MEDYA KÖŞESİ

Kim; Tuna'nın merhamet duygularını kabartıyor?

Tabiri caizse "brüt" bir insan evladı o; nasıl desem "total" bir şey. Daha doğrusu, enteresan bir "karışım."

Kim; Tuna'nın merhamet duygularını kabartıyor?

GAZETECİLER.COM

Hangi çılgının Salih Tuna’ya zincir vuracağına şaşırıyoruz?..

Bugün yine öyle şeyler yazmış ki, biri Ertuğrul Özkök’ü arasın da sabah sabah Salih Tuna’yı okumasının önüne geçsin…

Yoksa bugün Özkök’ün bütün günü zehir olur çünkü…
Tuna’nın yazdıkları ölüyü bile öfkelendirir…

Ne dil, ne klavye o öyle Salih Tuna!..

Bakın nasıl…

 

Sana iki ay kimse çakmasın kafayı yersin!

 

Tabiri caizse "brüt" bir insan evladı o; nasıl desem "total" bir şey. Daha doğrusu, enteresan bir "karışım."

Evet, karışım, "bileşik" değil.

Zira "bileşikleri" meydana getiren "elementler" özelliklerini kaybederler. (Halbuki birazdan adını vereceğim "elemanlar" N.Ş.A'da şahsiyetlerini sürdürüyorlar.)

Çok mu "kimyasal" oldu; peki, "romana" ne dersiniz?

Aziz Nesin, Zübük adlı ünlü romanında, Zübükzade İbraam Bey'in zübüklüğünü, birçok insanın içinde barındırdığı potansiyel "zübüklüğün" yansıması olarak anlatır ya, "bizimkisi" de o hesap!

Bir miktar Mustafa Mutlu saflığı...

Bir miktar Melih Aşık derbederliği...

Bir miktar Can Ataklı celadeti...

Bir miktar Nuray Mert izansızlığı...

Bir miktar M. Yakup Yılmaz solculuğu...(Bu Yakup 12-13 yaşından beri sosyalist olduğunu söylemiştir ki; tek başına bu bile sosyalizmin Türkiye'deki talihsizliğini açıklamaya yeter.)

Bir miktar Soner Yalçın tecessüsü...

Bir miktar Oray Eğin delikanlılığı...

Bir miktar Özdemir İnce şaşkınlığı...

Bir miktar Serdar Turgut malumatfuruşluğu...

Bir miktar Ahmet Hakan çeşitliliği...

Bütün bunların karışımı olsa da, "bizimki" alayından daha kurnaz, alayından daha "kıvrak", alayından daha "çeşit" bir insan evladıdır.

Evet, bildiniz, Ertuğrul Beyciğimden bahsediyorum.

Bazı okurlar bırak şunun yakasını diyorlar.

Haklılar.

Tutulacak yakası da kalmadı zaten.

Lakin bugün çok farklı bir nedenle "çakacağım" ona.

Daha evvel kızdığımdan çakardım; şimdi acıdığımdan, merhamet ettiğimden!

Dünkü yazısında, "Ben böyle yazdım ya dönüp bana bir güzel çakacaklar!.." diyor ya, zannetmeyin ki, şekvacı olduğundan. "Gelin bana bi güzel çakın" demek istiyor.

"Kaşım, gözüm zaten patlamış, kafam yarılmış..." diyerek de, "Bakın, boşa çakmıyorsunuz, işe yarıyor" yollu kurnazca tezgâh açıyor.

Değilse, kendini acındırmak istiyor demektir.

Şayet buysa, hiç gerek yoktu.

 

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar