MEDYA KÖŞESİ

Kemal Öztürk'ün yarım kalan hayali ne?

Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk, bizde pek de rağbet görmeyen ama iletişim dünyası için büyük önemi olan bir organizayondan bahsediyor bugünkü yazısında. Öztürk bu arada yarım kalan bir hayalini de paylaşıyor okurlarıyla.

Kemal Öztürk'ün yarım kalan hayali ne?

"Sanırım ben bu iletişim meselesinin önemini anlata anlata öleceğim" diyen Kemal Öztürk, bu yıl İstanbul'da gerçekleşen İletişimin Davos'unu anlatıyor köşe yazısında. 

Davos Dünya İletişim Forumu'nun İstanbul'da gerçekleşiyor olmasını Türkiye için büyük bir fırsat olarak değerlendiren Öztürk, yazısından ikinci bir başlık açarak "İstanbul medya merkezi olabilir mi? sorusunu soruyor.

Meğer Kemal Öztürk'ün İstanbul'u medya merkezi yapmak gibi bir hayali varmış. Anadolu Ajansı Genel Müdürü iken bunun için harekete bile geçmiş. Cumhurbaşkanı Erdoğan'la bu konuda konuşup, olur almış. Havaalanı yakınında bir arsayı hem Anadolu Ajansı, hem de dünya medyası için bir merkez olması için tahsis edilmesini sağlamış. Fakat görevden ayrılınca bu hayali yarım kalmış. 

İŞTE KEMAL ÖZTÜRK'ÜN BUGÜNKÜ YAZISI

Davos'u son görüşüm, dünya siyaset tarihine geçen, Erdoğan'ın o meşhur 'one minute' çıkışında olmuştu. Ben, 'daha da gelmem' dememiştim ama gitmek bir daha nasip olmadı.



O zamana kadar, bizim Bursa Uludağ bölgesi kadar küçük olan bu soğuk, karlı yer nasıl olur da böyle meşhur olur diye hep düşünürdüm. Kiralık bir evde, soğuktan donarken, meselenin mekan değil, buraya gelenlerin etki gücü olduğunu anlamıştım Davos'ta.



Daha sonraları Türkiye'de Davos benzeri organizasyonlar yapılmaya çalışıldı ancak tutmadı bir türlü. Böyle organizasyonların tutulması kolay değil. Emek ve zaman istiyor.



İstanbul'da iletişimin Davosu



İşte o meşhur Davos'un bir de İletişim versiyonu varmış. Ben de yeni öğrendim. Hem de her yıl Mart ayında Davos'ta, (yine kış kıyamet şartlarında) yapılırken, bu yıl İstanbul'da yapılıyor. Bugün İstanbul Üniversitesi'nde açılışı var, yarın da devam edecek.



İstanbul İletişim Fakültesi'nden değerli dostum Prof. Dr. Ali Murat Vural, bu önemli organizasyonun Türkiye'de olmasını sağlayan kişi. Kendisi o kadar ciddi sorunlar, krizlerle boğuştu ki sanırım 5 yaş yaşlandı ama yine de pes etmedi, başardı. Bu Davos işinde bir lanet mi var ne!



Dünyanın çok önemli iletişimcileri geliyor bu foruma. Tabii bizim ülkede iletişim konusu o kadar önemsenmediği için, bir İstanbul Fashion Week kadar ilgi göreceğini sanmıyorum. Devlet erkanı da meşgulmüş bugün. Bari İletişimin kitabını yazan Prof. Nabi Avcı ya da iletişimden sorumlu Başbakan Yardımcısı Prof. Numan Kurtulmuşgelseydi diye hayıflanan çok olmuş.



Türkiye için önemli bir fırsat



Halbuki Türkiye için çok önemli bir organizasyon. Hele hele darbe sonrası, FETÖ ve PKK ile mücadelede kendimizi dünyaya anlatamadığımız bir ortamda bundan daha iyi bir fırsat olamazdı. Gelen insanlar iletişim dünyasını etkileyen, yön veren duayenler.



Yine de Davos Dünya İletişim Forumu'nun İstanbul'da düzenliyor olması, hem başarılı bir girişim, hem de Türkiye açısından önemli bir fırsat. Forumun ana teması da “Krizler ve Şanslar: Ülke, Şirket ve Kişisel İtibar. Son derece isabetli ve anlamlı bir konu. Zirveyle ilgili detaylı bilgileri adresinden ulaşabilirsiniz.



Sanırım ben bu iletişim meselesinin önemini anlata anlata öleceğim. 2003'ten beri Ankara'da bu konuları o kadar çok anlatırdım ki, Bülent Arınç Bey, kelimeyi bozarak 'işin gücün iletişim' diye şakayla dalga geçerdi benimle. Allah var, TBMM Başkanlığı ve AA döneminde iletişim projelerine en çok önem veren ve bunu başarıyla uygulayan, Meclis'in, AA'nın saygınlığını arttıran siyasetçiydi. İletişim açısından en mutlu yıllarımdı benim de.



İstanbul medya merkezi olabilir mi?



İçimde kalan bir ukdeyi daha yazayım da rahatlayayım. Nasıl ki havacılık sektöründe bazı şehirler, uçuş merkezleri (Hub) ise, medya sektöründe de böyle şehirler vardır. Londra, New York, Tokyo, Dubai, Pekin gibi şehirler bulundukları bölgenin medya merkezidir ve tüm medyanın buluştuğu yerlerdir.



İstanbul'un da bölgesinin bir medya merkezi olduğunu ama yeterli alt yapı yatırımı yapılmadığını bir fırsatta Cumhurbaşkanı Erdoğan'a anlattım. Bir medya merkezi kurulması halinde, burada tüm dünya medyasının ilgi göstereceğini, söylediğimde onun da ilgisini çekmişti. Hatta havaalanı yakınında bir arsayı hem Anadolu Ajansı, hem de dünya medyası için bir merkez olması için tahsis edilmesini sağladı. Sonra ben AA'daki görevimden ayrıldım, o medya merkezinin peşine düşen de olmadı.



Dubai'de birçok yerde 'medya center' adıyla ilçe büyüklüğünde yerler kuruldu. Ve dünya medyası da buraya büyük ilgi gösterdi. Bir çok tv kanalı her gün oradan canlı yayın yapar halen.



Acaba Kadir Topbaş başkanımız ya da başka bir gönüllü bu konuyu yeniden Cumhurbaşkanımıza açsa ne olur? Böylece, nasıl ki 3. Havalimanı İstanbul'u havacılığın merkezi yapacaksa, güçlü bir medya merkezi de bölgenin medya merkezi yapar İstanbul'u.Ben de şu fani ömrümde, bir hayalim de gerçek oldu diye mutlu olurum, çok mu?



Yazıyı yazarken Davos iletişim zirvesini düzenleyen Ali Murat Hocayla mesajlaşıyoruz: “Maalesef iletişimin önemi anlaşılmadı. Ne yapalım? Hayırlısı olsun” dedi.



Bir gün anlaşılacak eninim. İletişim çağında başka çaresi yok çünkü.

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar