ANALİZ

Kanal 7 eski ankormanlarının genetik yapısı…

Ünlü olmuş, sürekli medyada yer alan, kamuoyunun gözü önünden ayrılmayan yıldızlaşmış kadınlara hayranlık duyma” gibi bir ortak özellikleri...

Kanal 7 eski ankormanlarının genetik yapısı…

ADNAN BERK OKAN

Vallahi ben hiç akıl edemedim…

Zira…

Aklıma getiren kardeşim kadar “kafası çalışan, cin fikirli” biri değilim…

Söyledikleri doğruydu…

Kanal 7 ekranlarında haber sunan erkeklerin “Ünlü olmuş, sürekli medyada yer alan, kamuoyunun gözü önünden ayrılmayan yıldızlaşmış kadınlara hayranlık duyma” gibi bir ortak özellikleri vardı…

Örnek mi?..

 

Ahmet Hakan meselâ…

Kanal 7’de haber sunarken adı asla herhangibir magazin haberinde geçmiyordu…

Beyaz çorapları, düzgün taranmış, ellili yılların jönlerini andırır şekilde kesilmiş saçları, sürekli düzeltilmiş kısa kara sakallarıyla magazin kadınlarının ve haliyle yıldızların dikkatini çekmiyordu…

Ama…


Bir mahkeme kararı…

9 yaşındaki Volkan Beyhan’ın ölümüne neden olan sürücüye 5 yıl ceza verildi.

Taksirle ölüme neden olmaktan mahkum olan sanığın cezası 36 bin 500 TL adli para cezasına çevrildi.

Sürücü bu cezayı 20 ayda taksitle ödeyecek…

Ama…

Diyelim ki iktidardan birisine hakaret ettiniz…

Ve…

Cezanız paraya çevrildi…

En çok kaç taksitte ödeyebiliyorsunuz söyleyeyim…

Sadece üç taksitte…

Yani…

İktidar sahiplerinin sözde onurunun (Aslında gururunun) insan hayatından çok daha değerli olduğunu bundan daha iyi ne anlatabilir bilmiyorum…
 

Ne zaman ki Kanal 7’den ayrılıp merkez medyaya (Önce Sabah sonra Hürriyet) geçti…

Çoraplar tamamen atıldı…

Mokasen deri ayakkabılar çorapsız giyilir oldu…

Saçların stili değiştirildi…

Daha doğrusu modernleşti ve hafif dağınık bırakılıp kulak üstlerine de bir miktar indirildi…

Sakallar asla düzgünleştirilmedi…

Çıktığı gibi bırakıldı…

Son zamanlarda yüzünü ince göstermek için çenede daha uzun, yanaklarda daha kısa tutuldu falan…

Ve…

Birden, sihirli bir el onu ünlü kadınlarımızın “çekim merkezi”ne soktu…

Önce Hülya Avşar’la yediği yemeklerle geldi gündeme…

Sonra, Pelin Batu ile “Büyük Aşk” yaşadıklarını duyduk…

Derken…

Dizi filmlerin vazgeçilmez yıldızı (O zaman için öyle olduğu söyleniyordu) Başak Sayın’la anıldı adı…


Yine meselâ bir diğeri…

Akif Beki…

Kanal 7’de çalıştığı dönemi çok fazla hatırlamıyorum…

Tip değiştirip değiştirmediğini de bilemiyorum…


Türkiye nereye gidiyor?..

“Makul şüpheliler” ve “olağan şüpheliler” yandı…

Kim bunlar?..

Muhalefet parti sözcülerinin dokunulmazlıkları olduğuna göre…

Tabii ki öncelikle medya patronları, medya yöneticileri, gazeteciler, köşe yazarları

Ve sonra da…

Cemaate yakın işadamları…

Başka?..

 Cumhurbaşkanı ve siyasal iktidarı eleştiren özel sektör patronları…

Makul şüphe ne?..

Rüşvet almak, rüşvet vermek, kara para aklamak mı?..

Yooo... Hayır…

O suçmalardan dolayı el koyma yok…

Daha önce vardı ve o nedenle Rıza Zarrab’ın ve dönemin Halkbank genel müdürünün mal varlığına el konulmuştu…

İktidar partisi 25 Aralık’tan sonra mal varlığına el koyma tedbir cezasını kaldırdı…

Uzatmayayım…

Makul şüphe şu: “Hükümeti yıkmaya yönelik” olan suçlamalar…

Meselâ...

Diyelim ki bir köşe yazarı ya da X Holding patronlarından biri hükümeti ya da cumhurbaşkanını eleştirdi…

Bir gecede bir mahkeme çıkarılacak... 

“Hükümeti hedef aldığı makul şüphesi” ile yazarın (Patronunun da) veya o Holding’in bütün mal varlığına el konulacak... 

