GÜNDEM

Medya iftarında bir ilk yaşandı... Huber'de bir yerel kanal...

Huber Köşkü'ndeki medya iftarına "yerel televizyon" temsilcisi olarak davet edilen Sinan Burhan, bunun anlamını yazdı...

Medya iftarında bir ilk yaşandı... Huber'de bir yerel kanal...

Adadolu Yayıncılar Derneği Başkanı ve Akit gazetesi yazarı Sinan Burhan, Huber Köşkü'ndeki medya iftarına bir yerel medya temsilcisi olarak katıldığını yazdı...

"Anadolu medyası ulusal medya gibi Ramazan’da sakız orucu bozar mı diye magazin haberi yapmaz" diyen Sinan Burhan, "Anadolu medyası milli ve yerlidir. O nedenle Anadolu medyasının güçlenmesi demokrasinin güçlenmesidir" ifadelerine yer verdi...

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bir ilke imza atarak, bir Anadolu Medya çalışanı itara davet ettiğini bunun sembolik olarak da olsa Adanolu medyasına verilen değiri gösterdiğini belirten Sinan Burhan, Cumhurbaşkanı Erodğan'a iftar sonrası "ilk defa böylesi bir programa bir yerel medya çalışanını davet ettiğiniz için Anadolu’da hizmet veren meslektaşlarım adına size teşekkür ederim" dediğini anlattı.

İşte Sinan Burhan'ın o yazısı:

HUBER KÖŞKÜ'NDE YEREL BİR KANAL

Cumhurbaşkanımızı en iyi tanımlayan cümle şüphesiz halk adamı cümlesidir. Kasımpaşa’da halkın içinde olmuş, Üsküdar’da otururken halkın içinde olmuş, belediyede işçi olarak çalışmış, top oynamış, siyaset yapmış. Bütün çalışmalarının merkezine milleti koymuş. O nedenle Erdoğan’ı bu millet çok seviyor. Bir bakıyorsun taksi durağında, bir bakıyorsun gecekondu evinde çay içiyor. O nedenle milletin adamı diyoruz.

Cumhurbaşkanımızın bu dönemde Anadolu medyasına sahip çıkması bizi çok sevindiriyor. Anadolu medyasının güçlenmesi demokrasinin güçlenmesi demektir. Anadolu medyasından darbeci olmaz, ara rejimci olmaz. Anadolu medyası ulusal medya gibi Ramazan’da sakız orucu bozar mı diye magazin haberi yapmaz. Anadolu medyası milli ve yerlidir. O nedenle Anadolu medyasının güçlenmesi demokrasinin güçlenmesidir. Bu bağlamda, Cumhurbaşkanımız Anadolu medyası sahip ve çalışanlarını referandum öncesinde külliyede kabul ederek yerel medyayı ne kadar çok sevdiğini göstermiştir.

Cumhurbaşkanımız yine bir ilke imza atarak, bir Anadolu Medya çalışanı olarak beni Huber Köşkünde iftara davet etti. Bu adım sembolik de olsa Anadolu medyasına verilen değeri gösteriyor. Ben kendisine iftar sonrası teşekkür ettim. Cumhurbaşkanımıza: Anadolu medyası bugüne kadar hep ihmal edildi. Siz ilk defa böylesi bir programa bir yerel medya çalışanını davet ettiniz. Anadolu’da hizmet veren meslektaşlarım adına size teşekkür ederim dedim.

İlave olarak Cumhurbaşkanımıza yurtdışı seyahatlerinde Anadolu medyasına yer vermelerinin faydalı olacağını belittim. Anadolu medya mensuplarının bilgi ve görgü seviyesini artırmaları, dünyayı tanımaları için bu konunun önemli olduğunu belirttim. Cumhurbaşkanımız da bu projenin faydalı olacağını belirtti. Anadolu medyası için olumlu olur diyerek müjdeyi verdi.

Anadolu medyasına Ak Parti iktidarları döneminde gereken destek fazlasıyla verilmiştir. Özellikle Başbakan Yardımcısı Sayın Numan Kurtulmuş döneminde yerel medya birçok sorununu çözmüştür. Numan Bey döneminde biz böyle bir bakanlık olduğunu hatırladık. Ankara’nın kapıları yüzümüze karşı sağır duvar olmuştu. O nedenle Numan Bey’e teşekkür ederiz. Numan Bey RTÜK paylarının yarı yarıya düşürülmesinde, Anadolu Ajansı haber ödemelerinin yarı yarıya düşürülmesinde bize çok katkı verdi. TRT’nin kapılarını Anadolu medyasına açtı.

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Cevdet Yılmaz Bey’i derneğimiz tarafından organize edilen Anadolu Medya ödülleri törenine çağırmıştım. Kendisi ‘Anadolu medyası başkentte görkemli bir ödül töreni yapıyor ve sesini duyurabiliyorsa, Ak Parti iktidardadır demektir. Siz güçlüyseniz, yerel medya ayakta ise Ak Parti iktidarına devam eder’ demişti. Hakikaten çok önemli bir cümle. Ak Parti gerek medyada gerek ekonomide gerekse siyasette çevreden gelen, gecekondudan gelen, köyden gelen isimlerin önünü açtı. Kısacası Ak Parti Anadolu insanının önünü açtı.

Cumhurbaşkanımızdan bir talebimiz daha var. Kendisi ile yaptığımız bütün görüşmelerde uydu fiyatlarının yüksek olduğunu belirttik. Ulusal televizyon kanalları ile yerel televizyon kanalları aynı ücreti ödüyorlar. Bu konuda adaleti sağlamak gerekir. Yerel medyanın güçlendirilmesi kamusal bir görevdir. Yerel medyaya ticari bir kuruluş gözüyle bakılamaz. O nedenle uydu fiyatları yarı yarıya düşürülmelidir. Muhterem Cumhurbaşkanımızdan destek bekliyoruz.

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar