Mahmut Övür 'dava açacağım' diyor!
Gerçek gazeteci yalan yazmaz. Yazıyorsa aşağılık fitneci bir rol üstlenmiş demektir. Çok yazık. Yalancıların bir daha böyle yalan yazmaması için yargı önünde hesaplaşacağım.
GAZETECİLER.COM - Sabah gazetesi yazarı Mahmut Övür, Pennsilyvania'da Fethullah Gülen ile görüşen gazetecilerden biri. Hem Nagehan Alçı'nın pazar günkü köşe yazısında hem de Barış Yarkadaş'ın köşesinde Övür'ün Gülen ile yapılan görüşmenin dışarı sızmamaması ile ilgili uyarı üzerine "burada aile içi sohbetteyiz" diye yanıt verdiğini yazması üzerine yalanlamalar karşılıklı olarak uçuştu.
Mahmut Övür de o görüşmeyle ilgili iddiları sert bir şekilde bugünkü köşesinde yalanladı. Övür Yarkadaş'a dava açmaya hazırlandığını "Yalancı ve fitneci 'gazeteci' başlıklı yazısı ile açıkladı.
İşte o yazıdan çarpıcı bir bölüm:
"Çağın önemli buluşu internet muhteşem bir iletişim aracı. Ancak kirli ellerde kirli amaçlar için kullanılmaya da çok müsait. Hele yalan yazmayı alışkanlık haline getirenler için inanılmaz bir fırsat. Bunun sayısız örneğine tanık olduk. Ben de birkaç kez kirli odakların karalama kampanyalarına hedef oldum. Şimdi aynı şeyle yine karşı karşıyayım.
Siyasetçi veya gazeteci olarak farklı fikirlere sahip olabiliriz. Karşı karşıya gelip mücadele de edebiliriz. Ama bir ölçüsü olmalı. Hele medya mensubuysanız medya etiği denilen bir şey var.
Hem bu etiğe sahip çıkacaksınız hem de vesayet döneminin alışkanlığıyla pervasızca o etiği ayaklar altına alacaksınız? Olacak şey değil.
Gercekgündem sitesinin sahibi Barış Yarkadaş'ın yaptığı tam da bu. Fethullah Gülen'le görüşen gazetecilere dair yazısında, kimlerin katıldığı bile doğru yazılmamış, ayrıca tırnak içi sözler de yalan ve iftira.
İlki, Gülen'in "Erdoğan'ın çıkışlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna "Güç zehirlenmesi yaşıyor" cevabını vermesi.
İkincisi, konuşmanın of the record olması istenince benimle ilgili yapılan şu tespit: "Sabah Yazarı Mahmut Övür bunun üzerine, 'Tabii ki; burada aile içi sohbetteyiz zaten' yanıtını veriyor."
Deveye sormuşlar, "neden boynun eğri?" O da "nerem doğru ki" demiş misali tırnak içinde verilen iki söz de yalan.
Hem de külliyen. Varsa eğer bunu bu şekilde aktaran da, aktarılanı fitneci düşüncesiyle bütünleştirip yazan da aşağılık birer yalancı.
Ayrıca Mehmet Altan'ın, el öpmesi de yalan.
Gerçek gazeteci yalan yazmaz. Yazıyorsa aşağılık fitneci bir rol üstlenmiş demektir. Çok yazık. Yalancıların bir daha böyle yalan yazmaması için yargı önünde hesaplaşacağım.
Mahmut Övür de o görüşmeyle ilgili iddiları sert bir şekilde bugünkü köşesinde yalanladı. Övür Yarkadaş'a dava açmaya hazırlandığını "Yalancı ve fitneci 'gazeteci' başlıklı yazısı ile açıkladı.
İşte o yazıdan çarpıcı bir bölüm:
"Çağın önemli buluşu internet muhteşem bir iletişim aracı. Ancak kirli ellerde kirli amaçlar için kullanılmaya da çok müsait. Hele yalan yazmayı alışkanlık haline getirenler için inanılmaz bir fırsat. Bunun sayısız örneğine tanık olduk. Ben de birkaç kez kirli odakların karalama kampanyalarına hedef oldum. Şimdi aynı şeyle yine karşı karşıyayım.
Siyasetçi veya gazeteci olarak farklı fikirlere sahip olabiliriz. Karşı karşıya gelip mücadele de edebiliriz. Ama bir ölçüsü olmalı. Hele medya mensubuysanız medya etiği denilen bir şey var.
Hem bu etiğe sahip çıkacaksınız hem de vesayet döneminin alışkanlığıyla pervasızca o etiği ayaklar altına alacaksınız? Olacak şey değil.
Gercekgündem sitesinin sahibi Barış Yarkadaş'ın yaptığı tam da bu. Fethullah Gülen'le görüşen gazetecilere dair yazısında, kimlerin katıldığı bile doğru yazılmamış, ayrıca tırnak içi sözler de yalan ve iftira.
İlki, Gülen'in "Erdoğan'ın çıkışlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna "Güç zehirlenmesi yaşıyor" cevabını vermesi.
İkincisi, konuşmanın of the record olması istenince benimle ilgili yapılan şu tespit: "Sabah Yazarı Mahmut Övür bunun üzerine, 'Tabii ki; burada aile içi sohbetteyiz zaten' yanıtını veriyor."
Deveye sormuşlar, "neden boynun eğri?" O da "nerem doğru ki" demiş misali tırnak içinde verilen iki söz de yalan.
Hem de külliyen. Varsa eğer bunu bu şekilde aktaran da, aktarılanı fitneci düşüncesiyle bütünleştirip yazan da aşağılık birer yalancı.
Ayrıca Mehmet Altan'ın, el öpmesi de yalan.
Gerçek gazeteci yalan yazmaz. Yazıyorsa aşağılık fitneci bir rol üstlenmiş demektir. Çok yazık. Yalancıların bir daha böyle yalan yazmaması için yargı önünde hesaplaşacağım.