ANALİZ

Makalenin tamamını yayımlasaydın bari...

Ey Ahmet Hakan... Sen o, kişinin yazdıklarını Türk okurlarına duyurmakla mı görevlendirildin yoksa?..

Makalenin tamamını yayımlasaydın bari...

Nasıl olurmuş da
ABD
’nin en etkin gazetesinde “bilmem kim”e, makale yazdırılırmış…
*
Sana ne be Ahmet?..
Bize ne?..
Türk okuruna ne o, adı anıldığında 80 milyonun midesi bulanan birinden?..
*
Yazarsa yazsın kardeşim…
Yazdırırlarsa yazdırsınlar…
*
Sen o, kişinin yazdıklarını Türk okurlarına duyurmakla mı görevlendirildin yoksa?..
Ki…
Köşenin neredeyse yarısında o
kişinin reklâmını yapıyorsun…
*
Hürriyet’te yazıyorsun Ahmet, Hürriyet’te…
Sen köşene taşımasaydın eğer…
O kişinin hezeyanlarından, hakaretlerinden kaç kişinin haberi olacaktı ki?..
*
İyi be…
O,
adı anıldığında 80 milyonun midesi bulanan kişinin makalesinin tamamını yayımlasaydın bari…


ÇOK AYIP…

Milliyet’ten Ahmet Karakuş Trumph’ın ev sahipliğinden şikâyetçi…
Beyaz Saray’ın (Haliyle Amerikan milletinin) “ikram kültürü” sıfırmış…
Gazetecilere
bir bardak su bile ikram edilmemiş Saray’ın bahçesinde…
*
“İkram kültürü” neyse…
Çünkü…
Adamların atasözleri arasında,
“bir kahvenin kırk yıl hatırı vardır” diye bir söz yok…
*
Neden yok?..
*
Kardeşim…
Adamlar
sabah, öğlen, ikindi, akşam kahve içiyorlar da ondan yok…
Olsaydı eğer…
Hepsi bir birinin
“kölesi” olurdu…
Kölelik bile daha henüz kalkmışken bir de…
*
Ama…
Su bile ikram etmemeleri konusunda
Karakuş haklı…
İnsan hiç olmazsa on metre aralıklarla birer sebil koyardı yani…
Çok ayıp…


UÇAKTA KEŞKE O DA OLSAYDI…

Ertuğrul Özkök’ün en büyük isteklerinden biri Ersoy Dede’yi yine cumhurbaşkanlığı uçağında görmek…
*
Neden mi?..
“Renk” olsun diye…
*
Çünkü…
Ersoy Dede meslektaşlarıyla ilgili de sevimli haberler, espriler yapıyor köşesinde…
*
Hele bundan sonra
POSTA Genel Yayın Yönetmeni Rifat Ababay’ın da Airbus 340A’nın konuklarından olduğu düşünüldüğünde…
Özkök’e göre…
Ersoy’un olmayışı “eksiklik”…
*
İlgililere duyurulur…


“VAZGEÇİN ARTIK BU EZİKLİKTEN!”

İşte bu kadar kardeşim…
İşte bu kadar…
Ve…
Harika…

*
Harika olan ne mi?..
Sevilay Yılman’ın tespiti…
*
Tarafı ne olursa olsun gazeteci milletine yaptığı haklı çağrı:
“Vazgeçin artık bu eziklikten!”


ONA YAKIŞMADI, ONA YAKIŞTI…

Elinde somut hiçbir belge ve bilgi yokken;
“FOX Haber kaldırılıyor. FOX, Kanal 8 tarzı formata geçiyor”
diye haber yapmak Mesut Yar’a yakışmadı…
*
Mesut’un dedikodulardan haber üretip yayımlamasına verdiği:
“Mesut Yar ile ilgili bir haber duydum, kendisi magazin işleri falan yapan birisi, yakında digital bir platforma yeme içme programı yapacakmış, kendisine başarılar dilerim” cevabı ise İsmail’e çok yakıştı…
Çok nazik bir “nazire” idi…
*
İsmail nezaketle:
“Ne ekersen onu biçersin” dedi


AKİTÇİLERE ‘HAYVAN’ DEMEYİN LÜTFEN…

İsmet İnönü merhum ve karısı Mevhibe Hanımefendi merhumeye hakaret ve iftira eden Akitçilere “hayvan” demeyin lütfen…
Çünkü…
Hayvanlar
müfteri de olmaz, hakaret de etmez…
*
İsmet İnönü merhum ve karısı Mevhibe Hanımefendi merhumeye hakaret ve iftira eden Akitçilere ille de “Bir şey” diyecekseniz…
Onlar için
“Hiçbir şey” deyin yeter…

GÖSTERME YA RABBİM…

RTÜK’e Ak Parti kontenjanından seçilmiş üyelerin “Hiçbir şey” olan Akitçilere “yaptırım” uygulanmasına karşı çıktıklarını duyunca, ellerimi açtım ve şu duayı ettim:
*
Allah’ım…
19 Mayıs
ların “Atatürk’e küfür, hakaret ve iftira günü” olarak kutlandığı günleri gösterme ya rabbim…
*
Aminnnn…

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar