Kemal Öztürk: Medya sahada olma dönemine geçmeli!

GAZETECİLER.COM
ÖZEL HABER- Geçtiğimiz hafta Yeni Şafak gazetesi yazarı Kemal Öztürk Erbil ve Musul sınırındaydı.

Sizler geçtiğimiz hafta Kemal Öztürk'ün bölgeyle ilgili izlenimlerini köşesinden okudunuz.

Fakat işin bir de gazetecilere bakan yanı vardı.

Sahaya inerek, bölgeden habercilik ya da yazarlık yapmak elbette masa başından ahkam kesmeye benzemez. Hele de içinde bulunduğumuz şartlarda ve tüm gözler Musul'a çevrilmişken. 

İşte işin bu kısmını Kemal Öztürk sizler için Gazeteciler.com'a anlattı. 

"Sahada gazetecilik ve yazarlık yapmakla oturduğu yerden bunu yapmanın arasında dağlar kadar fark olduğunu bir kez daha anladım" diyor Öztürk.

Bunun gazetecilik / yazarlık mesleği için en önemli konulardan biri olduğunu vurgulamadan da geçmiyor. Çünkü ona göre gazeteciliği bitiren tam da bu. 

Nasıl mı?

Şöyle anlatıyor Kemal Öztürk nasılını:

Bizim mesleği bitiren oturduğu masadan ülkeyi, bölgeyi ve dünyayı anlamaya çalışan meslektaşlarımız. Saha haber kaynıyor. Yazarlar içinse analiz cenneti. Ancak muhabirlerden başka giden yazar yok neredeyse. Yurtdışı basın mensupları ise bizden daha aktifler sahada. Orada onlarcasını gördüm, sayıları bizden çok fazlaydı. 

Türkiye sahada ve masada olma dönemine geçti. Medyanın da sahada ve olayın içinde olma dönemine geçmesi gerek. Sokağın, yolların tozunu yutmadan, mesele anlaşılmaz, haberci de olunmaz. 

(Bölgede savaşı izleyen Anadolu Ajansı ve TRT Kurdi ekibiyle / Erbil)

Kemal Öztürk, sahada ve masa başında gazetecilik yapmanın farklarını anlatırken bir de kendisi için çok anlamlı bir fotoğrafı bizlerle paylaşıyor. 

2013 yılında Mısır'da darbeyi protesto edenlerin sembolü haline gelen Rabia Meydanı'nda çekilmiş bir fotoğrafı...

Tam da olayların göbeğinde... Tam da saha da gazetecilik örneği...