Mehmet Altan yine Star'a çaktı!
Mehmet Altan Gülin Yıldırımkaya'ya konuştu. Altan'dan Star gazetesi hakkında ilginç sözler geldi...
Mehmet Altan Gülin Yıldırımkaya'ya konuştu. Altan'dan Star gazetesi hakkında ilginç sözler geldi...
Önceki günkü yazınızda Star Gazetesi yönetimine mesaj verdiniz. Hasan Doğan zamanında size vaat edilenlerin yerine getirilmediğini yazdınız.
Nedir orada rahatsızlığınız? Size ne vaat edildi, ne olmadı?
O biraz da kendimi eleştiren bir yaklaşımdı. Normalde benim yaşıma gelmiş birisinin bu tür durumlarda ama sadece ne bu böyle bir para, pul vs. ilişkisi değil, orada geçişlerdeki muhataplar, üslup, nezaket, özen zaman içinde aşınıyor. Aynı zamanda da bunların en azından özen kayda alınabilecek bir iş değil tabii insanın kendi duruşu o özeni, saygıyı ve itibarı sağlama açıdan benim bir sıkıntım yok. Ama bir o ambiyansı ve o ortamı daha kalıcı kılabilecek daha deneyimli bir insan üslubunu hiçbir zaman edinmedim ben. Bunu söylemeye çalışıyordum. Gazete değil hayatta da söylerseniz ve bunun peşine düşmezseniz, çok aldırmam ama söylerim yani böyle. O zaman başka bir ortam vardı, o ortam kayboldu diye. O onu ifade eden bir şeydi.
Ayrılık sinyali miydi o yazı?
Hayır, hayır şöyle oluyor. Bir dönem bir işi başarmak için sürekli sizinle beraber olanlar, o iş başarıldıktan sonra ortadan kayboluyor. Bir şekilde o iş başarıldı, kurtarıldı proje olarak bakıyorlar. Ben ilişkilere proje olarak bakan biri değilim. Yani şimdi buraya geldik, işte yayın gerçekleşti, e tamam benim için artık bu proje bitti gibi size de bakmam buradaki yönetmen, rejideki arkadaşlarıma da bakmam, kameramanlara da bakmam yani. Siz benim için bu programı beraber yaptığımız dostlarımsınız, arkadaşlardır, tanışlardır. Şimdi, kimi insanlar proje olarak bakıyor. Ben o algıyı anlamıyorum. Yani benim o ilişkideki samimiyet ve güvenimle, diğerinin bana bir proje olarak bakması arasındaki garipliği anlatmaya çalışıyordum aynı zamanda o yazıda.
Peki bunu bu kadar açarak ilk kez burada mı anlatıyorsunuz? Yoksa kendilerine de anlattınız mı?
Her zaman söylüyorum. Türkiye'de birde böyle bir şey var. Bağırmayınca gücün yetmiyor falan duyulmuyor gibi bir şey zannediyorlar. Kibarlığı, güçsüzlük zannediyorlar Türkiye. Ben kibar olmayı tercih ederim. Ama bunu yanlış yorumlamamak lazım.
Önceki günkü yazınızda Star Gazetesi yönetimine mesaj verdiniz. Hasan Doğan zamanında size vaat edilenlerin yerine getirilmediğini yazdınız.
Nedir orada rahatsızlığınız? Size ne vaat edildi, ne olmadı?
O biraz da kendimi eleştiren bir yaklaşımdı. Normalde benim yaşıma gelmiş birisinin bu tür durumlarda ama sadece ne bu böyle bir para, pul vs. ilişkisi değil, orada geçişlerdeki muhataplar, üslup, nezaket, özen zaman içinde aşınıyor. Aynı zamanda da bunların en azından özen kayda alınabilecek bir iş değil tabii insanın kendi duruşu o özeni, saygıyı ve itibarı sağlama açıdan benim bir sıkıntım yok. Ama bir o ambiyansı ve o ortamı daha kalıcı kılabilecek daha deneyimli bir insan üslubunu hiçbir zaman edinmedim ben. Bunu söylemeye çalışıyordum. Gazete değil hayatta da söylerseniz ve bunun peşine düşmezseniz, çok aldırmam ama söylerim yani böyle. O zaman başka bir ortam vardı, o ortam kayboldu diye. O onu ifade eden bir şeydi.
Ayrılık sinyali miydi o yazı?
Hayır, hayır şöyle oluyor. Bir dönem bir işi başarmak için sürekli sizinle beraber olanlar, o iş başarıldıktan sonra ortadan kayboluyor. Bir şekilde o iş başarıldı, kurtarıldı proje olarak bakıyorlar. Ben ilişkilere proje olarak bakan biri değilim. Yani şimdi buraya geldik, işte yayın gerçekleşti, e tamam benim için artık bu proje bitti gibi size de bakmam buradaki yönetmen, rejideki arkadaşlarıma da bakmam, kameramanlara da bakmam yani. Siz benim için bu programı beraber yaptığımız dostlarımsınız, arkadaşlardır, tanışlardır. Şimdi, kimi insanlar proje olarak bakıyor. Ben o algıyı anlamıyorum. Yani benim o ilişkideki samimiyet ve güvenimle, diğerinin bana bir proje olarak bakması arasındaki garipliği anlatmaya çalışıyordum aynı zamanda o yazıda.
Peki bunu bu kadar açarak ilk kez burada mı anlatıyorsunuz? Yoksa kendilerine de anlattınız mı?
Her zaman söylüyorum. Türkiye'de birde böyle bir şey var. Bağırmayınca gücün yetmiyor falan duyulmuyor gibi bir şey zannediyorlar. Kibarlığı, güçsüzlük zannediyorlar Türkiye. Ben kibar olmayı tercih ederim. Ama bunu yanlış yorumlamamak lazım.