GÜNDEM

Kurtuluş Tayiz yazdı: CHP'ye kalsaydı bu ülkeye çivi çakılmazdı

Akşam yazarı Kurtuluş Tayiz, CHP'nin son yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara başta olmak üzere Türkiye genelinde kazandığı büyükşehir belediyeleriyle kendisini millete kanıtlayacak büyük bir şansın ve imkanın sahibi olduğunu fakat belediyeler üzerinden ortaya konulan performansın Adana’daki “sahra hastanesi” ile diğer CHP’Ii belediyelerin bedava Sözcü gazetesi dağıtmasından öteye geçemediğini belirtti.

Pınar Erden
Pınar Erden[email protected]
Kurtuluş Tayiz yazdı:  CHP'ye kalsaydı bu ülkeye çivi çakılmazdı

Akşam yazarı Kurtuluş Tayiz'in hedefinde CHP vardı. "Bugün herhangi bir CHP’li yönetici çıkıp kendi yönettikleri belediyelerin bir tane övünülecek proje ve çalışmasını örnek diye millete gösterebilir mi? " diye soran Tayiz, koronavirüs salgınının dünyayı tehdit etmeye başladığı ilk günden itibaren Türkiye’de gözlerin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üzerine çevrildiğini ifade etti.

Bu ülkeye çakılan her çivi için CHP'nin Erdoğan ve AK Parti’ye muhalefet ettiğini söyleyen Tayiz,  "Taş taş üstüne konulmasın diye Erdoğan’a dünyanın iftarısını attılar." ifadelerini kullandı.

CHP'ye kalsaydı bu ülkeye çivi çakılmazdı

Refah Partisi’nin örnek belediyeciliği ile bilhassa Recep Tayyip Erdoğan’ın İstanbul belediyesi deneyimi, milletin AK Parti’ye teveccüh göstermesinin başlıca dayanaklarından biriydi. CHP, son yerel seçimlerde İstanbul ve Ankara başta olmak üzere Türkiye genelinde kazandığı büyükşehir belediyeleriyle aslında kendisini millete kanıtlayacak büyük bir şansın ve imkanın da sahibi oldu. Belediyecilikte milletin gözüne girmeyi başarsalar iktidar karşısında büyük bir üstünlük elde edeceklerdi. Hele Koronavirüs gibi küresel bir salgının muhalefet için yol açtığı fırsatları da düşündüğümüzde, mevcut koşullar, son 20 yılda hiç olmadığı kadar CHP lehine gelişti.

Fakat gelin görün ki, CHP’nin belediyeler üzerinden ortaya koyduğu performans Adana’daki “sahra hastanesi” ile diğer CHP’Ii belediyelerin bedava Sözcü gazetesi dağıtmasından öteye geçemedi. Mersin’de halka “ucuz ekmek” dağıtımı yapılması ve İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “prototip kolileri”ni de bu listeye ekleyebiliriz. Mansur Yavaş ve Tunç Soyer’in ise promosyon niyetine bir şeyler dağıttığı da vakidir.

Tüm bu faaliyetlerin milleti ne kadar etkileyeceği tartışılır. Bugün herhangi bir CHP’li yönetici çıkıp kendi yönettikleri belediyelerin bir tane övünülecek proje ve çalışmasını örnek diye millete gösterebilir mi? Kılıçdaroğlu, gitmediği görmediği Adana’da “sahra hastanesi kurduklarını” iddia edince, CHP hiç olmadığı kadar haklı olarak alay konusu oldu. Ayrıntılarına girmeyelim ama Adana’daki “sahra hastanesi”nin ne menem bir hastane olduğu kamuoyunun takdirinde zaten.

Tabii, birçok ülkede muhalefet partilerinin hiçbir şey yapmadan da puan topladıkları vakidir. İktidarların yanlışları tek başına muhalefete teveccühü artırabilir. Nitekim birçok Avrupa ülkesinde böyle oldu. İflas eden ekonomiler, çöken sağlık sistemleri ve sosyal karmaşa bugün Avrupa kıtasını derinden sarsıyor. İtalya, İspanya, İngiltere, Almanya ve hatta ABD’de durum çok ağır. Küresel salgına hazırlıksız yakalanan iktidar ve yöneticilerin toplum desteğinde büyük azalmalar yaşanıyor.

Bunun belki de tek aksi yönde örneği Türkiye. Evet, her ülke gibi Türkiye de bu salgından habersizdi; fakat diğer ülkelerden farklı olarak, son 20 yılda yaptığı yatırımlar Türkiye’nin yıldızını parlattı. Ülkemiz, salgının kasıp kavurduğu dünyadaki en düşük ölüm oranına sahip ülke. Türkiye, bu başarıyı son yıllarda doğrudan sağlık sistemine yaptığı yatırımlara ve doğru ekonomi yönetimine borçlu.

Koronavirüs salgınının dünyayı tehdit etmeye başladığı ilk günden itibaren Türkiye’de gözler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üzerine çevrildi. Bilinir ki, kriz dönemlerinde ülkelerin en büyük avantajı sahip olduğu lider ve yöneticilerdir. Erdoğan, iktidara geldiği günden bu yana bütün enerjisini Türkiye’yi kalkındırmaya dönük yatırımlar yapmaya harcadı. Hiçbir engel onu yatırım yapmaktan alıkoyamadı. Bugün dünyada gıpta ile bakılan Şehir Hastaneleri projesini dahi Erdoğan, CHP’ye ve muhalefet cephesinin yalan yanlış direncine rağmen tamamladı. Bu ülkeye çakılan her çivi için CHP, Erdoğan ve AK Parti’ye muhalefet etti. Taş taş üstüne konulmasın diye Erdoğan’a dünyanın iftarısını attılar.

Gezi kalkışmasından itibaren tertiplenen onca darbenin sebebi Türkiye’yi ayağa kaldıracak yatırımları engellemekti. Ama gelin görün ki, Erdoğan’ı götürecek diye umut bağladıkları bu küresel kriz Erdoğan’ı milletin gönlünde zirveye taşıdı. Erdoğan aciz kalma yerine Türkiye’yi dünyaya yardım eder bir noktaya getirdi. Türkiye, dünyanın gözünün çevrildiği bir ülke oldu. Bu tabloya bakıldığında CHP’nin Adana’daki “sahra hastanesi”yle, Ekrem İmamoğlu’nun “prototip” kolileriyle rekabette Hükümetin karşısına çıkması pek gerçekçi görünmüyor. Yine de kendileri bilir!

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar 1 yorum