Kekeç Yılmaz Özdil'e öyle bir çaktı ki!
Bizimki, bir süre değişik adreslerde dolaştıktan sonra, sövdüğü adamın gazetesine transfer oldu. Şimdi, başka taraflara sallıyor.
Yazısına "Mardin kökenli, İzmir'de doğma büyüme, "İzmir ideolojisini" temellük ettiği için de ustalıkla "Beyaz Türk'müş gibi" yapan Yılmaz Özdil arkadaşımız, kendine has ironisiyle "çadır dağıtımı"ndaki aksaklıkları eleştirmiş" diye giren Kekeç, eleştiri oklarını şöyle yönlendirdi:
"Öyle yaratıcı ki...
Eskiden, himaye gördüğü medya grubundan, rakip medya patronuna sallardı; çiftetelli oynayan ya da pijamalı Aydın Doğan görüntüsü hâlâ taptaze, hafızalardadır...
Medya grubu battı yahut batırıldı.
Bizimki, bir süre değişik adreslerde dolaştıktan sonra, sövdüğü adamın gazetesine transfer oldu. Şimdi, başka taraflara sallıyor.Bilgiyle, zekâyla, yaratıcılıkla kalkıştığı yazılarında bol bol “ampul eleştirisi” yapıyor ama İmar Bankası ve Rumeli Holding konularına giremiyor.
Her gün bayılarak Yılmaz Özdil okuyoruz ama Kepez’de ne olduğunu öğrenemiyoruz.
Kimlerin kaç parası hortumlandı?
Kimlere şantaj yapıldı?
Hangi Rumeli Holding yöneticisinin kasasından, hangi ünlülere ait özel bilgiler çıktı? Mevcut patronu Aydın Doğan ne tür “haksızlıklara” uğradı? Doğan Medya Grubu’na yönelik “psikolojik savaş”ın arkasında kimler vardı?
Bilemiyoruz...
Çünkü, şallak mallak her konuya dalan ve memleketteki soygun sisteminden yakınan Yılmaz Özdil, hukuken kesinleşmiş ve karara bağlanmış soygunlar karşısında ağzını açmıyor."
Kekeç'in "Kafasına vura vura hatırlatacağız. Bıraksın "anırmayı", Yaysat'ı, "tevziat işlerini" filan da, önce özür borcunu hatırlasın!" diyerek final yaptığı yazısının tamamını buradan okuyabilirsiniz.