Medyanın Borat ve İvedik'leri...

ADNAN BERK OKAN
Bre izansızlar!...
Bre vicdansızlar!..
Bre vefasızlar!..
Bre ahlâk fukaraları!..
Bre Allah'tan korkmaz, kuldan utanmazlar!..
Bre dinsizler!..
Bre imansızlar!..
Bre medyanın Boratları!..
Bre okur aleminin İvedikleri!..
Yuh ulan size!..
Yuh kere yuh desem yetmez!..
Yuh üstü milyar kere, trilyon kere yuh!..

Deniz Baykal'ı savunmam karşılığı kaç lira ödenmişmiş...
Ülen suçlayın da adam gibi suçlayın canımı alın ama saçmalamayın...
Deniz Baykal'ı savunmakla elime ne geçecek?..
Olmayan yetkisiyle beni CHP Parti Meclisine mi seçecek?..
Olmayan servetinden bana kaynak mı aktaracak?..
Beni İş Bankas'ına "Yönetim Kurulu Üyesi" mi atayacak?..
Yuh ulan!..
Neymiş?..
Deniz Baykal bana ne vermişmiş ki şimdi de onu savunuyormuşum?..
Ne verecek?..
Hani 340 bin Dolara yalancıktan bir yat satın almış ya; işte onun yarısını yalancıktan benim üzerime yapacak...

Ulan o kadar "gerçek bilgi" veririm...
O kadar "samimi eleştiri" yaparım inanmazsınız da şimdi siz tutar bu son yazdığım gırgırı ciddiye alıp, "Deniz Bey Yatın yarısını ABO'ya yaptı" diye yırtınır durursunuz bir yerlerde...
Çünkü "Yalan" haberde de "Yalan haber Üzerine Yorum Bina Etmekte" de üstünüze yoktur sizin...


Bre izansızlar!...
Bre vicdansızlar!..
Bre vefasızlar!..
Bre ahlâk fukaraları!..
Bre Allah'tan korkmaz, kuldan utanmazlar!..
Bre dinsizler!..
Bre imansızlar!..
Bre medyanın Boratları!..
Bre okur aleminin İvedikleri!..

Deniz Baykal'ı savunmak değil ama sizin saldırılarınıza karşı elimden geldiğince korumaya çalıştığımı itiraf ediyorum...
Yahu, her gün en az altı kilometre yürüyen adamı evine hapsettiniz yetmedi mi?..
"340 Bin Dolar verdi yat satın aldı" yalanı ile Etro Kemal'e karşı "Metro Deniz" yaratmak istediniz utanmadan...
Ve yalanınızı yüzünüze vurduğu halde manşetten attığınız palavrayı düzeltmediniz...
Jandarma ve Emniyet'in hazırladığı raporda Deniz Bey ve Nesrin Hanım'ın adları bile geçmediği halde, "Raporda montaj var ama görüntüdeki kişiler Baykal ve Baytok'muş" yalanını uyduracak kadar aşağılaştınız...
Daha da öte geçtiniz ve yalanınızı yüzünüze vurmak için telefonla bağlanan Kriminal Daire yetkilisinin yüzüne telefon kapattınız (Eline sağlık Hacer... Ne güzel vurmuşsun o ayıbı o hanımın yüzüne)...
Yetmedi...
"Deniz Baykal, CHP'nin oyları artsın diye Baytok'la birlikte olduğu görüntüleri çekti ve internette yayınlattı" gibi; ortalama bir aklın bile kabul etmeyeceği, vicdan denilen duygunun kırıntısına sahip bir insan evlâdının uyduramayacağı senaryoyu ürettiniz...

Peki...
Böyle bir durumda...
Bu zulme karşı ben ne yapmalıydım?..
"Vır vır" konuşan ama hiçbir şey söylemeyen...
Satın aldığı gömleğe ödediği paranın kaç lira olduğunu bile bilmeyen...
Eğer kendi parasıyla satın almışsa, "size ne kardeşim!.. Para benim değil mi.. İstediğim markayı giyerim" diyebilme cesaretini gösteremeyen birini sırf "ana muhalefet partisi genel başkanı oldu, bol bol makam dağıtacak, bu arada belki bana da bir koltuk düşer" diye alkışlayacak; binbir haksızlığa uğramış, yılmamış, boyun eğmemiş, dimdik ayakta duran bir adama çakacak değilim ya...
"İnadına Baykal!"...
Hem unutmayın...
Baykal eğer Başbakan olabilseydi, ülkeyi omuz üstündeki kafasıyla yönetecekti...
Sizler de gelin bundan sonra, Baykal'ın omuz üstündeki başıyla ilgilenin...
O zaman hem "ADAM" olursunuz hem de MUTLU...

Tiksinti duygusu

İKTİDAR sahibinden maaş alan...
İktidar sahibi tarafından göreve getirilen...
İktidar sahibine tiraj ve reyting hesabı veren...
Bazı gazeteci bozuntularının...
“Ayağa kalktı”, “sandalyeye çıktı”, “alkışı bastı”, “güldü”, “heyecanlandı”, “gaz verdi” diye yazıp çizdiklerini gördükçe...
Şeytan diyor ki: Git bir kıyı kasabasına yerleşip balıkçılık yap...

Yukarıdaki yazı Ahmet Hakan'a ait...
Ben de İstanbul'u terk etmeden önce buna benzer şeyler yazıyordum...

Sağlıklı görünüyormuş!..

Deniz Baykal'ın yaşı ile dalga geçmeye çalışanlara bir anekdot!
CHP Parti içi muhaliflerinin gönderdiği bir kameraman, Deniz Bey'in yaş günü pastasını kestiği anı kaydederken gülümseyerek:
"İnşallah 100. yaş gününüzü çekmek de bana nasip olur" deyince Baykal kahkahayı patlatır:
"Umarım öyle olur zira çok sağlıklı görünüyorsun!"...


Kim daha hoşgörülü?.

Bir CHP'li üye, bir Ak Partili üyeye hava atar:
"Ben bizim yeni genel başkana gidip, 'Allah belânı versin Kemal Bey' diye haykırabilirim ama sen benim yaptığımı sizin genel başkanınıza yapamazsın".
"Ben de aynısını yaparım" der Ak Partili üye."Hem de Başbakanlığa çıkar ve sayın Başbakanımın yüzüne karşı, 'Allah belânı versin Kemal Bey' diye bağırabilirim".