MEDYA KÖŞESİ

Kekeç’in okuduğu ‘en zırva’ yazı

İnsan ne kadar “etkilenmem, sallamam, bildiğimi okumaya devam ederim” dese de, etkileniyor...

Kekeç’in okuduğu ‘en zırva’ yazı
GAZETECİLER.COM
“İsmi lazım değil” diyerek bir zamanlar arkadaş olduğu Hürriyet yazarının adını açıklamıyor Ahmet Kekeç ama merak bu…
Biz araştırdık bu kez “kim olabilir acep?” diye…
Yahu Ahmet kardeş!..
Bırak şu Özdemir İnce'yi Allah aşkına...
Bırak çünkü arkadaşın yazdıklarını "çocuklar" bile okusalar ciddiye almazlar...
Ertuğrul Özkök'ün "cilâladığı" ama yine de bir türlü parlatamadığı bir isim Özdemir...
Özkök ona harcadığı mesaiyi keşke şimdi köşe vermediğine pişman olduğunu söylediği "başı örtülü" bir hanımefendiye verseydi...
 
A.B.O.
Ve bulduk…
Ahmet Hakan…
Şimdi de Ahmet Kekeç’in yazısını alıntılayalım…
 
İsmi lazım değil, Hürriyet gazetesinin bir yazarıyla, bir zamanlar arkadaştık... Bazen köşelerimizde atışırdık da... Nezaket ve saygı çerçevesini aşmadan, birbirimize giydirip dururduk. O mütemadiyen Özdemir İnce’yi kalemime doladığımı yazardı, ben de Başbakan’a “utanmaz” demiş bulunduğunu hatırlatırdım, güzel güzel geçinip giderdik.
Polemik miydi?
Dibine kadar polemikti.
Fakat bu atışmalar, “görece sağlam” dostluğumuza halel getirmezdi... Bir araya geldiğimizde, “giydirmelerimizi” hatırlatıp gülüşürdük bile...
Saygı sınırı, arkadaşımızın sarfettiği “Kara Murat mısın sen? Önce kazandığın parayı helal ettir...” sözleriyle aşılınca, olanlar oldu. Karşılıklı belden aşağı çalıştık, birbirimizi hırpaladık, üzdük, filan... İşi küfür ve hakarete dökünce de, “söz söyleyebilme limitimi” hatırlayıp polemikten çekildim. Şimdi galiba düşmanız.
Benden hazzetmez...
Hazzetmediğini de sağda solda anlatır. Anlatabilir, hiç sorun değil.
Ben de çok bayılmıyorum kendisine ama, “düşman” gibi de görmüyorum. Hatta, bazı zamanlar, düştüğü yahut düşürüldüğü duruma, maruz kaldığı insafsızca “saldırılara” bakıp üzülüyorum bile...
 
Devamında ne mi var?..
Ahmet Hakan yok tabii…
Keşke olmasa…
ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar