Meğer Burcu Esmersoy da aldatılmış!

CEREN GİBİ GİTMEYECEKSİN DİYEMEM

Burcu: İçimde bir Ceren varmış. Ama Ceren'in açıklığıyla yaşayamıyormuşum ilişkiyi. Mesela o otobüsteki;'Hayır o bekarlığa veda partisine gitmeyeceksin Celal.' şeklinde başlayan ve bitmek bilmeyen bir tartışma var ya o aslında konunun özeti bence.

Ezgi: Evet. Aynen öyle.Tam da öyle.Doğru. Açıklığıylaa yaşayamıyorum derken hani gitmesini istemesen bile söyleyemezsin..

Burcu: Evet. Söyleyemem.

Ezgi: Haa. Anladım şimdi.Ben söylerim.Söyleyemezsen çatlarım.

Burcu: Sonra çatlarım. Aynı noktada bulaşacığız kesin.Çatlama konusunda varım ama ben söylemeden çatlıyorum.

Ezgi: O çok fena ya. Ben ağzında bakla ıslanmayan biri olduğum için...

"İT GİBİ SÜRÜNSÜN İSTİYORUM"

Burcu: Ellerimi yolup, tırnaklarımı yiyip filan böyle..

Ezgi: Şaka yapıyorsun...

Burcu: Tabi yani uykuyla iyileştirmeye çalışıyorum kendimi. Uyuyayım geçecek diye. Yani uyursam geçecek o gece çünkü. Hani sabah günaydın deriz belki birbirimize eğer çok şanslıysak diyip öyle geçiriyorum. Ceren mesela o duygularıma çok tercüman oldu. İt gibi sürünsün istiyorum lafı var ya o benim ağzımdan hiç çıkmadı. Ama hissetmişimdir herhalde büyük ihtimalle diye düşünüyorum. Utanarak söylüyorum. Çok özür dilerim...

Ezgi: Repliği söyleyince insanlar a-aa o kadar da değil diyebilir ama filmin içinde gerçekten öyle biryerde söylüyor ki... Kargo kutusundan çıkan kendine ait olmayan eşyalarla karşılaşınca artık bir kadını çıldırma noktasına taşıyor aslında o laflar. Dolayısıyla tam da yerini buluyor o cinnet anında söylediği sözler...

NASIL ALDATILDIĞINI ANLATTI

Burcu: Çok özür dilerim. Sen söyleyince o kargo kutusundan çıkan eşyalar hikayesi... Ben kendimden bir hikaye anlatmak istiyorum. Ben de bir erkek arkadaşımın evinde küpemi unutmuşum. Bir daha gittiğimde temizlik işleriyle uğraşan hanımefendiye 'Gülüm'cüğüm küpemi unutmuşum.' dedim. 'Haa. var buldum' dedi. Bir avuç küpeyle geldi. 'Hangisi sizin?' dedi. 'Hiçbiri' dedim.

Ezgi: İnanmıyorum çok fenaymış...

Burcu: Yani ona benzer hikayelerin yaşandığı zamanlar olmuştur herhalde. Yani Ceren'in yaşadığı da yine, yani kutudan başkasını eşyalarının çıkmasıyla başlayan o sinir harbi çok daha bambaşka bir hale geliyor gerçekten.