Kemal Öztürk sordu: Toplumda şiddet eğilimi arttı mı?
Gazete ve televizyonlarda şiddet konulu haberleri gördükçe, medyanın siyasi konulardan kaçıp, bu tür haberlere yöneldiği şeklinde bir yorumda bulunduğunu söyleyen Öztürk,durumun böyle olmadığının farkına vardığını ifade etti.
Toplumdaki şiddet eğilimindeki artışa dikkat çeken Yeni Şafak yazarı Kemal Öztürk bu konuda Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın ortak çalışmasına ihtiyaç olduğuna eğer sorun varsa böyle bir sorun bunun için de en iyi çözüm yolunu bulmalarının gerekli olduğunu söyledi.
Toplumda şiddet eğilimi arttı mı?
Acaba ben mi abartıyorum diye kendi kendime düşünüyordum. Gazete ve televizyonlarda şiddet konulu haberleri gördükçe, medya, siyasi konulardan kaçıp, bu tür haberlere yöneldi diye yorumladım.
Ancak her gün gittiğim yollarda, araç sürdüğüm yerlerde, bulunduğum ortamlarda insanların agresif davranışlarının daha belirgin şekilde öne çıktığını gördüm. En küçük tartışma şiddetli kavgalara, yaralanmalara, ölümlere neden olacak hale geliyor.
Bazen, “şehri savaş alanına çevirdiler” başlığı ile verilen haberlerin videosunda, gerçekten de ortada ürkütücü durumun olduğunu siz de izliyorsunuz sanırım.
DOKTORLARA SALDIRIDA ARTIŞ
Bu konular kafamda dolaşırken Tvnet’te sağlık programları yapan meslektaşım Asuman Uğur arayarak, doktor ve hemşirelere yönelik şiddet olaylarında bir artışın meydana geldiğini, sağlık görevlilerinin bu vakalarda ciddi yaralanmalara maruz kaldığını anlattı.
Konuya duyarlılık gösterip, benim gibi birkaç yazarı arayarak farkındalık yaratmaya çalıştı Asuman hanım. Takdire şayan.
Aynı gün Kızılay Başkanı Dr. Kerem Kınık, can kurtarmak için uğraşan bir hekimin kafasında parke taşı kırıldığını anlatan bir tivit paylaştı.
Bu tür vakalara önceki yıllarda da rastlanırdı. Hastanelerde, özellikle acil servislerde çok sayıda doktor-hasta kavgası haberleri okumuşsunuzdur siz de.
Hastane, adliye gibi gerilimi yüksek yerlerde vakaların artmasını, medyanın bu tür haberleri öne çıkarmasına bağlamak yeterli bir açıklama değil sanırım.
PSİKOLOGLAR UYARIYOR: ŞİDDET EĞİLİMİNDE ARTIŞ VAR
Sosyal medyada insanların birbirine yönelik tahammülsüz tutumları, ağır hakaret, küfür ve tehdit mesajlarından anlaşılacağı gibi, ortada garip bir durum var. Sosyal medyada sadece sözde kalan bu şiddet eğiliminin, küçük bir trafik kazasında, adliyede bir mahkeme esnasında ya da hastanede bir vaka sırasında ortaya çıkması muhtemel tabi.
Meseleyi yine de işin erbabına sormayı tercih ettim. Toplumu gözleyerek yaptığı analizlere güvendiğim birkaç psikologla konuştum.
Tahmin ettiğim gibi onlar da toplumda gerilim, stres, şiddet eğilimin arttığını gözlemlediklerini söylediler.
İnsanların mutsuz hallerinde bir artış, gelecek konusunda bir ümitsizlik olduğunu söylüyorlar.
Ben bunu etrafımda konuştuğun, aldığım okur mektupları ve mesajlarında da gözlemliyorum. Cevabını aradığım soru, bunun nedeni?
Neden son yıllarda toplumda bu tür bir değişim oluyor, psikolojik sorunlarda bir artış var?
NEDEN ŞİDDET EĞİLİMİNDE ARTIŞ VAR?
Psikologlar, toplumun son 6-7 yılda yaşadığı, terör olayları, patlamalar, darbe girişimleri, ağır siyasi krizler ve son olarak 15 Temmuz darbe girişimin sonuçlarını yaşadığımızı söylüyor.
Siyasetin kendi içindeki gerilim, birbiriyle yaşadıkları sert tartışmalar, üslup ve agresif tutumların da insanları ciddi etkilediği kanaatindeler.
Devletin FETÖ krizinden sonra yaşadığı travma ise hepsinin üstüne tuz biber ekti. İnsanların devletin adalet sistemine, kurumlarına olan güvenlerinde ciddi sorunlar oluştu. Özellikle ‘hakkı yenmişlik’ duygusunun çok arttığını ve bunun bireylerde ciddi bir baskı oluşturduğunu söylüyor Psikologlar.
Hakkı yenmiş bir kişi, hakkını adalet sistemiyle elde edemeyeceğine inandığı için, kendisi adaleti tesis etmek için şiddete yönelebiliyor.
Eminim toplum içinde dolaşan herkes etrafımızda tahammülsüzlük, agresiflik, sertlik, saygısızlık, şiddet eğilimlerinde bir artışın, farklılığın olduğunu görüyordur.
ÜÇ BAKANLIĞA GÖREV DÜŞÜYOR
Bu sorunu sağlıklı bir şekilde tespit etmek gerekir. Hükümetin, toplumdaki bu değişimin farkında olup olmadığını bilmiyorum.
Psikologlar bu sorunu açıktan konuşmaya çekiniyorlar maalesef. Devlet kurumlarının da kendilerine bu konuda herhangi bir şey sormadığını söylüyorlar.
Sanırım devlet merkezli bir harekete ve çalışmaya ihtiyacımız var. Zira ‘toplumda şiddet eğilimi arttı, psikolojik sıkıntılar var’ diyen bilim adamlarını, hükümete karşı algı operasyonu yapıyor diye linç etmeye hazır bir kitle var etrafta. Doğal olarak insanlar çekiniyor.
Bu yüzden yeni adıyla, Çalışma, Sosyal Hizmetler ve Aile Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı’nın ortak çalışmasına ihtiyaç var.
Hükümet ve bakanlıklar, sorunu kendilerine yönelik bir eleştiri gibi algılamamalı. Toplumda bir sorun olduğu tespitlerini, bilimsel ve bilgiye dayalı sağlıklı yöntemlerle araştırmalı. Eğer varsa böyle bir sorun bunun için de en iyi çözüm yolunu bulmalılar.