RÖPORTAJ

Kürşat Bumin'den Yeni Şafak patronajına mesaj!

Yeni Şafak'tan kovulan yazarlardan Kürşat Bumin hem kendi kovulma sürecini hem de medyanın genel halini Hazal Özvarış'a anlattı...

Kürşat Bumin'den Yeni Şafak patronajına mesaj!
GAZETECİLER.COM
Yeni Şafak'tan kovulan usta gazeteci Kürşat Bumin, T24'den Hazal Özvarış'a verdiği hem gazetesinden kovulma sürecini hem de medyanın güncel halini değerlendirdi.

Yeni Şafak'ın eski özelliğini kaybedettiğini söyleyen Bumin, gazetenin patronu Albayrak'ın 28 Şubat'a karşı direndiğini ama bugünkü hamaset rüzgarına direnemediğini söyledi. Gazeteden kovulduktan sonra Yeni Şafak yazarlarının kendisine destek vermediği için sitem eden Kürşat Bumin, kovulmasının arkasındaki iradenin yayın yönetmeni İbrahim Karagül olmadığını söyledi. Kararın patronaja ait olabileceğini söyleyen Bumin "akil insan olduk ve sonra kovulduk!" dedi.

'Karagül tek başına beni işten çıkaramaz'

- Danışmanların yanı sıra 365 günün 300'ünde köşelerini hep benzer kanaatleri bildirerek dolduran yazarlar arasında siz kazı yapmadan kalem oynatmazdınız. Mirzabeyoğlu'nun mahkumiyetini de, Cihan Kırmızıgül'ün "puşi" davasını da yazdınız. Ötesine geçip, Yeni Şafak'ın patronu Albayrak'ın telefon konuşmalarının da yer aldığı İlhan Cihaner'in yürüttüğü soruşturmayı da köşenize taşıdınız. Bu çıkışınıza patron katından ne tepki geldi?

En ufak bir tepki gelmedi. Onun için şaşırdım da biraz. Çünkü Yeni Şafak bununla övünürdü, Yusuf Ziya Cömert, "Yeni Şafak, kendisini eleştirenlere de yer verir" demişti. Şimdi çok değişti.

- Size dair kararın sebebini yönetimin değişmesinde mi görüyorsunuz? Kararın sahibi sizce İbrahim Karagül mü?  

Hayır. İbrahim Karagül'ün tek başına yapabileceği bir şey değil bu. Benim yazdığım yıllarda özgürlük çok önemliydi, gazete de başta İslami cenahınkiler olmak üzere özgürlüklere önem verirdi. Şimdi olan yönetimle ilgili değil, patronla da ilgili değildir herhalde diyorum ama ondan da emin değilim.

Türkiye'de henüz yolunu bulmamış siyaset hızla hamasete dönüştü. Bunun süreceğine kanaat getirildiğinde bütün hava değişti. Severek okuduğum köşe yazarları hala var Yeni Şafak'ta, ama onları ayırdığım zaman bir hamaset gazetesi kalıyor geriye. Eskiden çok ciddi bir siyaset gazetesiydi.

'28 Şubat'ta durum çok daha kötüydü'

- Ahmet Hakan işten çıkarıldığınızda köşesinde "Gel de 'Bütün bu olup bitenlerin 28 Şubat'ta medyada olup bitenlerden ne farkı var' deme' ifadesini kullandı. Sizin bu soruya yanıtınız ne?

28 Şubat başka bir şeydi. Devletin ve yönetimin çok daha çiğ ve kötü olduğu bir dönemdi. Bugün iyi demiyorum, ama o zaman çok daha kötüydü durum. "Eskiden asker, bugün hükümet atıyor" da diyemiyorum. Sonuçta, akil insan olduk ve sonra kovulduk!

- AKP'nin Akil İnsanlar Heyeti'ne seçtiği bir isim olarak köşenizden olurken ne yönetim, ne patron sebep değildir diyorsunuz. O zaman kim yaptı?

Patron için belki diyorum. Asıl olarak ülkede esen rüzgara bağlı bir durum bu. Siyaset yerini hamasete bıraktı. Ve gazetelerde hamasetin iyisi mümkün olduğu kadar seviye düşürülerek yapılır. Ne kadar aşağı inersen o kadar makbul olursun.

