MEDYA KÖŞESİ

Kemal Öztürk'ten köşe yazarlarına ve siyasetçilere sosyal medya eleştirisi

Habertürk yazarı Kemal ÖZtürk, "Ofisten, evden, tatil köyünden köşe yazıldığı; parti, bakanlık ya da Meclis odalarından siyaset yapıldığı için sosyal medyanın bu iki kesimi esir aldığını" söyledi.

Pınar Hilal Balta
Pınar Hilal Balta[email protected]
Kemal Öztürk'ten köşe yazarlarına ve siyasetçilere sosyal medya eleştirisi

Habertürk gazetesi yazarı Kemal Öztürk bugünkü köşesinde "Gündemi kim belirliyor?" diye sordu. Öztürk, 90'lı yıllarda bu cevabın "gazeteler" olduğunu söyledi: "Gündemi aslında gazeteler, onların köşe yazarları ve özel haberleri belirlerdi. O günlerde şunu derdik: “Televizyonların aklı yoktur, akıl gazetedir. Gündemi de o akıl belirler”. Sonraları televizyonlar güçlendi, kendi özel haberleriyle gündem oluşturmaya başladılar."

BUGÜN BU SORUNUN CEVABI: SOSYAL MEDYA

Bu sorunun bugünkü cevabının "sosyal medya" olduğunu söyleyen Öztürk, sosyal medyanın yalnızca medyayı değil, diyaset ve ülke gündemini de belirtlediğini söyledi.

SİYASETÇİLERE ELEŞTİRİ

Kemal Öztürk, siyasetçilerin "sosyal medya" bağımlısı olduğunu, bu bağımlılık devam ettikçe "gündemden koptuklarını" ifade etti:

"Halkla organik iletişimleri kesiliyor ve manipülasyona açık hale geliyorlar. Sokakta, çarşıda, pazarda dolaşıp halkın gerçek sorunlarını tespit etmiyorlar artık. Sosyal medyaya bakıyorlar ve oradaki sorunlara çözüm bulmaya çalışarak siyaset yapıyorlar ki, bu çok yanlış bir yere sürüklüyor onları. Keza yargı sisteminin de bu etkiye açık hale gelmesi aynı şekilde tehlikelidir."

KÖŞE YAZARLARI TT KONULARININ ESİRİ

Bir diğer eleştirisini de köşe yazarlarına yönelten Öztürk, köşe yazan isimlerin de sosyal medyanın gündemi olan konuların esiri olduklarını söyledi:

"Köşe yazarları da aynı sorunla karşı karşıya. O gün yazacakları yazılarına konu seçmek için Twitter’da TT listesine göz atmaları yeterli. En çok tivit atılan, en çok tartışılan konuları seçip onları köşelerine taşımayı tercih ediyorlar. Bu da tıpkı siyasiler gibi, gerçek gündemden kopmak, halkla organik iletişimi kesmek demektir bir anlamda. Bunu kolaylıkla test edebilirisiniz. Popüler köşe yazarlarının köşesine bakın, sonra TT listesine bakın. Oradaki konuları köşelerine taşıdıklarını göreceksiniz.

Biz yazarlar için bir başka tehlike de şudur: En çok ‘like’ alan, ‘RT’ alan yazının en iyi yazı olduğunu sanıyoruz. Ve başlıyoruz bu yönde yazmaya. Oysaki orada nasıl manipülasyonların yapıldığı, sürü psikolojisinin nasıl etkili olduğunu düşünmüyoruz bir türlü. Dolayısı ile gündemi belirleyen sosyal medya; köşe yazarları, basın, yargı ve siyasilerin de gündemini esir almış oluyor. Bunun yarattığı sorunlar var."

SOSYAL MEDYAYA BAKARSANIZ ÜLKE GÜNDEMİNİN, ESRA EROL'UN PROGRAMINDAKİ KONU OLDUĞUNU ZANNEDERSİNİZ FAKAT SOKAĞIN GÜNDEMİ FARKLI

"Sokaktaki gerçeklik ile sanal ortamın gündemi birbirinden çok farklı. Sosyal medyaya baksanız ülkenin en önemli gündeminin, Esra Erol'un programında, çocuğunun komşusundan olduğuna sevinen kadın sanırsınız.

Oysa sokağın gündemi öyle değil. Sorunları, dertleri çok farklı. Ofisten, evden, tatil köyünden köşe yazısı yazarsanız olacağı budur. Ankara’da parti, bakanlık ya da Meclis odalarında oturarak siyaset yaparsanız sonunda sosyal medya sizi esir alır ve körleştirir.

Böyle olmayan köşe yazarı, gazeteci, yargı mensubu ve siyasiler de var neyse ki. Onları ayıralım. Ama bir gerçeği kabul edelim, hepimiz sosyal medyanın esiri olduk ya da olmak üzereyiz. Bizi sürü psikolojisiyle güdüleyen bu tehlikeden kurtulmanın yolunu bulmalıyız."

Yorumlar