MEDYA KÖŞESİ

'Küçük beynini' Mekke'de unutmuş!

Bir Şamil Tayyar, bir Ahmet Hakan... İkisi de birbirine yanıt vermeden gün geçirmiyor. Peki bu polemik nasıl başladı?

'Küçük beynini' Mekke'de unutmuş!

GAZETECİLER.COM
Bir Şamil Tayyar, bir Ahmet Hakan...
İkisi de birbirine yanıt vermeden gün geçirmiyor.
Peki bu polemik nasıl başladı?
Şamil Tayyar, köşesinden Mehmet Bekaroğlu'na 'Sen kimsin lan' başlıklı bir yazı yazdı.
Bekaroğlu'nun cevap hakkı olacak bir köşesi olmadığı için Ahmet Hakan devreye girdi.
Ve Bekaroğlu'na köşesini açtı...
Sonrasında Şamil Tayyar küplere bindi.
Ahmet Hakan'a demediğini bırakmadı.
E Ahmet Hakan bu geri kalır mı?
Şamil Tayyar'ı 'beyinsiz' ilan etti.
Şimdi sıra yine Şamil Tayyar'a geldi.
Tayyar bugünkü makalesini yine Ahmet Hakan'a ayırdı.
Dün sabah Elif Şafak'ın 'yazar değilsin' başlıklı yazısında "Evlat, öyle kıvama gelmelisin ki, taş da gül de bir olmalı gözünde." sözünü okuyan Şamil Tayyar'ın nefsi sarıp sarmalanmış.
Bu sözden sonra Ahmet Hakan'ın kendisine verdiği yanıtı görünce pek de öfkelenmemiş...
Tayyar'ın kaleminden bugün Ahmet Hakan'a hitaben 'lan lun' sözleri çıkmamış.
Yani Elif Şafak sağolsun, Tayyar'ın öfkesini bastırmış.
Ama yine de cevabını esirgememiş tabi Şamil Tayyar.
Ahmet Hakan'ı kızdıracak sözler sarfetmiş.
Kendisini 'beyinsiz' itham eden Hakan'a 'küçük beyinli' demiş.
O da yetmemiş tabi...
Ahmet Hakan'ın eski defterlerini ortaya dökmüş.
Belki de en iyi yanıtın böyle olacağını düşünmüş.

Neyse biz şimdi sizleri Şamil Tayyar ile baş başa bırakalım...

(...) yüreğim burkuldu: “Yazık zavallıya. Keşke tercih imkanı olsaydı. Bir küçük beyni vardı, onu da Mekke’de unutmuş.”

Daha okkalı cevap vermeyi düşündüm, “inandırıcı olmaz” kanaatine vardım. Öyle ya, bu yandaş medya, habercilik reflekslerini köreltti. Çareyi dostlarında aradım. Şenol Demirci, Milliyet’in tecrübeli ve başarılı bir muhabiridir. “İskele sancak cepler dolacak” ve “Ahmet Hakan Coşmuş” manşetlerinin mimarıdır. 23 Ekim 2001 tarihli Milliyet’teki haber, şöyle başlıyor: “Kanal 7’deki İskele Sancak adlı programın yapımcılığını ve sunuculuğunu yapan Ahmet Hakan Coşkun ve ağabeyi Abdullah Topel Coşkun’un İGDAŞ’ı 1.5 trilyon lira dolandıran İroni Ajans’ın ortakları olduğu ortaya çıktı.”

Haberde, babası sayesinde Kanal 7’de yükseldiği anlatılan Ahmet Hakan’ın şu sözlerine yer verilmiş: “Şirketteki payım sembolik bir şeydi. Kardeşim şirket kurarken, babamın, öbür kardeşimin, benim ismimi yazmış.”

Ergenekon sanığı Muzaffer Tekin de uyuşturucu parasıyla kurulan ve Danıştay cinayeti faili Alpaslan Aslan’ın avukatlığını yaptığı Doğuş Factoring’deki yüzde 10 hissesi için “Sembolik, karım yok” demişti.

Yok yok bu kadar değil Şamil Tayyar'ın cevabı...
Ötesi de var ama bizde değil...
Tartışmanın fitilini kendi içimizde ateşlemeyelim istedik.
Çok merak ediyorsanız sizi
 

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar