Milliyet'ten ayrılma sürecinde en çok bir veda yazısı yazmasına izin verilmediği için üzgün olduğunu dile getiren Ece Temelkuran medyanın üstünde ciddi bir terör olduğunu iddia ediyor ve "Öyle görünüyor ki içinde bulunduğumuz süreç en çok düşünen, yazan-çizen insanları harcayacak. İnsanların ekranda sinir krizi geçirerek düştüğünü görüyorum. Ben öyle düşmek istemiyorum. Kendimi bu öğütücü sürece harcatmak istemiyorum" diyor. Habertük'ün Ece Temelkuran'ı transfer ederek yazar profilini yükselttiği yönündeki haberlere ise oldukça kızgın. Temelkuran "Ya zaten Habertürk'ün yazar profili gayet yüksek. Bu tür yorumlar bir kaç yerde yapıldı ve açıkçası ben bundan çok rahatsız oldum. Bu çok ayıp bir şey. Kendimi kötü hissettim" diyor.

"Feminist misiniz?" sorusuna "Ay yoksa siz değil misiniz?" diye cevap veren Ece Temelkuran medyadaki erkek egemen yapıyla ilgili olarak ise şunları söylüyor: "Medya tüm değerleri ve meşguliyetleriyle bir ‘ergen erkek medyası.' Bunu söylerken de ne kadar korkunç şeyler kast ettiğimi anlıyorsunuzdur! Sadece kadınlara olan ilgilerinden bahsetmiyorum. Tüm dünyayı ergen bir erkek bakışıyla değerlendirdiklerini düşünün. Böyle bir medyada 40 yaşında bir kadın gazeteciye ‘teyze' gözüyle bakıyor, onun deneyimlerinden yararlanmayı düşünmüyor..."