Kendisi de biliyor! Bunu söylediği gün televizyon hayatı bitermiş!
Akşam yazarı Kurtuluş Tayiz, Türkiye'nin Libya'ya asker çıkarma hazırlığını "emperyalist yaklaşım" olarak yorumlayan FOX sunucusu Fatih Portakal'a yüklendi. Tayiz ne ana muhalefette ne de medyasında akıl aramadığını ellerine ne geçerse Türkiye'nin başına attıklarını söyledi.
Türkiye'yi emperyalistlikle suçlayan Fox TV sunucusu Fatih Portakal'a bir tepki de Akşam yazarı Kurtuluş Tayiz'den geldi.
Tayiz "Türkiye olumlu bir adım atmıştır" dediği gün Fatih Portakal'ın televizyon hayatının biteceğini bunu kendisinin de bildiğini söyledi.
Portakal'ın işi de zor!
Türkiye’yi destekler bir sözlerini henüz göremedik ama Türkiye’ye karşı çıkan milyon tane düşünceleri var.
Şimdi de Libya’ya asker gönderilmesini dillerine doladılar. Daha düne kadar “Türkiye neden Akdeniz’de yok” diyen koca koca parti başkanları, bugün, “Libya’da ne işimiz var” diyerek köstek olmaya çalışıyorlar.
İşi yalandan “anti-emperyalizme” kadar vardırdılar.
Rupert Murdoch’un FOX TV’si, Libya’ya asker gönderilmesini “sömürgeci emellere”, “emperyalist yayılmacılığa” bağladı. Daha önceki yazılarımızda Portakal’ın “anti-emperyalist” pozlar takındığına dikkat çekmiştik. Portakal, Türkiye’nin Libya’ya gidişini “sömürgecilik” olarak değerlendirmiş. Biraz da uyanık olduğundan Türkiye’yi “sömürgeci”, kendisini de “anti-emperyalist kahraman gazeteci” ilan etmiş.
Tabii, artık bir akıl aramıyoruz ne ana muhalefette, ne de medyasında. Ellerine ne geliyorsa atıyorlar Türkiye’nin başına. Tutarlılık kaygısı gütmüyorlar. İftira atmaktan, hakka girmekten, günah işlemekten korkmuyorlar. Bu noktada tek başına Portakal’ı suçlamak da haksızlık olur; onun da ruh hali hiç de iyi olmayan, hatta Muharrem İnce’nin tanımıyla şizofren bir izleyici kitlesini her gün doldurması, doyurması lazım. Onun işi, akla mantığa sığsın sığmasın, kafayı patlatarak, kırk dereden su getirerek Türkiye’ye çamur atmak, kara çalmak. Her gün kendini Portakal ile şarj eden bir kitle söz konusu. Böylece rahatlıyorlar, tatmin oluyorlar.
“Türkiye olumlu bir adım atmıştır” dediği gün Fatih Portakal’ın televizyon hayatı biter, bunu kendisi de biliyor. Mümkün mertebe her programa, Türkiye’ye kara çalacak, Erdoğan’ı kötü gösterecek, AK Parti’yi suçlayacak bir şeyler bulmak zorunda. Hem işi buna bağlı, hem starlığı, hem kariyeri. Bu gidişat hükümeti değil ama en sonunda Portakal’ın başını yer, benden söylemesi.
CHP ve Kemal Bey’de bu kadarı da yok. Medya sorumsuz olabilir ama siyasi partilerin böyle bir lüksü yok. Hele ana muhalefet partisinin asla! Hükümet, Akdeniz’de Türkiye’nin çıkarlarını kolluyor. Batı’yla karşı karşıya gelme pahasına Akdeniz’deki haklarımıza sahip çıkıyor. Kuzey Kıbrıs’ın da geleceği buna bağlı, Türkiye’nin bekası da. Türkiye, denizden kuşatmaya izin vermiyor, tedbirlerini alıyor. Orası “mavi vatan” suları Türkiye için. Türkiye’de hangi parti buna karşı çıkabilir?
CHP’nin başını çektiği muhalefet cephesi karşı çıkıyor! Demek iktidarda CHP olsa, Akdeniz’i kaybetmiş ve Yunanistan’a vermiştik, değil mi? “Hayır” deniliyorsa o zaman CHP’nin Akdeniz’de neden hükümetin karşısına dikildiği açıklanmalı. Millet, CHP’den bir açıklama bekliyor!