Medya savaşı değil bunun adı haberciliktir

Sabah Gazetesi'nin 'Aydın Doğan' haberi Erdal Şafak'ı gururlandırdı...
diyor Erdal Şafak.
Bu açıklmayı da, kamuoyunun durumu buraya çekeceğinden dolayı yapıyor...
Sonra başlıyor büyük bir zevkle anlatmaya...
Sabah Gazetesi'nin araştırmacı gazeteciliğini övgüler diziyor...
Bu haber için gece gündüz çalışan arkadaşı Abdurrahman Şimşek'in de hakkını veriyor..

Bu övgülerden sonra, 'Aydın Doğan dosyası'nın açılması için meşru sebebpleri olduğunu sıralıyor... Bunlar neler mi? Erdal Şafak'ın kaleminden okuyalım...

(...) Öncelikle, kamuoyunun Türkiye'nin en büyük holdinglerinden biri ve medyanın en iri grubuyla ilgili bir soruşturmanın sonucunu öğrenme hakkı bulunuyor.
İkincisi, Hürriyet'in ve Milliyet'in küçük ortaklarının, yani yatırımcıların gelişmelerden haberdar olmaları gerekiyor. Zira Hürriyet ve Milliyet'in ortalama yüzde 40'ı halka açık. Bir başka deyişle, bu iki gazetenin hisselerinin yüzde 40'ı küçük yatırımcıların elinde bulunuyor. Ve Sermaye Piyasası Kurulu'nun soruşturmasında onların ciddi tutarlarda zarara uğratıldıkları sonucuna varıldı.
Üçüncüsü, gerek serbest piyasa ekonomisi, gerekse şeffaflık ilkeleri uyarınca Türk iş dünyasının, ülkenin en büyük gruplarından biriyle ilgili gelişmeleri öğrenmeleri şart.
Dördüncüsü, Doğan Grubu'nun yabancı ortaklarının da böylesine önemli bir konuda bilgi sahibi olmaları gerekli.
Ve nihayet, Doğan Grubu, özellikle de Hürriyet ve Milliyet çalışanları ile aileleri, yine şeffaflık ilkesi uyarınca, kendi kuruluşlarıyla ilgili olarak hepsi de delillendirilmiş ciddi iddiaları bilmeliler.
Bir nokta daha: Bu gelişme başka bir gelişmeyi tetikleyecek; Doğan Grubu hakkında ayrıca, devleti vergi kaybına uğratmak iddiasıyla bir dava daha açılacak.
Bir kez daha tekrarlıyoruz; kesinlikle "Medya savaşları"nda yeni bir cephe açmak niyetimiz yok.
Sadece habercilik yapıyoruz. Sadece önemli bir gelişmeyi duyuruyoruz. Hepsi bu.