Kekeç, Hasan Cemal ve Çandar'la köprüleri attı!
Ahmet Kekeç usta gazeteciler Hasan Cemal ve Cengiz Çandar'ı topa tuttuğu yazısında "artık size saygı duymuyorum" dedi...
GAZETECİLER.COM
Star yazarı Ahmet Kekeç günün en sert polemik yazılarından biriyle dikkat çekiyor. Kekeç, bugün yazısında çözüm sürecine karşı oldukları iddiasıyla nedeniyle Hasan Cemal ve Cengiz Çandar'ı
ARTIK SAYGI DUYMUYORUM
Yazısında isim vermeyen Kekeç, Hasan Cemal ve Cengiz Çandar'ın aksini iddia etseler de aslında çözüm sürecine ve barışa karşı olduklarını savundu. Cemal ve Çandar için "eski Marksist, yeni Kemalist ağabeyler” diyen Kekeç "artık saygı duymuyorum. Belli bir “değere” sahip olabilirler. Mümkündür... Saygın değiller ama..." dedi.
İşte Ahmet Kekeç'in "İnsanların saygısını yitirdiniz" başlıklı yazısındaki ilgili bölüm:
Kadrosuzluktan “liberalmiş gibi” yapan “eski Marksist, yeni Kemalist” ağabeylere kırgınım.
Daha doğrusu, artık saygı duymuyorum.
Belli bir “değere” sahip olabilirler.
Mümkündür...
Saygın değiller ama...
İthamımı haksız bulabilirsiniz, “Kemalist” yakıştırmasının ağır kaçtığını düşünebilirsiniz... “Kemalizm” burada (hadi biraz da eski TDK Türkçesiyle konuşalım), “seçkinci bir tasavvuru” imliyor.
Mustafa Kemal Atatürk’ün getirdikleriyle ontolojik bir kopuş içinde olduklarını söyleyen bu ağabeylerimiz, “öteki” (ya da “ötekinin iktidarı”) söz konusu olduğunda, anında “fabrika ayarlarına” dönüyor... Tavırları, duruşları ve siyaset etmebiçimleriyle süzülmüş bir Cumhuriyet aydını olup çıkıyorlar...
İsimleri lazım değil.
Kim olduklarını biliyorsunuz.
Düne kadar, hem “sivilleşmeye”, hem de “Kürt meselesine” hamilik yapan ağabeylerimiz bunlar.
İlginçtir (hakikaten çok ilginç), “kalıcı barış bu topraklara gelmeden hiçbir meselemizi çözemeyeceğimizi” söyleyen ve kitleleri buna inandıran bu ağabeylerimiz, “çözüm süreci”başlayınca, liberal ve demokrat bünyelerinden egosantrik bir kişilik çıkardılar. Bambaşka insanlar haline geldiler...
Biri dağa çıktı...
Köyleri, mezraları dolaştı... “Devlet Kürtleri satacak” tezine taraftar bulmak ve kendisine danışılmadan ilerleyen sürecin altını boşaltmak için, neredeyse elinden gelen her melaneti sergiledi...
Diğeri, “Kürt dostu” görünerek, mütemadiyen çözüm sürecini itibarsızlaştıran yazılar yazdı.
Doymadı, bir daha yazdı.
Doymadı, bir daha...
Bir daha...
Kaç aydır aynı şeyleri yazıyor ve kendisini eleştirenleri “aymazlıkla, dar kafalılıkla, provokatörlükle, hedef göstermekle” suçluyor.
Efendim, aslında çözüm sürecine karşı değillermiş.
Yazının devamı için
Star yazarı Ahmet Kekeç günün en sert polemik yazılarından biriyle dikkat çekiyor. Kekeç, bugün yazısında çözüm sürecine karşı oldukları iddiasıyla nedeniyle Hasan Cemal ve Cengiz Çandar'ı
ARTIK SAYGI DUYMUYORUM
Yazısında isim vermeyen Kekeç, Hasan Cemal ve Cengiz Çandar'ın aksini iddia etseler de aslında çözüm sürecine ve barışa karşı olduklarını savundu. Cemal ve Çandar için "eski Marksist, yeni Kemalist ağabeyler” diyen Kekeç "artık saygı duymuyorum. Belli bir “değere” sahip olabilirler. Mümkündür... Saygın değiller ama..." dedi.
İşte Ahmet Kekeç'in "İnsanların saygısını yitirdiniz" başlıklı yazısındaki ilgili bölüm:
Kadrosuzluktan “liberalmiş gibi” yapan “eski Marksist, yeni Kemalist” ağabeylere kırgınım.
Daha doğrusu, artık saygı duymuyorum.
Belli bir “değere” sahip olabilirler.
Mümkündür...
Saygın değiller ama...
İthamımı haksız bulabilirsiniz, “Kemalist” yakıştırmasının ağır kaçtığını düşünebilirsiniz... “Kemalizm” burada (hadi biraz da eski TDK Türkçesiyle konuşalım), “seçkinci bir tasavvuru” imliyor.
Mustafa Kemal Atatürk’ün getirdikleriyle ontolojik bir kopuş içinde olduklarını söyleyen bu ağabeylerimiz, “öteki” (ya da “ötekinin iktidarı”) söz konusu olduğunda, anında “fabrika ayarlarına” dönüyor... Tavırları, duruşları ve siyaset etmebiçimleriyle süzülmüş bir Cumhuriyet aydını olup çıkıyorlar...
İsimleri lazım değil.
Kim olduklarını biliyorsunuz.
Düne kadar, hem “sivilleşmeye”, hem de “Kürt meselesine” hamilik yapan ağabeylerimiz bunlar.
İlginçtir (hakikaten çok ilginç), “kalıcı barış bu topraklara gelmeden hiçbir meselemizi çözemeyeceğimizi” söyleyen ve kitleleri buna inandıran bu ağabeylerimiz, “çözüm süreci”başlayınca, liberal ve demokrat bünyelerinden egosantrik bir kişilik çıkardılar. Bambaşka insanlar haline geldiler...
Biri dağa çıktı...
Köyleri, mezraları dolaştı... “Devlet Kürtleri satacak” tezine taraftar bulmak ve kendisine danışılmadan ilerleyen sürecin altını boşaltmak için, neredeyse elinden gelen her melaneti sergiledi...
Diğeri, “Kürt dostu” görünerek, mütemadiyen çözüm sürecini itibarsızlaştıran yazılar yazdı.
Doymadı, bir daha yazdı.
Doymadı, bir daha...
Bir daha...
Kaç aydır aynı şeyleri yazıyor ve kendisini eleştirenleri “aymazlıkla, dar kafalılıkla, provokatörlükle, hedef göstermekle” suçluyor.
Efendim, aslında çözüm sürecine karşı değillermiş.
Yazının devamı için