Kekeç’ten Ülsever’e: Özdil senden zeki!..
“Kapıştılar” demeyeceğiz çünkü karşıda “kapışmak isteyen biri yok. İsimsiz yazarak arkadan dolaşan biri var”…
GAZETECİLER.COM - Bütün samimiyetimizle söylüyoruz ki, Türk medyasının “en mert” yazarlarının başında “Ahmet Kekeç” geliyor…
Ivırtma kıvırtma yok…
Arkadan dolanmıyor…
Aldığı puanların hepsi salto…
Yüz yüze…
Riya yok…
“Öyle demek istememiştim” ayaklarına hiç yatmıyor…
Kimi devşirmeler gibi numarasız gözlük niyetine isim vermeden yazıp sonradan “aslında ben sizden söz etmemiştim" demeye tenezzül etmiyor…
Girdi mi “bodoslama” giriyor…
Gerçi bugün bizim heyecanımızı da biraz hafife alıp, "Medya sitelerine gün doğdu... Şimdi bol bol ‘Ahmet Kekeç ve Cüneyt Ülsever kapıştılar’ haberi okuyacaksınız” demiş ama olsun…
“Kapıştılar” demeyeceğiz çünkü karşıda “kapışmak isteyen biri yok. İsimsiz yazarak arkadan dolaşan biri var”…
Buyurun sevgili okur…
Cüneyt Ülsever bana ‘beyinsiz’ demiş!
Kapışmışız.
Ben de bilmiyordum.
Dün arkadaşım Salih Tuna haber verdi.
Hürriyet’in liberal kalemi Cüneyt Ülsever bana çakmış.
İyi çakabilmişse, zekice laflar edebiliyorsa, üçüncü şahıslara “Ulan aferin be, nasıl da yakalamış” dedirtiyorsa mesele yok.
Hiçbirini yapamamış.
Ne mi yapmış?
BİR- Kurnazlık edip, yazdığım yazıyı bağlamından koparmış. İşine gelen bölümleri cımbızla ayıklayarak, kendince bir “istinat noktası” oluşturmuş; oradan bağırıp duruyor.
Kendisini ciddiye alıp uzun uzadıya açıklama yapacak, hele “Hayır, o iş senin bildiğin gibi değil” diyecek halim yok. Nasıl okumuşsa okumuş, nasıl anlamışsa anlamış. Buradan kendisine “Ne halin varsa gör” dileklerimi iletiyorum.
İKİ- Polemik yapıyor ama isim vermiyor.
Bir tür, “Polemiğe giriyorum ama aslında girmiyorum, neme lazım, ya dayak yersem” sendromu... Neden korkuyor ki? Genel yayın yönetmeni isim veriyordu, bu neden çekiniyor?
ÜÇ- Kendince polemik yapıyor ama ne dediği anlaşılmıyor.
Patronu Aydın Doğan’ı mı savunuyor, “Hepiniz Yılmaz Özdil’siniz” yargısına karşı nefsi müdafaa mı yapıyor, belli değil... Zannedersem “Yılmaz Özdil” benzetmesine içerledi...
Mesele buysa, düzeltiyorum:
Hepiniz Yılmaz Özdil değilsiniz. Hele sen Cüneyt, hiç değilsin. “Formel eğitimini” tamamladın, maşallah “beyinsel evrimin” de yerli yerinde görünüyor, ama Yılmaz Özdil senden daha iyi bir yazar. Daha çok okunuyor. Daha çok ciddiye alınıyor. Hatta, daha zeki.
Ben sadece bir “kavrayış ortaklığı”ndan söz ediyorum. Öyle bir ortaklık ki, “liberal” geçinen Cüneyt Ülsever’le, “ulusalcı sosyalist” (ne demekse) geçinen Özdemir İnce arasında hiçbir fark yok. Aynı yazıyı yazıyorlar, aynı dogmaları savunuyorlar, neredeyse aynı hedefe ateş ediyorlar.
DÖRT- Polemik yapmıyor, terbiyesizlik ediyor.
Bir sürü laf kalabalığından sonra, bu satırların yazarını “beyinsel evrimini” tamamlayamamış olmakla suçluyor. Yani “beyinsiz” diyor. Sonra da utanmadan Hayek’ten, Popper’den, “sevgi”den filan söz açıyor.
Hürriyet yazarlarında sari bir hastalık haline geldi:
Küfürbazlık...
Okudunuz mu?..
Riya var mı?..
Yok…
Arkadan dolanma var mı?..
O da yok…
Gözlükler numaralı ve herkesin bozukluk derecesine göre…