MEDYA KÖŞESİ

Kemal Öztürk'ten yılın hareketi! Üç kuruşluk tazminat davası açtı

Geçtiğimiz günlerde gazetecilik üzerine yaptığı yayında "manşet" çıkışıyla gündeme bomba gibi düşen Kemal Öztürk, öyle bir şey yaptı ki...

Kemal Öztürk'ten yılın hareketi! Üç kuruşluk tazminat davası açtı

Kemal Öztürk'ün "manşet" çıkışının ardından birçok yazar ve gazeteci, konu üzerinden tartışmıştı.

Öztürk, bazı haber sitelerinin hakkında yaptıkları haberler nedeniyle yargı yoluna başvurduğunu kamuoyu ile paylaştı.

Basın açıklaması yapan Kemal Öztürk, başta Yeni Akit olarak "Üç kuruşluk dava açtığını" duyurdu.

Kemal Öztürk'ün bu yaptığı "yılın hareketi" olmaya aday...

İşte basın açıklaması:

Kamuoyuna Duyuru

Medyanın dünü, bugünü ve yarını üzerine başlattığım tartışmalar, geleneksel ve sosyal medyada şahsıma yönelik bir linç kampanyasıyla karşılık buldu.

Ben 60 yıldır siyaset-medya-ticaret arasında devam eden sorunlu bir sistemin tartışılmasını, özgür, adil ve hakkaniyetli bir medya sistemi kurulmasını savunurken, meslektaşlarım isimler üzerinde daha magazin bir tartışmayı tercih etti. Ben ise buna karşı çıktım.

Bunun üzerine sistematik ve planlı bir linç kampanyası düzenlendi. Medyanın çöplüğü karıştırılıp, 25 yıl önceki deli zırvası yalan hatıraları, 15 yıl öncesinin asılsız haberlerini bulup elden ele dolaştırdılar.

Haberi yazanlar, iftiraları atanlar bunların yalan olduğunu, gerçek olmadığını bilerek yaptı. Ve sözüm ona “dindar”, “seküler”, “sosyal demokrat”, “tarafız” gazeteler, televizyonlar bu haberleri sorgusuz sualsiz yayınladı, sosyal medyada “kuş” beyinli trol ordusu bunları paylaştı.

Hepsini izledim, not ettim.

Şunu gördüm:

Akit’in yalan haberini Sözcü, Halk TV, KRT tv alıntıladı, Sözcü’nün yalan haberini Akşam, Takvim, Sabah kopyaladı yayınladı. Bu neyin ittifakıdır?

Gazeteler, televizyonlar, onlarca medya sitesi, binlerce sosyal medya kullanıcısı, psikolojik sorunları olan birinin yazdığı tvitlerdeki akla zarar iddiaları, her yerinden yalan olduğu belli olan iftiraları, hiç tereddüt etmeden ve düşünmeden, bir sürü psikolojisiyle alıntıladı ve yayınladı.

Bu bir cinnet halidir.

Bu, aslında birbirilerinden farkları kalmamış, aynı sistemden beslenen, çürümüş bir yapının varlığını gösterdi bize.

Dindar, seküler, Kemalist, demokrat maskelerini takmış ama ahlak ve vicdanını kaybetmiş, beyni süngerleşmiş “gazeteci” geçinen bazı insanların hüküm sürdüğü bir sistemle karşı karşıyayız.

İşte benim eleştirdiğim budur.

Bu yüzden sistemi değil, isimleri tartışarak, tartışmanın odağını değiştirmek istiyorlar.

Onuru ve şerefiyle bu mesleği sürdürmeye çalışan meslektaşlarımı tenzih ediyorum.

Asıl perde arkasında yaşanan şudur:

Hiçbir alternatif medyanın doğmasını istemiyorlar. Bir Youtube kanalında, röportaj yapılan kişilerin gerçek sorularla karşılaştığında gündemi nasıl değiştirebildiğini gördü herkes.

Milyarlık yatırımlarla kurulmuş, televizyonların, gazetelerin yapamadığını bir Youtube kanalı yapıyorsa, bu yalanlar üzerine kurulmuş bir sistem için büyük tehlike demektir.

İşte boğmak istedikleri şey, bu yeni ses, yeni bakış açısı, alternatif medya süreçleridir.

Lakin başaramadılar. Başaramayacaklar da.

Çünkü şikayet edecekleri bir patronum, sesimi kısacakları bir yöneticim, amirim yok. Bu yüzden den itibarsızlaştırmaya çalışıyorlar. Ama hiçbir iftira tutmayacak.

Tek başıma ve sırtımı hiç kimseye dayamadan sadece gazetecilik yapıyorum.

Özgürüm ve bundan daha büyük bir güç bulunmuyor şu anda.

Bu yüzden sonuna kadar “makul insan” ve “adil medya” fikrini savunmaya devam edeceğim. Bunun için daha çok çalışacağım.

Bana iftira atan, ahlakıma, namusuma dil uzatan, kişilik haklarıma hakaret eden, beni FETÖ terör örgütüyle yan yana göstermeye çalışan, ahlaktan nasibini almamış bu insanlarla ilgili bugün yargıya başvurdum. Hem ceza, hem de tazminat davası için avukatlarımın hazırladığı dilekçeyi yargıya teslim ettim.

3 Kuruşluk tazminat davası açtım. Çünkü daha fazla etmezler!

Kamuoyuna saygıyla duyurulur.

Yorumlar