Medya riyakârları
Kendisi veya yandaşı olduğu siyasi parti kazansın diye en iğrenç yalanları, iftiraları atmaktan çekinmezler…
Aziz Nesin’in nefis öykülerinden birini hatırlıyorum.
Öykü kısaca şöyleydi.
Adamın biri ailesinin geçmişini, ecdadının kimler olduğunu merak ediyor…
Ama…
Araştıracak maddi ve fiziki gücü yok…
Bu konuda bir arkadaşına dert yanıyor…
“Git hemen bir siyasi partiye üye ol” diyor arkadaşı…
Adam hayretle arkadaşının yüzüne bakıyor “ne alâka?” der gibi…
Arkadaşı açıklıyor…
“Bir siyasi partiye üye olup bir de milletvekili adaylığına soyunursan; rakip partinin casusları senin ananın da, babanın da, bütün sülâlenin de gelmişini geçmişini öğretirler sana”…
Adam arkadaşını dinleyip siyasete giriyor…
Milletvekili adayı da oluyor…
Ama…
Ondan sonra rakip partinin casusları öyle dedikodular yapıyor, öyle yalanlar uyduruyor, öyle iftiralar atıyorlar ki; adamcağız geçmişini öğrenmek istediğine de, siyasi parti üyesi olduğuna da lanet okuyor…
Ey güzel insanlar!..
Bizim medyamızın siyaset anlayışı ne yazık ki böyle…
İçimizde öyleleri var ki…
Kendisi veya yandaşı olduğu siyasi parti kazansın diye en iğrenç yalanları, iftiraları atmaktan çekinmezler…
Nereden mi çıktı?..
CHP – MHP ortak CB adayı Ekmeleddin İhsanoğlu için yapılanları görmüyor musunuz?..
İçimizden biri (Ki cezaevine girdiğinde haksızlığa uğradığını yazdığım için adım ‘Ergenekoncu’ya bile çıkarılmıştı) “intihal” yaptığını bile iddia etti…
Yani…
“Hırsız” dedi İhsanoğlu’na…
Sadece o mu?..
Daha birkaç hafta öncesine kadar İhsanoğlu ile bir yerde karşılaşsa sarılıp elini öpecek olan iktidar medyasının kimi tetikçilerinin de muhalif arkadaştan aşağı kalır yanları yok…
Şu an için kazandıklarını sanıyorlar ama insani değerlerini kaybettiklerinin farkında değiller…