'Kışlalı cinayeti faili meçhul değil'
Kışlalı'nın kızı "Faili meçhul denmesi beni çok rahatsız ediyor. Çünkü faili meçhul değil." diyerek tepkisini gösterdi
GAZETECİLER.COM - Cumhuriyet gazetesi yazarı Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı'yı sadece bir siyasetçi ve yazar olarak anmak anısına haksızlık olur. Bundan 13 yıl önce 21 Ekim 1999 günü bombalı bir saldırı sonucu yaşamını yitiren Kışlalı için Yeditepe Üniversitesi iletişim Fakültesi öğrencileri bir belgesel hazırladılar. Bir vefa örneği olan belgeselin gösterimine Kışlalı'nın ailesi de katıldı.
Habertürk'te "1 Güne Bakış" programını hazırlayıp sunan Zafer Arapkirli'nin "bir dönem benim de aynı gazetede çalışmaktan onur duyduğum" diye andığı Prof. Ahmet Taner Kışlalı'nın anısına yapılan bu belgeseli konuşmak üzere kızı Dolunay Uluç'u ve belgeseli hazırlayan öğrencileri bir araya getirdi.
Program boyunca konuşmakta zorlanan ve zaman zaman duygusal anlar yaşayan Dolunay Uluç, babasının faili meçhul bir cinayete kurban gitmediğinin, cinayeti işleyen isimlerin yargılandığının altını çizdi.
ALLAH BANA ÖLENE KADAR BUNU NASİP ETSİN DERDİ
Zafer Arapkirli: Siz de bir gazeteciydiniz yakın zamana kadar. Babanızı en çok hangi kimliği ile hatırlıyorsunuz? Öğretmen, gazeteci, politikacı, düşün adamı, en çok hangi kimlik sizin hafızanıza kazınmış durumda.
Dolunay Uluç: Öğretmen. Hiç şüphesiz öğretmenliği. Kendisi de bunu çok sık vurguladığı için. Hep söz ederdi "pek çok şeyden vaz geçebilirim ama öğrencilerimden vazgeçemem. Allah bana ölene kadar bunu nasip etsin" derdi. Enerjisini öğrencilerinden alıyordu.
Zafer Arapkirli: Babanızı kaybettiğinizde kaç yaşınızdaydınız?
Dolunay Uluç: 25 yaşındaydım.
Zafer Arapkirli: Geriye dönüp baktığınızda neler söylemek istersiniz?
BEN BABAM ÖLÜNCE BİNLERCE KARDEŞİMİZ OLDUĞUNU ANLADIM
Dolunay Uluç: Hem sevgimizi hem iletişimimizi küçük yaşlardan itibaren doya doya yaşadık. Bu çok büyük bir tatmin. Tuhaf bir duygu 13 sene hem çok uzun hem çok kısa. Hafızamda anılarım taze ve sevgi dolu.
Ben ne demek istediğini babamın, öldürüldükten sonra, öğrencileriyle tanıştıktan sonra anladım. Aslında Altınay ile ikimizin binlerce kardeşimiz olduğunu o zaman farkettim. Gerçekten öldürülme nedenini de seneler içinde düşününce çok iyi anlıyorum.
Zafer Arapkirli: Faili meçhul cinayetlerde hep aynı soru sorulur... Neden o seçildi? sizin kafanızda biraz belirgin mi?
KIŞLALI CİNAYETİ FAİLİ MEÇHUL DEĞİLDİR
Dolunay Uluç: Beni çok rahatsız eden bir şeyi düzeltmek istiyorum. Faili meçhul denmesi beni çok rahatsız ediyor. Çünkü faili meçhul değil. Bu çok önemli. Diğerleri için konuşamam ama babam için söyleyeyim, Türkiye'de çok ciddi faili meçhul cinayetler var. Ama Ahmet Taner Kışlalı cinayeti faili meçhul değil. Öyle boyutlara gidiyor ki, bazı insanlar kendileri öldürdüler kendileri gömdüler gibi bir yere gidebiliyorlar. Bunu söylemek istedim kusura bakmayın.
