Liderler diz dize göz göze mi olmalı?..
Son birkaç gündür yaşanan “siyasi” gerilime bakıp da (Ki Sayın Cumhurbaşkanı son derecede nazik ve sakin.) bu güzel havayı bozmaya kalkışmayın yani…
GAZETECİLER.COM - ÖZEL ANALİZ
YAKUP MURAT
Sahi…
Şu “Birlik, beraberlik” konusunu çok abartmıyor muyuz?..
Amman haa!..
Yanlış anlaşılmasın…
Birlik, beraberlik ruhuna karşı çıktığım yok…
O hamaset içinde, demokratik hukuk devleti olduğumuz unutulacak diye korkuyorum…
Yani…
El ele verip ulusal birliğimizi ve toprak bütünlüğümüzü korumamıza itiraz etmiyorum…
Edemem de…
İtirazım, milli duygularımızdan sonra siyasi görüşlerimizin de aynı olmasını isteyenlere…
İtirazım…
“7 Ağustos ruhu” diyerek bütün siyasi parti liderlerinin her gün “diz dize göz göze” oturması gerektiği konusunda geyik yapanlara…
AMENNA VE SADDAKNA…
Arkadaşlar…
Tabii ki ülkemizi, demokrasimizi ve cumhuriyetimizi korumak için sırt sırta ve omuz omza vermeliyiz…
Elbette iç ve dış düşmanlara karşı birlikte savaşacağız…
Amenna ve saddakna…
Çünkü…
Onlar bizim ortak duygularımız…
Çünkü…
Onlar bizim ortak değerlerimiz…
Ama; demokrasilerde bir milletin, milli duygularının ortak olması, siyasi ve dünya görüşlerinin de aynı olmasını gerektirmez…
Gerektiriyorsa eğer…
O ülkede demokrasinin varlığından söz edilemez…
Kapatırsınız bütün partileri…
Ak Parti’nin adının başına “Birleşik” sıfatını eklersiniz olur size “BAK Parti”…
Ama…
Böyle absürt bir talep atılsa ortaya eminim ilk olarak Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Başbakan “deli saçması bu!” diyecekler, itiraz edeceklerdir…
Çünkü…
İkisi de demokrasi, çok partili sistem, hukuk devleti ve özgür seçimler sayesinde bulundukları mevkilere gelebildiklerini sık sık açıklıyorlar…
ÇOK TAHAMMÜLSÜZÜZ BE ARKADAŞ…
Demek istemem o ki…
Ortak duygular millet olmanın harcıdır…
Demokrasinin harcı ise ortak duygulara rağmen farklı pencereler açmaktır…
Olaylara…
Hayata…
Ve hatta sonsuz âleme farklı pencerelerden bakmak, bakabilmek…
Ve…
Bu farklılıklara “tahammül” etmektir demokrasi…
Yani arkadaşlar…
Eksiğimiz birlik beraberlik ruhumuzun olmayışı değil…
Aksine…
Dünyada başka hiçbir milletin sahip olamayacağı kadar çok sahibiz ortak manevi değerlerimize…
Peki eksik olan ne?..
İş siyaset yapmaya geldi mi?..
İş demokrat olmaya geldi mi?..
İş hukukun üstünlüğü ilkesinde mutabakat oldu mu?..
Tahammülsüzüz arkadaş…
Birbirimize tahammül edemiyoruz…
DEMOKRASİDE PENCERE ÇOKTUR…
Birbirimizden millet olmamızı…
Vatanı sevmemizi…
El ele verip korumamızı…
Savunma konularında ortak davranmamızı…
Ve bütün bu milli davalarda aynı hisleri duymamızı isteyebiliriz…
İstemeliyiz de…
Ama…
İş, siyasal ve sosyal görüşlerimize (İdeoloji) geldiğinde, “sen de olaylara benim penceremden bak” demek hakkına da ve hatta haddine de sahip değiliz….
Demokrasiye inanıyorsak eğer…
Tabii ki ortak duygulara sahip olmalıyız…
Yani… Millet olmalıyız…
Ama… Asla aynı fikirde olmamalıyız…
MÜNAFIKLIK ETMEYİN…
Unutmayın ki…
En asil millet, fikirlerini birbiriyle çarpıştırdığı en uç noktada bile ortak duygularını birleştirmeyi başaran millettir…
Bizim milletimiz 15 Temmuz 2016 gecesi ve sonrasında bunu başarabildiği için asildir…
Şimdi…
Bırakın da siyasi tartışmalarda herkes kendisi olsun…
Son birkaç gündür yaşanan “siyasi” gerilime bakıp da (Ki Sayın Cumhurbaşkanı son derecede nazik ve sakin.) bu güzel havayı bozmaya kalkışmayın yani…
Yani…
Münafıklık etmeyin...