MEDYA KÖŞESİ

Medya aracılığıyla kamuoyu nasıl oluşturulur?

ABD Büyükelçisi Edelman'ın dün Milliyet'e yaptığı açıklamalara Sabah yazarı Emre Aköz sert çıktı.

Medya aracılığıyla kamuoyu nasıl oluşturulur?

GAZETECİLER.COM - "Medya aracılığıyla kamuoyu nasıl oluşturulur?" sorusuna ABD Büyükelçisi Edelman'ın dün Milliyet'e yaptığı açıklamalarından yola çıkarak  yanıt veren Sabah gazetesi yazarı Emre Aköz, medyayı "ABD'li akademisyen, diplomat ve gazetecilerden oluşan Lobi'nin, "yerli ayağı" olmakla itham ediyor.

Nihayet!..
3 Haziran'dan beri Edelman'ın söylediklerinin niçin haber yapılmadığını sorguluyorum.
Güncelleyip yeniden soruyorum.
Nihayet Milliyet'ten Aslı Aydıntaşbaş, Edelman'la görüşüp haber yaptı.
Bugün de Hürriyet kullandı aynı haberi...
Mehmet Y. Yılmaz, hükümeti eleştirdi...
Ve...
Gizli tanıkların palavralarına hemen inanan Emre Aköz, devletimizin en yüce makamı Cumhurbaşkanlığı tarafından güvenilirliği onaylanan ABD eski Büyükelçisinin söylediklerini nasıl da yalanlıyor...
Bu medya ile nereye kadar gidebileceğimizi çok merak ediyorum...

Adnan Berk Okan

"ABD'nin eski Ankara Büyükelçisi Eric Edelman, 2004'te bazı şahısların bir ihbar mektubunun fotokopisini getirdiklerini ama inceleme sonucunda bunun "kaba bir kalpazanlık" olduğunu saptadıklarını söylemiş" diyerek yazısına başlayan Aköz şöyle yazıyor:

Bu "sahte belge" konusunu daha önce, "Balyoz" kod adlı darbe planı nedeniyle yargılanan emekli Org. Çetin Doğan' ın damadı Dani Rodrik gündeme getirmişti.
Doğan'ın kızı Pınar Doğan ve eşi Dani Rodrik'in bir internet sitesi var. Bu sitede Çetin Doğan'ı savunuyorlar.

MEDYA ARACILIĞI İLE KAMUOYU OLUŞTURMA

Eee, bunca sözden sonra elde ne var? Hiç!
Dani Rodrik ya da Eric Edelman neyi kanıtladılar? Hiçbir şeyi!
Sadece laf çevirdiler. O kadar.
Ancak durun bir dakika: Belki "elde" değil ama "gözde ve kulakta" kalan bir şeyler oluyor işte...
Çünkü laf çevirmenin kendisi "gerçek" statüsüne ulaşıyor.
Sürekli birlikte anılan "darbe planı" ile "sahte" kelimeleri giderek yapışıyor, bütünleşiyor, kaynaşıyor.
Ayrıntıya girmeyen vatandaşın zihnine, "Darbe planı sahte" cümlesi yerleşiyor.
"Medya aracılığıyla kamuoyu oluşturma" adını veriyoruz buna. Bazen kısaca "imaj" ya da "algı" deyip geçiyoruz.
Türkiye Cumhuriyeti'nin en önemli davası devam ediyor. Çok sayıda yargıç, savcı, emniyetçi harıl harıl bu işe zaman ve emek sarf ediyor. Binlerce sayfalık iddianameler hazırlanıyor.
Ama boşuna: "Darbe planı sahte!"

Emre Aköz'ün yazısının tamamını okuyabilrisiniz.

Yorumlar