Kimlere 'orospu' demek caizdir!..
İbrahim Tatlıses iyi ki var... Sayesinde kimlere "orospu" denip, kimlere denilmeyeceğini de öğrenmiş olduk böylece...
ADNAN BERK OKAN
İbrahim Tatlıses iyi ki var...
Sayesinde kimlere "orospu" denip, kimlere denilmeyeceğini de öğrenmiş olduk böylece...
Kimlere "orospu" denilmeyeceğini bir kere daha hatırlayalım...
En yakın arkadaşlarınızdan birinin kızı da olsa...
Sahnede binlerce kişinin karşısında...
Sevecen (ama kıro) bir ifadeyle, yaşı onbiri geçmeyen kız çocuklarına "orospu" denilemez...
Denilirse ne olur?..
Diyen kişi, köşe lincine tutulur...
O halde geleyim, kimlere "orospu" denilebileceğine...
Meselâ...
Bir kadın Başbakan'a hem de "ağız dolusu" "orospu" denilebilir (bakınız. 1994 - 1997 arası TV ve gazete arşivleri)...
Bir kadın Başbakan'a yüzbinlerce satan bir gazetenin köşesinde "orospu" demek caizdir (hem patrondan hem de diğer kadın ve erkek köşe yazarlarından "alkış - bravo, aferin" gibi sözcüklerle iltifat almanıza yarar)...
Meselâ...
Habercilk (gazetecilik) yapmak için gerektiğinde türban takıp Nişantaşı'na, gerektiğinde mini etek giyip Çarşamba'ya çıkan bir kadın köşe yazarına "Orospu" demek mübahtır...
Bu tespiti(!) yapan hele bir de kadın yazarsa, üstüne üstlük çok sayıda kadın meslektaşından armağan alır...
Yine meselâaa...
Bir kadın profesöre (hele bir de türbanlı - başörtülü üniversitelere girilmesine destek veriyorsa) "orospu" demek ise müthiş bir erdemliliktir...
Laikliktir...
Halkçılıktır...
Ve deeee....
Cumhuriyetçiliktir...
Ve bir başka meselâaa...
Başarılı bir kadın sanatçıya "orospu" denilmesi kanunen serbest olmaktan öte, "yasal bir zorunluluk"tur...
Bir şartla...
O kadın sanatçıya "orospu" diyebilmek için diyenin de "kadın gazeteci - yazar" olması gerektir...
Yine örneğin, meselâ...
Kadın yazarların, kendilerinden çok daha güzel, alımlı, çalımlı ve işveli bir kadın manken - televizyoncu - oyuncuya "orospu" demeleri "kadın köşe yazarı" olmanın gereklerindendir...
Örneğin şöyle demek; "Şuraya bakar mısınız?.. Kendi oyunu dağdaki çobanın oyundan daha değerli görüyor... Orospu işte n'olcak?.."
Bu örnekleri çoğaltabiliriz...
Ve hepsini isimleriyle ve yazdıklarıyla, söyledikleriyle teşhir edebilirim...
Zira; (ille de eski bir Başbakan'a) "orospu" diyen bir mafya şefine "ses" çıkarmayıp, söylediklerine destek verdikleri için çoğuyla kavga ettim...
Yok, hayır...
O eski Başbakan'ı savunmak için değil...
Kendilerine daha çok yakışan o sıfatı; bir anne ve ülkenin başbakanı olan bir hanımefendiye nasıl olup da yakıştırabildikleri için...
[email protected]
İbrahim Tatlıses iyi ki var...
Sayesinde kimlere "orospu" denip, kimlere denilmeyeceğini de öğrenmiş olduk böylece...
Kimlere "orospu" denilmeyeceğini bir kere daha hatırlayalım...
En yakın arkadaşlarınızdan birinin kızı da olsa...
Sahnede binlerce kişinin karşısında...
Sevecen (ama kıro) bir ifadeyle, yaşı onbiri geçmeyen kız çocuklarına "orospu" denilemez...
Denilirse ne olur?..
Diyen kişi, köşe lincine tutulur...
O halde geleyim, kimlere "orospu" denilebileceğine...
Meselâ...
Bir kadın Başbakan'a hem de "ağız dolusu" "orospu" denilebilir (bakınız. 1994 - 1997 arası TV ve gazete arşivleri)...
Bir kadın Başbakan'a yüzbinlerce satan bir gazetenin köşesinde "orospu" demek caizdir (hem patrondan hem de diğer kadın ve erkek köşe yazarlarından "alkış - bravo, aferin" gibi sözcüklerle iltifat almanıza yarar)...
Meselâ...
Habercilk (gazetecilik) yapmak için gerektiğinde türban takıp Nişantaşı'na, gerektiğinde mini etek giyip Çarşamba'ya çıkan bir kadın köşe yazarına "Orospu" demek mübahtır...
Bu tespiti(!) yapan hele bir de kadın yazarsa, üstüne üstlük çok sayıda kadın meslektaşından armağan alır...
Yine meselâaa...
Bir kadın profesöre (hele bir de türbanlı - başörtülü üniversitelere girilmesine destek veriyorsa) "orospu" demek ise müthiş bir erdemliliktir...
Laikliktir...
Halkçılıktır...
Ve deeee....
Cumhuriyetçiliktir...
Ve bir başka meselâaa...
Başarılı bir kadın sanatçıya "orospu" denilmesi kanunen serbest olmaktan öte, "yasal bir zorunluluk"tur...
Bir şartla...
O kadın sanatçıya "orospu" diyebilmek için diyenin de "kadın gazeteci - yazar" olması gerektir...
Yine örneğin, meselâ...
Kadın yazarların, kendilerinden çok daha güzel, alımlı, çalımlı ve işveli bir kadın manken - televizyoncu - oyuncuya "orospu" demeleri "kadın köşe yazarı" olmanın gereklerindendir...
Örneğin şöyle demek; "Şuraya bakar mısınız?.. Kendi oyunu dağdaki çobanın oyundan daha değerli görüyor... Orospu işte n'olcak?.."
Bu örnekleri çoğaltabiliriz...
Ve hepsini isimleriyle ve yazdıklarıyla, söyledikleriyle teşhir edebilirim...
Zira; (ille de eski bir Başbakan'a) "orospu" diyen bir mafya şefine "ses" çıkarmayıp, söylediklerine destek verdikleri için çoğuyla kavga ettim...
Yok, hayır...
O eski Başbakan'ı savunmak için değil...
Kendilerine daha çok yakışan o sıfatı; bir anne ve ülkenin başbakanı olan bir hanımefendiye nasıl olup da yakıştırabildikleri için...
[email protected]
