MEDYA KÖŞESİ

Küçükşahin'den ilginç Turgut Özal iddiası!

Hürriyet yazarı Şükrü Küçükşahin, Cumhurbaşkanı Özal'ın son Orta Asya gezisinde hasta olduğunu anlattı ve ilginç bir iddiada bulundu.

Küçükşahin'den ilginç Turgut Özal iddiası!
GAZETETECİLER.COM - Rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın ölümü üzerindeki tartışmalar sürüp gidiyor, ortada kafa karışıklıkları bulunduğuna göre bunların giderilmesi için her şeyin araştırılması gereği ortada." diyerek başladığı yazısında Hürriyet yazarı Şükrü Küçükşahin, Özal'ın son günlerinde yanında olan bir gazetecil olarak bildiklerini ve gördüklerini okurları ile paylaştı. Küçükşahin ilginç bir de iddia ortaya attı. Özal'ın ölümünden hemen önce gerçekleştirdiği Orta Asya gezisinde yaşadıklarını anlatan Küçükşahin, Cumhurbaşkanı'nın yolculukta rahatsızlandığını ve sağlığının kötüleştiğini anlattı.
"O araştırmalar süredursun; Özal'ı çok yakından izlemiş muhabirlerden biri olarak son gezisindeki bazı izlenimlerimi ve yaşadıklarımı aktarmak isterim.

(Buhara'da Nakşibendi Türbesi mescidinden) çıkışta Özal'ı hiç iyi görmedim; yüzü simsiyahtı, mescidin tek basamağından inemedi, ayağını kaldırıp ayakkabısına sokamadı, tüm bunları ancak korumalarının yardım ile yapabildi."

(...) Bu işin birinci perdesi; ama meğer bunun, yıllar sonra öğrendiğim ve gördüklerimi destekleyen bir önceki sahnesi de varmış.

Namaz esnasında, Özal epey süre secdeden kalkamıyor; ta ki yanındaki Devlet Bakanı Rüştü Kazım Yücelen, namazını bozup kolundan tutup kaldırana dek.
Gerçi o anı Şıvgın'ın, "Nakşibendi Hazretleri huzurunda namaz kılmaktan çok etkilendi. Dualarını ağlayarak yaptı. 'Huzuruna sıradan biri olarak değil, Cumhurbaşkanı olarak geldim' dedi" diye anlattığını da belirteyim.

Özal'ın çok yemek yediğini hepimiz görüyorduk, bununla da yetinmiyordu. Şanlıurfa milletvekillerinin geceki çiğköfte ikramlarını da hiç geri çevirmedi.
Çok yorgundu, bazı programlarının iptali önerildi, kısaltmayı tercih etti; ancak sona doğru Azerbaycan'da akşam yemeğinin ardından rahatsızlandı.
Dönüş yolunda da uçaktaki tablo hiç farklı değildi; kendisiyle konuşanlar olmasına rağmen zaman zaman uyukladığı ilk kez görülüyordu.
Hatta, Okluk Koyu'nda dinlenmesi için uçağın doğrudan Dalaman'a inişi de konuşuldu; ama Özal, "Bir-iki gün sonra giderim" dedi."

"Demek isterim ki, Özal'ın o günlerdeki yorgunluğunu ve Köşk'ten ayrılmak gibi tarihi bir kararın stresinin altında yaşadığını da unutmamak gerek."
diyen Küçükşahin'in, "Hatta, bu stresi yaşatanların samimi bir özeleştirisine de ihtiyaç var" dediği yazısının tamamını okuyabilirsiniz.
ÇOK OKUNANLAR