Kütahyalı, Hakan'ı çok fena benzetti!..
İsmail Küçükkaya'nın anneciği için yaptığın sözlü taciz ve cinsel ilişkide bulunma arzularının ayıplığından dolayı halen "özür" dilemedin...
"Nasi diyoğlağ ona?.. Vaaauuuvvvv!"
Ah Ahmet Hakan ah...
Hani derler ya "sen de kaşınıyorsun ama" diye, aynen o hesap...
Kapalı mekânda sigara içtiğini yazsa etkin(!) biri hemen kendinle kafa bulup özür diliyorsun da; İsmail Küçükkaya'nın anneciği için yaptığın sözlü taciz ve cinsel ilişkide bulunma arzularının ayıplığından dolayı halen "özür" dilemedin...
Hayır yani!..
"Bize ne?" diyeceğiz ancak diyemiyoruz...
Karadenizli'nin "sıkıştım" demek varken "darlandum" demesi gibi biz de "diyemiyruk oni"...
Sadede gelelim...
Ahmet Hakan, başlığı altında yayımlanan makalesinde adını vermemiş ama Rasim Ozan Kütahyalı'yı ima ederek Başbakan'a şikâyet etmiş, "bak Tayyip Bey bu adamı iyi tanı, seni savunuyor gibi görünüyor ama aslında sana zarar veriyor" demek istemişti ya...
Kütahyalı durur mu?..
O da TAKVİM'de "Allah taksiratını affetsin!" başlığı altında yayımlanan makalesinde Hakan'ın adını vermeden ama "bariz" bir şekilde Ahmet Hakan'ı ima ederek "bir" çakıyor "pir" çakıyor...
Hatta...
Ahmet Hakan'ın "ODATV suç örgütü üyesi olduğundan dolayı tutuklanma anksiyetesiyle son dönemde iyice ruh sağlığının bozulduğunu" bile iddia ediyor...
"Zaten günde iki xanax alarak zor yaşıyorsun, bunun üçe çıkmasını istemem" diyor; Hakan'a biraz da acıdığını ima ederek...
Yani...
"Acınacak haldesin, üstüme gelme" gibi bir tür uzaktan eldiven sallama...
"Düello istersen varım ama yazık olur sana" mesajı...
Bu arada Ahmet Hakan'a "sen önce git Ergun Babahan'ın sana dair yazdıklarıyla polemiğe gir" diye de "akıl" veriyor.
Haber7.com'dan Cem Küçük ve rotahaber.com'dam Ahmet Memiş'in sorularının net olduğunu hatırlatıp, "verebiliyorsan o yazılan gerçeklere cevap ver" çağrısı yapıyor...
"Nasi diyoğlağ?.. Du bakıyimmmm... Vaaauuuvvv!"
Ah Ahmet Hakan ah...
Hani derler ya "sen de kaşınıyorsun ama" diye, aynen o hesap...
Kapalı mekânda sigara içtiğini yazsa etkin(!) biri hemen kendinle kafa bulup özür diliyorsun da; İsmail Küçükkaya'nın anneciği için yaptığın sözlü taciz ve cinsel ilişkide bulunma arzularının ayıplığından dolayı halen "özür" dilemedin...
Hayır yani!..
"Bize ne?" diyeceğiz ancak diyemiyoruz...
Karadenizli'nin "sıkıştım" demek varken "darlandum" demesi gibi biz de "diyemiyruk oni"...
Sadede gelelim...
Ahmet Hakan, başlığı altında yayımlanan makalesinde adını vermemiş ama Rasim Ozan Kütahyalı'yı ima ederek Başbakan'a şikâyet etmiş, "bak Tayyip Bey bu adamı iyi tanı, seni savunuyor gibi görünüyor ama aslında sana zarar veriyor" demek istemişti ya...
Kütahyalı durur mu?..
O da TAKVİM'de "Allah taksiratını affetsin!" başlığı altında yayımlanan makalesinde Hakan'ın adını vermeden ama "bariz" bir şekilde Ahmet Hakan'ı ima ederek "bir" çakıyor "pir" çakıyor...
Hatta...
Ahmet Hakan'ın "ODATV suç örgütü üyesi olduğundan dolayı tutuklanma anksiyetesiyle son dönemde iyice ruh sağlığının bozulduğunu" bile iddia ediyor...
"Zaten günde iki xanax alarak zor yaşıyorsun, bunun üçe çıkmasını istemem" diyor; Hakan'a biraz da acıdığını ima ederek...
Yani...
"Acınacak haldesin, üstüme gelme" gibi bir tür uzaktan eldiven sallama...
"Düello istersen varım ama yazık olur sana" mesajı...
Bu arada Ahmet Hakan'a "sen önce git Ergun Babahan'ın sana dair yazdıklarıyla polemiğe gir" diye de "akıl" veriyor.
Haber7.com'dan Cem Küçük ve rotahaber.com'dam Ahmet Memiş'in sorularının net olduğunu hatırlatıp, "verebiliyorsan o yazılan gerçeklere cevap ver" çağrısı yapıyor...
"Nasi diyoğlağ?.. Du bakıyimmmm... Vaaauuuvvv!"