Medyadaki yeni oluşum: Sırdaş Medya

Son zamanlarda medyadaki "ayrışma" öylesine keskinleşti ki, mesleki anlayış ve yaklaşımlar yerini farklı ölçülere bıraktı. Dolayısıyla da karşılıklı eleştiriler yapılırken, kimlik tanımlamaları, gazetecilik-habercilik dışında ifade edilir oldu. Birileri diğerlerine "yandaş medya" derken, onlar da ötekilere "yoldaş medya" demeye başladı.

Korhaber yazarı Zülfikar Doğan da bu ayrışıma bir yenisini daha ekledi... O da 'sırdaş medya'... Peki neydi 'Sırdaş medya?'... Onu da Zülfikar Doğan'ın kaleminden okuyalım...

(...) Nihayet "Sırdaş medyaya" gelince. Bunlardan her iki tarafta da mebzul miktarda mevcuttur. Yani hem Yandaş medya içinde, hem de Yoldaş Medya içinde "Sırdaş Medya" yaklaşımında olan meslektaşlarımız epeycedir.

Peki Sırdaş medyacılık nicedir? Bu tarz medya bilir ama bilmez, öğrenir ama görmez, haberi vardır ama yazmaz! Yandaşı ve yoldaşı olduklarının nahoş haberlerini "sır" olarak saklar, okuruna, izleyicisine duyurmaz. Aslında medyada en yaygın olan sırdaş medya tarzıdır. Her iki tarafta karşı tarafın sırlarını "faş" eder, kendi yandaşı ve yoldaşı olduklarının sırlarını gizler. Yanını yere vermez. Misal, büyük bir holdingin tesisleri basılır, yöneticiler yolsuzluk iddiasıyla göz altına alınır, bunu nerede ise "sağır sultan" duyar. Ama Sırdaş Medya, kimi zaman para için, kimi zaman reklam için, kimi zaman kıyak yapıp avantayı kapmak için bu haberi gizler. En azından haberi verse bile Holdingin adını gizler. Haberin içinden ayıklar ve sır olarak okurdan saklar. Diğer taraf ismi yazar, yazmayanları da sırdaş medya olarak eleştirir. Oysa o da kendince pek çok şeyi sır olarak saklar.

Kısaca yandaşlık, yoldaşlık ve sırdaşlık medyada sınır tanımaz!...