Kemal Öztürk terör örgütlerinin kullandıkları “mağduriyet” duygusunun etkilerine dikkat çekti!
Habertürk gazetesi yazarı Kemal Öztürk, terör örgütlerinin propaganda malzemesi olarak kullandıkları “mağduriyet” duygusunun etkilerine dikkat çekerek, sakınılması gereken söylemler konusunda uyardı.
Habertürk yazarı Kemal Öztürk, terör örgütlerinin kamuoyunu etkilemeye yönelik kullanmış oldukları psikolojik yöntemlerden biri olan “mağduriyet” duygusunu nasıl kullandıklarını anlatırken, bu kozun terör örgütlerinin elinden nasıl alınabileceğini açıkladı. FETÖ ve PKK’nın mağduriyet duygusunu kullanarak nasıl propaganda aracına dönüştürdüklerini ve insanların örgütten kopmalarının nasıl engellendiğini belirten Öztürk, başta devlet olmak üzere tüm kesimlerin söylemlerinde çok dikkatli olmaları gerektiğini söyledi.
Kemal Öztürk, PKK’nın, yıllarca ana dili yasaklanan, kimliği reddedilen, yok sayılan Kürtlerin duygularını sömürerek “mağduriyet” üzerine kurulu bir propagandaya dayalı varlığını devam ettirmesini örnek göstererek, şimdilerde aynı yöntemin FETÖ tarafından da kullanıldığına işaret etti. FETÖ ile mücadelede ilk başta yapılan yanlışların sonradan yeterince düzeltilememesi sonucu FETÖ’nün bu durumu yurtiçi ve yurtdışında bine bin katarak koca bir mağduriyet yumağına dönüştürdüğünü ifade eden Öztürk, şuanda PKK ve onun siyasetteki temsilcilerinin, öfke dolu söylemlerden çok memnun olduklarını belirtti. Öztürk, HDP’ye oy veren 6 milyon insan için söylenenlerin, her evde, her köşede, her kahvede bir “mağduriyet” malzemesine çoktan dönüştürüldüğünü söyledi.
İşte o yazı...
Terör örgütleri en çok mağduriyetten beslenir.
İnsan kaynaklarının tümünü, yaşanan adaletsizlikler, haksızlıklar, dışlanma ve ötekileştirmenin toplamı olan “mağduriyet” duygusunu sömürerek elde ederler.
Bu yöntem tüm terör örgütleri için geçerlidir.
PKK VE FETÖ "MAĞDURİYET" DUYGUSUNU KULLANIYOR
PKK yıllarca ana dili yasaklanan, kimliği reddedilen, yok sayılan Kürtlerin duygularını sömürerek var oldu.
Yapılan her kötü muamele, her haksızlık, her insan hakları ihlali ve adaletsizlik, örgüt tarafından hem Türkiye’de hem de Avrupa’da bire bin katılarak propaganda aracına dönüştürüldü.
Her yerde büyük bir “mağduriyet” duygusu yaratıldı, insanların adalet ve vicdan duygusu sömürülerek kamuoyu oluşturuldu, insan kaynağı devşirildi. Bu aynı zamanda büyük bir finansal destek sağlanmasına da yaradı.