Yönetim kurulu üyeleri de tutuklanarak hapse atılacak…

Ama en azından “huy” değiştirdiği kesin…

Ya da…

Kanal 7 ekranı ankormanlığının genetik yapısının etkisinin ekrandan ayrıldıktan sonra ortaya çıktığı “garanti”…

O da Kanal 7’den istifa edip de merkez medyada yazmaya başlayınca, değerli ve yıldız sanatçılarımızdan Zara ile evlendi…

O günlerde Emine Erdoğan’ın çok yakınlarından birinden duymuş ve okurlarla da paylaşmıştım…

Beki’nin yeni evililiği en çok Bayan Erdoğan’ı öfkelendirmişti…

Çünkü…

Emine Hanım, Akif’in eşini kızı gibi seviyordu…

 

Ve en son:

Erhan Çelik

Onun da Kanal 7’deki konumunu, tipini çok iyi hatırlamıyorum…

Tek bildiğim sakalsız ve evli olduğuydu…

Belli ki “Mazbut” ve “Mahcup” bir genç adamdı; genellikle Fatih/Çarşamba taraflarında tanınıyor, biliniyordu…

Yıldız dünyasıyla ilişkisi olduğuna dair ise “dedikodu” bile yapılmadı…

Ama…

O da merkez medyaya transfer olduktan sonra kendisinden önceki ağabeylerinde olduğu gibi “Kanal 7 ankormanlığı genetik ekisi” altında kaldı…

Gördük işte…

O da artık bir magazin yıldızının kocası…

Sahnelerin ve magazin dünyamızın “en faal” yıldızlarından biri olan Gülben Ergen’le evlendi…

Nikahın üzerinden sadece iki hafta geçti...

Sabah gazetesi Gülben Hanım'ın dört aylık hamile olduğuna ilişkin bir haber geçti...

Gülben Hanım yalanladı...

Bana düşen ise şu atasözünü hatırlatmak:

"Gizli sevişilir, aşikâr doğurulur..."

 

Ey güzel insanlar…

Kanal 7 ekranlarında uzun süre görev yapan bu meslektaşlarımın bu “Ortak Özelliklerini” karıma hatırlattım…

“Sen kanal 7’de hiç çalışmadın değil mi?” diye sordu…

“Yok vallahi” dedim aceleyle ve devam ettim. “Ama sadece bir kere Ahmet Hakan’a konuk oldum…”

"Umarım bulaşıcı değildir" dedi gitti...

Sahi…

Ne dersiniz?..

Bana da bulaşmış olabilir mi o genetik yapıdan bir şeyler?..

NOT: Bu analiz yayımlandıktan sonra olacakları söyleyeyim:

Ahmet Hakan gülüp geçecek, hatta eğlenecek bile...

Akif Beki, şikâyet edecek...

Erhan Çelik, twitterda hakaretler yağdıracak...




Akıl fikir...

Sayın Cumhurbaşkanı
(Mealen) diyor ki:

“ABD’nin amacı IŞİD’le mücadele etmek değil… ABD, bölgedeki petrole el koymak istiyor…”

Ve…

İktidar destekçisi köşelerde ve medyada aynı anda sözleşmiş gibi bu açıklamayı doğrulayan, destekleyen köşe yazıları, manşetler yayımlanıyor…

Bu neye benziyor biliyor musunuz?..

Söyleyeyim:

Adamın biri ortağından yardım istiyor…

Ortağı da yardımcı olmak için adamın evine yardımcılarını gönderiyor…

Tam da o sırada adam kapıya çıkıp medyaya açıklama yapıyor:

“Ortağımın amacı bana yardım etmek değil… O bizim bahçedeki petrol pompasını ele geçirmek istiyor…”

Allah’ım, Ya Rabbim!..

Belli ki Sayın Cumhurbaşkanı akıl tutulması yaşıyor…

Yanındakkilere bari akıl fikir ver…

Amin…



Polisler vuruyor, insanlar ölüyor...   

Enerji tasarrufu nedeniyle elektrikler sık sık kesildiği için, İstanbul başta olmak üzere polislerin işledikleri cinayet sayısı arttı.

Görüşlerine baş vurduğumuz bir sosyolog yazar bunun sebebini şöyle açıkladı:

“Dün gece de yine aynı saatte elektrikler kesilince, ellerinde Kandil’leriyle sokağa çıkan vatandaşların molotof kokteyli atacakları kuşkusuyla öldürüldüklerini düşünüyorum.”

Not: Yeni torba yasa kabul edilirse bu haber ve benzerini çok sık okuyacağız, yazın bir tarafa… 

[email protected]
 

ÇOK OKUNANLAR