Kucağına kadın atılan hakem kimdi?..
İhsan Türe, maçın hakemi Lo Bello ile başkan Alp Yalman'ın isteği üzerine bir akşam yemeği yediğini ifade ediyor...
ADNAN BERK OKAN
Yıl 2002...
FİFA eski hakemlerimizden İhsan Türe hakemlik dönemiyle ilgili anılarını yazıyor...
de "ilginç" ve "inandırıcı" bulduğu o anıları yayımlıyor...
İhsan Türe diyor ki...
"En az 50 anlaşmalı maç yönettim!.. Takımların birbirlerine verdiği teşvik primleri artık neredeyse yasal. Sadece ben böyle 50’den fazla maç yönettim. Sonuç olarak parası olan düdüğü çalıyor"..
Peki...
Bir şey oluyor mu?..
Yoooo...
Biraz patırtı kütürtü o kadar...
Her şey yolunda, 3 maymunun kolunda!..
Bu kadar da değil...
Şunları da söylüyor İhsan Türe:
"G.Saray'ın bir Avrupa maçının hakemine saat verildi, kadın ayarlandı"...
Bitmiyor...
Haberin devamı da var...
Hakem İtalyan Lo Bello...
Maç ise Galatasaray'ın Rumen Craiva ile oynadığı bir karşılaşma...
İhsan Türe, maçın hakemi Lo Bello ile başkan Alp Yalman'ın isteği üzerine bir akşam yemeği yediğini ifade ediyor...
Ve...
Yine Türe'nin dediğine göre Lo Bello Galatasaray'ın kendisine verdiği saati gösteriyor ünlü hakemimize...
Sonra da; sağ elinin işaret parmağıyla sağ kulak memesine vurup "kari istirem kari" diyor mu bilmiyorum ama açıkça "kadın" istiyor...
Türe, yanlarındaki Erkan Özerman'ı işaret ederek, "İşin virtüözü odur" diyor...
Tabii ki haber yayımlandıktan sonra inkârlar art arda geliyor...
Lo Bello İhsan Türe'yi yalancılıkla suçlayıp, ayıplıyor...
"Hayatımda hakemliğim sırasında hiçbir armağan almadım. Vermek isteyenleri de uyardım. FİFA arşivlerindeki sicilime lütfen bakılsın. Sinyör Türe ile mahkemede hesaplaşacağız" diyor...
Erkan Özerman da yalanlıyor haberi...
Yalanlıyor ama "Türe beni pezevenk yaptı" diye dava açıp açmadığını merak ediyorum...
Alp Yalman ise şöyle diyor:
"Eski hakemin olayları anlatış üslubu yanlış. Söz konusu maçı hatırlamadım ama UEFA talimatlarında o ülkeye gelen hakemlerle evsahibi kulüplerin ilgilenmesi gerekliliği vardır. Bu durumlarda maddi değeri yüksek olmayan saat gibi hediyeler de verilir. Bu yalnız hakemlere değil, gelen takım yöneticilerine, UEFA temsilcilerine de verilir......... ..... Biz de o dönemde, üzerinde Galatasaray logosu olan saatler hediye ettik..."
Yani...
Saat verilmiş olabileceğine itirazı yok Yalman'ın...
İtiraz "karı"ya...
İhsan Türe hakemin kadın istediğini iddia ediyor...
Lo Bello "istemedim" diyor...
Benim dün anlattığım öyküde(!) ise "istemek" ne kelime...
Hakem efendi, Taksim'in göbeğindeki beş yıldızlı otelde güzeller güzeli bir kadınla "al takke ver külâh" Marmara'da nefis bir deniz kayağı yapıyor...
Neyse...
Asıl merak ettiğim şu:
UEFA o dönemde bu haberi nasıl görmüş?..
Ciddiye almış mı?..
Almışsa gereğini yerine getirmiş mi?..
Ciddiye almamışsa neden?..
Vereceği kararlarının dürüst ve doğru olacağına güvenip de FİFA hakemi yapılan bir adamın açıklamalarına mı güvenmemiş?..
Hey
Gazeteci milleti!..
Haydi iş başına!.
Bu soruları UEFA Başkanı Platini'ye sorun bakalım ne cevap verecek?..
Bu arada araştırın bakalım Lo Bello Türe'yi mahkemeye vermiş mi?..
