Medya şimdi ne yapmalı?
Uluslar arası ilişkilerde iki “gerçek” olur… Biri, “kapı önü gerçeği”… Diğeri ise “Kapalı kapılar ardındaki gerçek”…
GAZETECİLER.COM-
Uluslar arası ilişkilerde iki “gerçek” olur…
Biri, “kapı önü gerçeği”…
Diğeri ise “Kapalı kapılar ardındaki gerçek”…
Siyasetçiler kapı önü gerçeğini, “seçmenleri için” söyler…
“Kapalı kapılar ardındaki gerçek” ise yönettikleri ülkelerin halklarının çıkarları
için konuşulur…
* * *
Başkan Yardımcısı Biden 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında veya yanında
ABD’nin olduğu iddialarını ısrarla ve hatta samimi bir dille reddetti…
Kamuoyu, medyanın da etkisiyle Başkan Yardımcısı’nın bu samimiyetine
inanmayabilir…
Çünkü o açıklama bir siyasetçinin kapı önü gerçeğidir…
Ama…
Hatırlayın…
Ortak açıklamada Binali Yıldırım da şöyle dedi:
“Bizim için Sayın Biden’ın açıklamaları esastır”…
Unutmayın ki…
Başbakan’ın açıklaması da bir kapı önü gerçeğiydi…
Ama…
“Kapalı kapılar ardındaki gerçek” ise Başbakan Yıldırım’ın aynı cümlesini
“Yine de bu konudaki kararı (Biden’in açıklamalarının doğru olup olmadığı)
yüce milletimiz verecektir” diyerek tamamlamasıydı…
O açıklamanın, “Kapalı kapılar ardındaki gerçek” hakkında kamuoyuna ipucu
vermekti…
* * *
Bugüne kadar önüne gelen, aklına geleni söyledi…
Hatta…
Hem iktidara hem de muhalefete destek veren gazete yöneticileri ve köşe
yazarları “Darbe girişiminin arkasında ABD var” ortak görüşünü
seslendirdiler…
Mesleklerine “ticari” ve tabii ki “tiraj/reyting” açısından bakarsanız haklıydılar
da…
Çünkü…
Medyada satan haber veya yorum; ABD’yi AB’yi yerin dibine batırmak…
Hem iktidara hem de muhalefete yakın medya aynı şeyi yapıyor…
Ancak…
Bundan sonra medyamız Sayın Cumhurbaşkanı’na ve Sayın Başbakan’a
yardımcı olmalı…
Yani…
15 Temmuz darbe girişiminin arkasında ABD’nin olduğu iddiasından (En azından
şimdilik.) vazgeçmeli…
O konuyu daha fazla kaşımamalı…
Çünkü…
Ve belli ki…
Feto’nun iade işlemi artık ABD yargısına havale edildi…
* * *
Biden “225 yıldır bizim ülkemizde yargı böyle işliyor… Başkan Obama
yargıya müdahale ederse görevden alınır çünkü anayasamız bunu
emrediyor” dedi…
Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımız konuk Başkan
Yardımcısı’nın bu açıklamasına yürekten inanmamış olabilirler…
Bunu kapalı kapılar ardında yüzüne karşı da mutlaka söylemişlerdir…
Ama…
Diplomatik nezaket kapı önünde o açıklamalara inandıklarını göstermelerini
gerektirir…
Nitekim öyle de oldu…
* * *
Hâsılı…
Medyamız halkı ABD’ye düşmanlaştırarak tabii ki tiraj alabilir…
Elbette reytinglerini yükseltebilir…
Ama…
Unutulmamalı ki…
O zaman da…
Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakanımızın elleri zayıflar…
Kapı önü gerçeklerini açıklarken zor durumda kalırlar…
Uluslar arası ilişkilerde iki “gerçek” olur…
Biri, “kapı önü gerçeği”…
Diğeri ise “Kapalı kapılar ardındaki gerçek”…
Siyasetçiler kapı önü gerçeğini, “seçmenleri için” söyler…
“Kapalı kapılar ardındaki gerçek” ise yönettikleri ülkelerin halklarının çıkarları
için konuşulur…
* * *
Başkan Yardımcısı Biden 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında veya yanında
ABD’nin olduğu iddialarını ısrarla ve hatta samimi bir dille reddetti…
Kamuoyu, medyanın da etkisiyle Başkan Yardımcısı’nın bu samimiyetine
inanmayabilir…
Çünkü o açıklama bir siyasetçinin kapı önü gerçeğidir…
Ama…
Hatırlayın…
Ortak açıklamada Binali Yıldırım da şöyle dedi:
“Bizim için Sayın Biden’ın açıklamaları esastır”…
Unutmayın ki…
Başbakan’ın açıklaması da bir kapı önü gerçeğiydi…
Ama…
“Kapalı kapılar ardındaki gerçek” ise Başbakan Yıldırım’ın aynı cümlesini
“Yine de bu konudaki kararı (Biden’in açıklamalarının doğru olup olmadığı)
yüce milletimiz verecektir” diyerek tamamlamasıydı…
O açıklamanın, “Kapalı kapılar ardındaki gerçek” hakkında kamuoyuna ipucu
vermekti…
* * *
Bugüne kadar önüne gelen, aklına geleni söyledi…
Hatta…
Hem iktidara hem de muhalefete destek veren gazete yöneticileri ve köşe
yazarları “Darbe girişiminin arkasında ABD var” ortak görüşünü
seslendirdiler…
Mesleklerine “ticari” ve tabii ki “tiraj/reyting” açısından bakarsanız haklıydılar
da…
Çünkü…
Medyada satan haber veya yorum; ABD’yi AB’yi yerin dibine batırmak…
Hem iktidara hem de muhalefete yakın medya aynı şeyi yapıyor…
Ancak…
Bundan sonra medyamız Sayın Cumhurbaşkanı’na ve Sayın Başbakan’a
yardımcı olmalı…
Yani…
15 Temmuz darbe girişiminin arkasında ABD’nin olduğu iddiasından (En azından
şimdilik.) vazgeçmeli…
O konuyu daha fazla kaşımamalı…
Çünkü…
Ve belli ki…
Feto’nun iade işlemi artık ABD yargısına havale edildi…
* * *
Biden “225 yıldır bizim ülkemizde yargı böyle işliyor… Başkan Obama
yargıya müdahale ederse görevden alınır çünkü anayasamız bunu
emrediyor” dedi…
Sayın Cumhurbaşkanımız ve Sayın Başbakanımız konuk Başkan
Yardımcısı’nın bu açıklamasına yürekten inanmamış olabilirler…
Bunu kapalı kapılar ardında yüzüne karşı da mutlaka söylemişlerdir…
Ama…
Diplomatik nezaket kapı önünde o açıklamalara inandıklarını göstermelerini
gerektirir…
Nitekim öyle de oldu…
* * *
Hâsılı…
Medyamız halkı ABD’ye düşmanlaştırarak tabii ki tiraj alabilir…
Elbette reytinglerini yükseltebilir…
Ama…
Unutulmamalı ki…
O zaman da…
Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakanımızın elleri zayıflar…
Kapı önü gerçeklerini açıklarken zor durumda kalırlar…