Kurtuluş Tayiz
Emin Çölaşan, Yılmaz Özdil, Doğu Perinçek ve adlarını sayamayacağım kadar çok gazeteci/yazar nasıl ki “Erdoğan nefreti” üzerinden yazıyorlarsa makalelerini…
Emin Çölaşan, Yılmaz Özdil, Doğu Perinçek ve adlarını sayamayacağım kadar çok gazeteci/yazar nasıl ki “Erdoğan nefreti” üzerinden yazıyorlarsa makalelerini…
Hasan Karakaya, Mehmet Ocaktan, Kurtuluş Tayiz, Markar Eseyan, Ahmet Kekeç ve daha birçokları da “Aydın Doğan düşmanlığı” üzerine bina ediyorlar yazılarını…
Birincilere göre Soma’daki faciayı Erdoğan başlattı…
“Nasıl başlattı?” sorusunun cevabı yok…
Ama…
Onlara sorarsanız bir cevap bulurlar…
İkincilere sorarsanız “hayıırrrr!.. Soma’daki katliamı Aydın Doğan yaptı… Belki de gizlice gitti tonlarca patlayıcı yerleştirdi… Ki yüzlerce masum, ekmek parası peşinde koşan emekçi ölürse belki Erdoğan da istifa eder…”
(Bence) Ne birincilerin yaptığı gazetecilik ve yazarlık…
Ne de ikincilerin yaptıkları…
Dün gece Kurtuluş Tayiz’i dinledim kanallardan birinde…
Tüylerim ürperdi…
Bir gazetecinin bir başka gazeteci ya da gazetecilerden, en çok da bir medya patronundan nefret edebilmesi için kişisel bir büyük zarar da görmesi gerekirdi…
Ama düşündüm de…
Diyelim ki Yılmaz Özdil zaman zaman patavatsızlık yapıyor…
İyi de…
Aydın Doğan ya da Murat Yetkin ne yapıyor?..
Hâsılı…
Durduk yerde önce Murat Yetkin’in demokratlığını sorgulayıp hemen ardından “sahtekâr” diyen Kurtuluş Tayiz kaybetti…