RÖPORTAJ

'Leyla ile Mecnun dizisi deli işi!

Ünlü oyuncu Cengiz Bozkurt, ‘Vapurda Çay, Simit, Sohbet’e konuk oldu...

'Leyla ile Mecnun dizisi deli işi!
Leyla ile Mecnun dizisinin Erdal Bakkal'ı Cengiz Bozkurt, ‘Vapurda Çay, Simit, Sohbet’e konuk oldu.

İstanbul’un simgesi Şehir Hatları vapurlarında, gerçek yolcuların katılımıyla çekimleri yapılan program pazar günü 14:10’da TRT Türk’te yayınlanacak.

İşte Cengiz Bozkurt ile sohbette öne çıkanlar:

"Bir ilan gördüm hayatım değişti"
‘‘Ben fizikçi olmak için ODTÜ’ye girmiş bir gençtim. Birinci sınıftayken, bir ilan gerçekten hayatımı değiştirdi. ‘Tiyatro topluluğuna katılmak isteyenler şu gün, şu saatte, şuraya gelsin.’ diye bir ilan gördüm. O ilanın peşinden gidip tiyatro topluluğuna girdim. Benim fizikçi olmak istemediğimi, oyuncu olmam gerektiğini düşündüm.’’
 
"Oyunculuk gözlem ister"
‘‘Oyuncu dediğiniz insan, yine insanlardan beslenir; gözlem yapar. Erdal Bakkal gibi bir bakkal da Ankara Gaziosmanpaşa’da vardı. Turan Ağabeyimiz, Erdal Bakkal kadar içten pazarlıklı, kötü değildi ama Kayserililik vardı içinde. Tam bir mahalle bakkalıydı. O çay yapmıyordu ama mutlaka önünde dururduk, sohbet ederdik. Paramız biterdi borç para alırdık. Öğrencilik günlerinde evden para alamamıştım mesela, ‘Turan Ağabey bana on lira ver, beş lira ver.’ derdim. O gün hayatınızı kurtarırdı aldığınız para.”
 
"Mehmet Ergen benim tiyatrocu olmamda çok etkili oldu"
“Londra’ya gitmek hayatımın en önemli kırılma noktalarından bir tanesi oldu. Göçmen merkezlerinde, toplum derneklerinde; koro çalışması, tiyatro çalışması, halk oyunları ekibi derken birbirimize doksanlı yıllar boyunca tutunduk. Ben de oranın tiyatro topluluğunun yönetmeniydim, kurucusuydum. Mehmet Ergen de o sıra Londra’nın güney bölgesinde İngilizce tiyatro yapan bir tiyatro kurmuştu. Biz Türkçe oyunları ona izletiyorduk, biz onun oyunlarını izliyorduk. Mehmet Ergen’e, Türkiye’de Kenter Tiyatrosu’ndan bir oyun çevirip yönetmesi talebi geldi. İstanbul’da çalışmaya başladı. Türkiye’ye beni sokan da aslında Mehmet Ergen’dir. ‘İnishmore’lu Yüzbaşı’ adlı bir oyunu çevirdi ve oyuna girmem için ısrar edip önümü açtı.”
 
"Oyuncu olmasaydım belgeselci olurdum"
“Birçok kez oyunculuğu bırakıp başka yollara doğru gitmek istedim. Mesela televizyon belgeselcisi olmak, belgesel yapmak isterdim. Üniversitede de uzmanlık alanım odur. ”
 
"Yönetmen ve senarist ile ikili ilişkiler çok önemli"
“Hayata nasıl baktığınız, projelerden neler beklediğinizle de doğru orantılıdır. Arkadaşlıklarınız da o doğrultuda şekilleniyor bir süre sonra. Semih’le mesela biz Londra Türk Film Festivali’nde tanışmıştık. Konuşa konuşa, projelerden bahsede bahsede zaten aynı kafadan olup olmadığınızı anlıyorsunuz bir süre sonra ve ona göre hareket etmeye başlıyorsunuz. Hayattan beklentileriniz kesişiyor.”
 
"Tiyatro için cesur olmak gerekir"
“Oyuncu her zaman farklı yelpazesini göstermek ister. Oyun senaristleri çok az. Sokaktaki hayatı sahneye aktarabilen oyun yazarları yok. Ne olursa olsun, şu an gündemde ne varsa yazmaları gerek. Şu an tiyatro en az korkmaları gereken yer. Darbenin en ağır koşullarının yaşandığı yılları hatırlıyorum. O oyunları elleri patlarcasına alkışladı insanlar. Çünkü toplumda insanlar o kadar yalnızlaşmış, dışarıda gözaltılar, işkenceler, konuşamıyorsun, muhalif hiçbir şey söyleyemiyorsun derken tiyatro bir nefes borusuydu insanlar için.”
 
"Bu dizi deli işi"
“Çok iyi bir ekip oluşturduk. Onur Ünlü yaratıcı zekası ile hem yönetmen olarak işe el attı, hem de yapımcı olarak hiçbir masraftan kaçınmadı. On saniyelik on beş saniyelik hayal sahnelerini çekmek için birçok bölümde zarar etti. Deli işi bu.”
 
"Dizide her hafta bir yere ışınlanıyoruz"
“Leyla ile Mecnun dizisine girerken uyanıklık ettiğimi sandım. Tek mekan, rahat bitiririm gibi düşüncedeydim. Oradan oraya uzayda, yok Metonya diye Yedi Kule Zindanları’nın içinde, yok surların tepesinde olacağımızı düşünemedim. Bir bakkalın oralarda işi ne sonuçta ama dizimiz öyle bir dizi haline geldi ki, her an her yere ışınlanabiliyorsunuz. Doğaçlama da çok yapıyoruz, fakat Burak Aksak da çok yetenekli bir arkadaşımız, iyi bir senarist. Oyuncularla çok iyi bir ekip oluşturduk. Bu yüzden çok şanslıyız.”
 
"Hayal ettiğin şeyleri yapmak istiyorsan, tamam olmayı bekleme, sahneye çık"
 “Kimse hayallerinin tamamına erişmesini beklemesin, bir an önce atsın kendini ateşin, pratiğin içine. Ne yapıyorsa orada öğrensin; çünkü tam olup da yapmayı beklerken yıllar birbirinin ardına devriliyor ve bu sefer de siz adım atmaya korkar oluyorsunuz. Bu yüzden hayallerinin peşinden hemen yarın koşmalarını tavsiye ediyorum.”

ÇOK OKUNANLAR