anına
Bidat kıl keremse de şayan olan sana
Tavsifi musikiye bırakmak diler Kemal
Bulmaz lisanda nağme sena-han olan sana"
Sonra de Orhan Veli'nin unutulmaz ve her zaman ezberlerimizde olan şiirini aktarıyor bizlere...
"Ağlasam sesimi duyar mısınız,/ Mısralarımda;/ Dokunabilir misiniz,/ Gözyaşlarıma, ellerinizle?/ Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, / Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu/ Bu derde düşmeden önce./ Bir yer var, biliyorum;/ Her şeyi söylemek mümkün;/ Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;/ Anlatamıyorum"
Ve...
Türk Atletizm Milli Takımı'nda şampiyonluklar yaşamış ve fakat 1970 yılından beri Yunanistan'da yaşayan Herkül Milâs'ın, "kelimeler kifayetsiz" kalınca iki ulusu (Türk - Yunan) anlatmak için çektiği belgesel filme getiriyor sözü...
Ve iki ulusun karşılıklı bir türlü kıramadığı, kırılmasına izin de verilmeyen "önyargıları"nı eleştiriyor...
Tam da bir Pazar günü, sakin kafayla okunup mutlaka düşünmek için zaman ayrılacak bir yazı...
Biz de Barlas'a, Marko Çolakoğlu'nun bir Türk sevgili için Mustafa Nafiz Irmak'ın güftesinden şarkılaştırdığı o güzelim Hüzzam eseriyla katkıda bulunalım:
Akşam dönüşü geçtim o esrarlı bağından
Bir gül koparıp kalbime taktım yanağından
Hicranı teselli diye içtim yanağından...
Günümüzde karşılıklı olarak yanaklarımızdan birer gül koparıp kalplerimize asma olasılığı ne kadar da uzak?..
Ve neden acaba?..
Her iki ulus bu soruya doğru cevap verdikleri gün her şey çok güzel olacak...
Bilvesile Mehmet Barlas "Günün Köşe Yazarı"dır...
Münir Nurettin Selçuk'un, Yahya Kemal Beyatlı'nın Kürdilihicazkar makamında besetelediği eserinin güftesini hatırlatıyor...
"Her ah bir hitab idi Körfez'de dün gece
Bin mah içinde bir meh-i taban olan sana
Her cevr her cefa yaraşır hüsn ü anına
Bidat kıl keremse de şayan olan sana
Tavsifi musikiye bırakmak diler Kemal
Bulmaz lisanda nağme sena-han olan sana"
Sonra de Orhan Veli'nin unutulmaz ve her zaman ezberlerimizde olan şiirini aktarıyor bizlere...
"Ağlasam sesimi duyar mısınız,/ Mısralarımda;/ Dokunabilir misiniz,/ Gözyaşlarıma, ellerinizle?/ Bilmezdim şarkıların bu kadar güzel, / Kelimelerinse kifayetsiz olduğunu/ Bu derde düşmeden önce./ Bir yer var, biliyorum;/ Her şeyi söylemek mümkün;/ Epeyce yaklaşmışım, duyuyorum;/ Anlatamıyorum"
Ve...
Türk Atletizm Milli Takımı'nda şampiyonluklar yaşamış ve fakat 1970 yılından beri Yunanistan'da yaşayan Herkül Milâs'ın, "kelimeler kifayetsiz" kalınca iki ulusu (Türk - Yunan) anlatmak için çektiği belgesel filme getiriyor sözü...
Ve iki ulusun karşılıklı bir türlü kıramadığı, kırılmasına izin de verilmeyen "önyargıları"nı eleştiriyor...
Tam da bir Pazar günü, sakin kafayla okunup mutlaka düşünmek için zaman ayrılacak bir yazı...
Biz de Barlas'a, Marko Çolakoğlu'nun bir Türk sevgili için Mustafa Nafiz Irmak'ın güftesinden şarkılaştırdığı o güzelim Hüzzam eseriyla katkıda bulunalım:
Akşam dönüşü geçtim o esrarlı bağından
Bir gül koparıp kalbime taktım yanağından
Hicranı teselli diye içtim yanağından...
Günümüzde karşılıklı olarak yanaklarımızdan birer gül koparıp kalplerimize asma olasılığı ne kadar da uzak?..
Ve neden acaba?..
Her iki ulus bu soruya doğru cevap verdikleri gün her şey çok güzel olacak...
Bilvesile Mehmet Barlas "Günün Köşe Yazarı"dır...