İyi ki Posta var... İyi ki...
Devlet’in, sadece “oy sandığında bir pusula” olarak baktığı bir “ASİL YURTTAŞ”…
ADNAN BERK OKAN
Posta Yazı İşleri’ni ve Genel Yayın Yönetmeni Rıfat Ababay’ı elbette ayrıca alkışlayacağım da…
Ama…
Sadece alkışlamak yetmez…
Birinci sayfadan ve neredeyse tam sayfa verdiği haberinin analizi de yapacağım…
2014 yılından 2015’e geçmek üzereyken…
Tam da köprü üzerinde…
Öylesine yürek yakıcı…
Ama…
Bu ülkenim yıllardır değişmeyen en acı gerçeklerinden birini taşıdı birinci sayfa manşetine…
“Alkışlar Rıfat Ababay için” deyip geçilemez…
Haber ne mi?..
Anlatayım…
Diğer gazetelerin hiçbirisinde yer almayan bir fotoğraf…
79 yaşında; yüzü çorak topraklar gibi kurumuş, çatlamış, her bir çatlağında sonsuz acılar yuvalanmış Esma Kaya’nın fotoğrafı…
Devlet’in, sadece “oy sandığında bir pusula” olarak baktığı bir “ASİL YURTTAŞ”…
“Devlet” kim mi?..
Tabii ki Belediye Zabıtası…
Plâkaları “Siyah”…
Başkanları ve meclisleri de halk tarafından seçildiklerine göre…
Elbette “Devlet”…
Acımasız Devlet…
Vahşi Devlet…
Ceberut devlet…
Doğurduğu çocuğu bakamayacağını anladığı için sokağa bırakan anaya benzeyen Devlet…
“Doğurun, daha çok doğurun” deyip, iş rızkını vermeye geldi mi; “bana ne doğurmasaydın” diyen Devlet…
Uzatmadan konuya geçeyim…
Evet…
Esma Kaya 79 yaşında…
Dul…
Kısa bir süre önce kalp ameliyatı olmuş…
Ankara/Kızılay’daki Güven Park’ta güvercin yemi satıyor…
Yani…
Güvercine yem olan darılar, onun ekmek parası…
Hayat sigortası…
Zabıta parka giriyor ve alışıldık ceberutluğuyla, “burada yem satamazsın” deyip, tezgâhı tekmeliyor…
Yemlerle birlikte, tezgâhın üzerinde bulunan 25 lirası da su dolu havuza dökülüyor…
Yardımsever, merhamet duyguları körelmemiş bir vatandaş yaşlı kadının havuza girmesini engelleyip kendi yapıyor o işi…
Madeni olan paraları toplayıp Esma Kaya’ya veriyor…
Efendim…
İçinizden kimileri olaya zabıta açısından bakıp; “Kanun orada yem satmayı yasaklıyorsa zabıta ne yapsın?.. Engellemesin mi” diye sorabilir…
Sorunun sahiplerine “bre vicdan yoksunu!” diye başlamadan şöyle cevap vereceğim…
Deyin ki parkta kuş yemi satmak yasak?..
Deyin ki yasağın cezası var…
İyi de efendiler…
Cezayı tahsil etmek zabıtanın görevi mi?..
Ve…
Cezanın infazı o tezgâhı ve yaşlı kadının ekmek parasını tekmelemek mi?..
Utanın be…
Milyonlarca dolar rüşvet parasının zanlılara teslim edildiği bir ülkede; dul, hasta ve 79 yaşında bir fukara kadının ekmek parasını alıp havuza atmak cezanın infazı mı?..
Yoksa işkence mi?..
Yuh kere yuh olsun o zabıtaya….
Medyaya gelince…
Size daha da yuh…
Dalmışsınız bir kısır siyaset kavgasının içine…
Kimileriniz iktidara, kimileriniz muhalefete tetikçilik yapıyorsunuz…
Asıl sorunları tartışmak, kamuoyunun gündemine getirmek yerine; sevdiğiniz ya da nefret ettiğiniz kimi siyasetçileri övdürüyor ya da sövdürüyorsunuz…
Aslında sizlere söyleyecek o kadar çok sözüm var ki…
Var olmasına var ama…
Susma hakkımı kullanıyorum…