Vermişse(!) sonuç ne olmuş?..
Vermemişse niye?..
[email protected]
Yıl 2002...
FİFA eski hakemlerimizden İhsan Türe hakemlik dönemiyle ilgili anılarını yazıyor...
de "ilginç" ve "inandırıcı" bulduğu o anıları yayımlıyor...
İhsan Türe diyor ki...
"En az 50 anlaşmalı maç yönettim!.. Takımların birbirlerine verdiği teşvik primleri artık neredeyse yasal. Sadece ben böyle 50’den fazla maç yönettim. Sonuç olarak parası olan düdüğü çalıyor"..
Peki...
Bir şey oluyor mu?..
Yoooo...
Biraz patırtı kütürtü o kadar...
Her şey yolunda, 3 maymunun kolunda!..
Bu kadar da değil...
Şunları da söylüyor İhsan Türe:
"G.Saray'ın bir Avrupa maçının hakemine saat verildi, kadın ayarlandı"...
Bitmiyor...
Haberin devamı da var...
Hakem İtalyan Lo Bello...
Maç ise Galatasaray'ın Rumen Craiva ile oynadığı bir karşılaşma...
İhsan Türe, maçın hakemi Lo Bello ile başkan Alp Yalman'ın isteği üzerine bir akşam yemeği yediğini ifade ediyor...
Ve...
Yine Türe'nin dediğine göre Lo Bello Galatasaray'ın kendisine verdiği saati gösteriyor ünlü hakemimize...
Sonra da; sağ elinin işaret parmağıyla sağ kulak memesine vurup "kari istirem kari" diyor mu bilmiyorum ama açıkça "kadın" istiyor...
Türe, yanlarındaki Erkan Özerman'ı işaret ederek, "İşin virtüözü odur" diyor...
Tabii ki haber yayımlandıktan sonra inkârlar art arda geliyor...
Lo Bello İhsan Türe'yi yalancılıkla suçlayıp, ayıplıyor...
"Hayatımda hakemliğim sırasında hiçbir armağan almadım. Vermek isteyenleri de uyardım. FİFA arşivlerindeki sicilime lütfen bakılsın. Sinyör Türe ile mahkemede hesaplaşacağız" diyor...
Erkan Özerman da yalanlıyor haberi...
Yalanlıyor ama "Türe beni pezevenk yaptı" diye dava açıp açmadığını merak ediyorum...
Alp Yalman ise şöyle diyor:
"Eski hakemin olayları anlatış üslubu yanlış. Söz konusu maçı hatırlamadım ama UEFA talimatlarında o ülkeye gelen hakemlerle evsahibi kulüplerin ilgilenmesi gerekliliği vardır. Bu durumlarda maddi değeri yüksek olmayan saat gibi hediyeler de verilir. Bu yalnız hakemlere değil, gelen takım yöneticilerine, UEFA temsilcilerine de verilir......... ..... Biz de o dönemde, üzerinde Galatasaray logosu olan saatler hediye ettik..."
Yani...
Saat verilmiş olabileceğine itirazı yok Yalman'ın...
İtiraz "karı"ya...
İhsan Türe hakemin kadın istediğini iddia ediyor...
Lo Bello "istemedim" diyor...
Benim dün anlattığım öyküde(!) ise "istemek" ne kelime...
Hakem efendi, Taksim'in göbeğindeki beş yıldızlı otelde güzeller güzeli bir kadınla "al takke ver külâh" Marmara'da nefis bir deniz kayağı yapıyor...
Neyse...
Asıl merak ettiğim şu:
UEFA o dönemde bu haberi nasıl görmüş?..
Ciddiye almış mı?..
Almışsa gereğini yerine getirmiş mi?..
Ciddiye almamışsa neden?..
Vereceği kararlarının dürüst ve doğru olacağına güvenip de FİFA hakemi yapılan bir adamın açıklamalarına mı güvenmemiş?..
Hey
Gazeteci milleti!..
Haydi iş başına!.
Bu soruları UEFA Başkanı Platini'ye sorun bakalım ne cevap verecek?..
Bu arada araştırın bakalım Lo Bello Türe'yi mahkemeye vermiş mi?..
Vermişse(!) sonuç ne olmuş?..
Vermemişse niye?..
[email protected]