POLEMİK

Mahçupyan'a yanıt BirGün'den geldi

Mahçupyan'ın önceki gün TV ekranında Dink ve hükümet ile ilgili söylediği sözlere BirGün gazetesinden yanıt geldi...

Mahçupyan'a yanıt BirGün'den geldi
GAZETECİLER.COM - Zaman yazarı Etyen Mahçupyan'ın önceki gün TV ekranında söylediği ve "AK Parti PKK olmasaydı Hrant Dink cinayetini çözerdi" sözlerine yanıt Hrant Dink'in bir zamanlar yazı yazdığı BirGün gazetesinden geldi.

BirGün yazarı Foti Benlisoy, Mahçupyan'a "Avane" diye seslendi.

"Etyen Mahçupyan'ı tarif etmek için edep sınırları dahilinde bir sıfat bulmak hayli güç. "Avane" belki uygun olabilir." diye  başlayan yazıda, Benlisoy, avane'yi "Yardakçı" manasında kullandığının altını çiziyor ve ekliyor:

"...aslında yardakçılıkta sınır tanımamak, iyiden iyiye arsızlaşmak manasında: Sen çık, Hrant Dink davasında verilen o pespaye kararın hemen ardından televizyonda, "PKK olmasaydı AKP Hrant Dink davasında daha cesur adım atardı" mealinde konuş...

Yani onca entelektüel pozun ve kibrin ardından gelen "AKP mektepler olmasa maarifi ne güzel idare ederdi" kofluğu, sığlığı. O davudi sesin, o gür sakalın hakkını ver bari... Hızını alamasan, Kürt meselesi olmasa şimdi cihan devletiydik, süper güçtük diyeceksin. Sana yakışan bu demek.

Yetmedi, bir de ertesi günkü "Kürtlere Hrant Dink Sorusu" başlıklı yazında da Hrant'tan hareketle şunları yaz: "Bugün Türkiye'yi demokratikleştirme gücü olan ve bunu isteyen aktör hangisi? Yanıtın AKP olduğu açık... Kürtlerin idrak etmesi gereken gerçek şu ki, PKK olmasa da Kürt meselesinin demokratik bir çözümü olabilir. Yani PKK'nın varlığı demokratik bir çözümü garanti etmiyor. Oysa AKP olmadan bu soruna demokratik bir çözüm bulmak mümkün değil... Bunun nedeni AKP'nin 'demokrat' olması değil ve zaten iktidar partisinin bu açıdan önemli zafiyetler içerdiği malum. AKP'siz demokratik çözümün olmamasının nedeni, AKP'nin 'Türkiye devleti'ni bir bütün olarak demokratikleştirmek isteğini taşıması ve bunun gereğini yapmaktan çekinmemesi. Oysa PKK'nın Kürt toplumunu ve siyasetini demokratikleştirmek gibi bir niyeti bulunmuyor."

Yani Hrant Dink'in soykırıma dair görüşlerini al, evir çevir, allem et kallem et, hooop "demokrasi istiyorsanız, Kürt meselesinin çözümünü istiyorsanız haydi AKP'yi destekleyin" diye yazıver. Muavinlik ettiğin AKP minibüsüne Hrant'ın anısını da tıkıştırıver.

Be adam bari bekle dünkü mahkeme kararının mürekkebi kurusun, bunca pervasızlık, bunca acele neden? Muktedirlere yaranmak mı istiyorsun, bekle birkaç gün, devlet erkânının bilgisi dahilinde göstere göstere gerçekleştirilen bu "milli mutabakat suikastı"nın iki üç gencin hevesine indirgenmiş olmasının yarattığı öfkenin geçmesini bekle. Gözünü bu kadar mı hırs bürüdü, bu kadar mı kendini kaybettin, efendilerine yaltaklanmak için kendini tutmakta zorluk mu çekiyorsun? Sık dişini biraz. "Hükümete yaranacağım diye illa Hrant ismini mi kullanmalısın" diye sormak abes sana, o kifayette insan değilsin, o anlaşılıyor çoktan, ama bari "timing"in iyi olsun.

Yuvarlanıp da kapağını bulan tencere misali Zaman gazetesinde yatağını bulmuşsun da esas senin Agos'ta işin neydi? Yani kabahat bizde değil mi? Dostu düşmanı ayırmakta bunca mı güçlük çekiyoruz? Ölülerimizi muktedirlerin zafer alaylarının ardında sürükleme cüretini gösteren bu rezilleri neden başımıza çıkartıyoruz?"

ÇOK OKUNANLAR