Madem 'Mert'sin söyle bakalım?
Nuray Mert'i Başbakan Erdoğan'ın önüne atan Ahmet Kekeç yine yazdı. Bu kez diyor ki:
GAZETECİLER.COM - Nuray Mert'in PKK'ya yakınlığı ile bilinen Fırat Haber Ajansı'na verdiği röportaj, Ahmet Kekeç o malum parağrafı alıntılayınca kıyamet kopartmıştı.
Başbakan Erdoğan o yazıdan bir gün sonra "namert" çıkışını yapmıştı.
Ahmet Kekeç, Nuray Mert'in dünkü "savunma" yazısını okumuş...
Diyor ki:
"Okuduğunuzda, “Evet, mert kadınmış” diyorsunuz. Fakat, konu kimin ne kadar mert ya da namert olduğu değil. Konu, yanlış hatırlamıyorsam, duble yollarla Dersim harekâtı arasında kurulan ilişkiydi."
Nuray Mert'e "anlatta" bilelim diyen Kekeç, şunları söylüyor:
"Hükümetin duble yollarla bölgeye götüreceği şiddetin nev’i nedir? Madem ortaya bir iddia attın, kaçmak yok, tek tek anlatacaksın... "
Devamında da şunları yazıyor:
"Hatırladığım kadarıyla, sözlerinin arasında “Dersim katliamı” tamlaması da geçiyordu. O zaman, haksızlık karşısında susmamayı şiar edinmiş bir “mert kadın” olarak bize Dersim’de ne olduğunu anlatsın... Daha önce içinde Dersim geçen bir yazısını, bir konuşmasını, bir beyanatını hatırlamıyoruz çünkü.
(...) BU KONULARDA NİYE DİLSİZ ŞEYTAN
Hükümetin duble yollarla götüreceği “muhayyel şiddeti” diline dolayan ve istikbaldeki haksızlık karşısında dilsiz şeytan olmayacağını söyleyen hanımefendi, “somut ve mevcut haksızlıklar” karşısında da (yurt baskınları, molotof kokteyllerle yakılan öğrenciler, öldürülen din adamları, PKK tarafından tehdit edilen Kürt aydınları, emirle açılıp kapatılan kepenkler, vs...) “dilsiz şeytan olmamayı” düşünüyor mu?
Madem bir kapıdan girdin ve tarihin ağırlığını sırtında taşıyorsun, iddianı tafsilatlandıracaksın... Yok öyle başkalarının sırtından kahramanlık taslamak... Mertsen söyleyeceksin.
Yazının tamamı için