- Sizce 28 Şubat'ta darbeye direnen Albayrak, hamasete direnemiyor mu?

Öyle görünüyor. Olanlardan patronların mutlaka haberi vardır, ama bir telefon bile gelmedi. Hatta e-mail adresimi bile hızla kaldırdırlar. Albayraklar siyasi mücadelede iyilerdi, AKP'nin yola çıkış ve yükseliş dönemi de bir siyaseti gerektiriyordu. Şimdi gereken siyaset değil artık...

'Kamu ihalesi yasağı gelse Albayrak gazeteyi bırakır'
 
- Yeni Binyıl'dan çıkarılma sürecinizi aktardığınız Kronik Medya yazınızda kararın "sorumsuz Cumhurbaşkanı" Ergun Babahan'a değil, hükümeti eleştiren yazılarınızdan rahatsız olan patronaja ait olduğunu söylemiştiniz. "Bugün de Albayrak, Dinç Bilginlik yapıyor" gibi bir cümle aklınızın kıyısından geçiyor mu?

Albayraklar gazetecilikte iddialı değiller, başka işlere yoğunlar. Dinç Bilgin gazeteci aileden geliyorlardı ve sanıyorum, bununla övünüyordu. Bildiğim kadarıyla, Ahmet Albayrak hiç gazeteyle ilgilenmez, kardeşi ilgilenir.

- Gazete patronlarının kamu ihalelerine katılımı yasaklansa sizce Albayrak'ın tercihi hangisinden yana olur; gazeteden mi, diğer işlerinden mi?

Bence gazeteyi bırakır.

- Sizce bugün Yeni Şafak'ın çizgisi "Başbakan ne derse o" çizgisi mi?

Halihazırda öyle, eskiden değildi. Ben Başbakan'ı eleştiren yüzlerce yazı yazmışımdır.

'Yeni Şafak'ta iyi bulduğum yazarlara kırgınım'
 
- Ali Akel Uludure yazısı yüzünden kovuldu, siz önce Gezi, ardından "Milli İradeye Saygı mitingleri eşliğnde sandık-demokrasi özdeşleştirmesi"ni eleştirdiniz ve son olarak Salih Tuna'ya verdiğiniz cevap küçük düşürücü bulundu.

Demek ki suyumuz ısınıyormuş.

- Suyunuzu neler ısıttı?

Ben siyasette vardım, bu hamaset onu kaldırmadı. Eski Yeni Şafak yok.

- Tek patron iki Yeni Şafak mı var?

Tabii, tabii. Ayrıca gazetedeki iyi bulduğum yazarlara da kırgınım. Ben neredeyse Yeni Şafak'ın kuruluşundan beri burdayım. Aralarında eski genel yayın yönetmenleri de var. Mesela onların suskunluğu da o eskinin muteber gazetesine yakışmadı.

- Sizce, sizin gönderilmenize dair kalem mi oynatmadılar, yoksa satırlar çıkarılmış olabilir mi?

Bence yazmadılar.

- Sizce onların elini tutan ne oldu?

Bilmiyorum. Ama sonuç böyle. Benim yerimi hemen liberal bir yazarla doldurmaya çalıştılar!

- Ali Akel'in ayrılışına dair bir notu köşenizde biz mi göremedik, yoksa siz mi yazmadınız?

Yazmadım.

'Ali Akel'in ardından yazsam iyi olurmuş…'

- Sizden sonra yazmayanlara kırgın olan biri olarak siz neden Akel'in ardından yazmadınız?

Bilinçli bir şekilde yazmamazlık etmedim, belki çok fazla yazıldığını düşündüğüm için yazmadım.

- Aslında Yeni Şafak'ta sadece Hilal Kaplan'la Özlem Albayrak yazdı. Kendi gazetesinden bir ismin daha ayrılışına dair fikrini duyması hoş olmaz mıydı?

Ali Akel'in bana kırılmadığını tahmin ediyorum. Dediğim gibi, çok yazıldığı için yazmadım, çekindiğimden yazmamazlık etmedim. Ama yazsam iyi olurmuş…


ÇOK OKUNANLAR