Külliyen Medya

Başlığımız ve seçimimiz tabii ironi...
Tabii becerebildiğimizce dikkat çekmek...
Kendisini "hayvan" yerine koyan köşe yazarlarının "dikkat çekmek için" diye böbürlendiği...
Haber Ajanslarından geçen haberlerin, cümlelerin yerleri değiştirilerek "özel haber"miş gibi verildiği...
Haber Ajansına sahip gazetelerin "ortak havuza haber" üretirken "özel haber" geçmeyi unuttukları...
Ve en son...
Ergenekon davasından tutuklu yargılanan Teğmen Mehmet Ali Çelebi'nin cep telefonuna, Hizbüttahrir ile bağlantılı olduğunu göstermek için örgüt üyesi Oğuz Kazancı'ya ait 139 numaranın polis tarafından yüklendiği iddiaları halen "netlik" kazanamadı.
Çünkü...
Hükümete yakın medya "yanlışlık" falan olmadığını, Teğmen Çelebi'nin Hizbüt- tahrir üyesiyle 115 defa telefonda görüştüğü iddiasıyla halen tutuklu yargılandığını haberleştirirken, Hükümete muhalif medya tam tersini yazmaya devam ediyor: Teğmen Çelebi'ye polis komplosu...
Peki "essahtan doğru, öz doğru, hakiki doğru, halis doğru" ne?..
Bilmiyoruz...
Medyamız doğruyu öğrenmemizi istemiyor...
"Bilgi, bizim bilmenizi istediklerimizdir" iğrenç kuralı bütün hızıyla devam ediyor...
Biz de bugün "Günün Muhabiri" olarak işte bu "yalan rüzgârı" medyasını seçiyoruz külliyen...
Utanırlar mı?..
Neden utansınlar?..
Anneleri onların gazeteci olduğunu sanmıyor ki...