Zafer Arapkirli: Belki siyasi cinayet demek daha doğrudur.
Dolunay Uluç: Tabii ki. Ama Faili meçhul lafı çok değişik yerlere çekilebiliyor.
Habertürk'te "1 Güne Bakış" programını hazırlayıp sunan Zafer Arapkirli'nin "bir dönem benim de aynı gazetede çalışmaktan onur duyduğum" diye andığı Prof. Ahmet Taner Kışlalı'nın anısına yapılan bu belgeseli konuşmak üzere kızı Dolunay Uluç'u ve belgeseli hazırlayan öğrencileri bir araya getirdi.
Program boyunca konuşmakta zorlanan ve zaman zaman duygusal anlar yaşayan Dolunay Uluç, babasının faili meçhul bir cinayete kurban gitmediğinin, cinayeti işleyen isimlerin yargılandığının altını çizdi.
ALLAH BANA ÖLENE KADAR BUNU NASİP ETSİN DERDİ
Zafer Arapkirli: Siz de bir gazeteciydiniz yakın zamana kadar. Babanızı en çok hangi kimliği ile hatırlıyorsunuz? Öğretmen, gazeteci, politikacı, düşün adamı, en çok hangi kimlik sizin hafızanıza kazınmış durumda.
Dolunay Uluç: Öğretmen. Hiç şüphesiz öğretmenliği. Kendisi de bunu çok sık vurguladığı için. Hep söz ederdi "pek çok şeyden vaz geçebilirim ama öğrencilerimden vazgeçemem. Allah bana ölene kadar bunu nasip etsin" derdi. Enerjisini öğrencilerinden alıyordu.
Zafer Arapkirli: Babanızı kaybettiğinizde kaç yaşınızdaydınız?
Dolunay Uluç: 25 yaşındaydım.
Zafer Arapkirli: Geriye dönüp baktığınızda neler söylemek istersiniz?
BEN BABAM ÖLÜNCE BİNLERCE KARDEŞİMİZ OLDUĞUNU ANLADIM
Dolunay Uluç: Hem sevgimizi hem iletişimimizi küçük yaşlardan itibaren doya doya yaşadık. Bu çok büyük bir tatmin. Tuhaf bir duygu 13 sene hem çok uzun hem çok kısa. Hafızamda anılarım taze ve sevgi dolu.
Ben ne demek istediğini babamın, öldürüldükten sonra, öğrencileriyle tanıştıktan sonra anladım. Aslında Altınay ile ikimizin binlerce kardeşimiz olduğunu o zaman farkettim. Gerçekten öldürülme nedenini de seneler içinde düşününce çok iyi anlıyorum.
Zafer Arapkirli: Faili meçhul cinayetlerde hep aynı soru sorulur... Neden o seçildi? sizin kafanızda biraz belirgin mi?
KIŞLALI CİNAYETİ FAİLİ MEÇHUL DEĞİLDİR
Dolunay Uluç: Beni çok rahatsız eden bir şeyi düzeltmek istiyorum. Faili meçhul denmesi beni çok rahatsız ediyor. Çünkü faili meçhul değil. Bu çok önemli. Diğerleri için konuşamam ama babam için söyleyeyim, Türkiye'de çok ciddi faili meçhul cinayetler var. Ama Ahmet Taner Kışlalı cinayeti faili meçhul değil. Öyle boyutlara gidiyor ki, bazı insanlar kendileri öldürdüler kendileri gömdüler gibi bir yere gidebiliyorlar. Bunu söylemek istedim kusura bakmayın.
Zafer Arapkirli: Belki siyasi cinayet demek daha doğrudur.
Dolunay Uluç: Tabii ki. Ama Faili meçhul lafı çok değişik yerlere çekilebiliyor.
