İTÜ'de Budist tapınağı talebine Yeni Akit'ten tımarhane tepkisi

GAZETECİLER.COM - İTÜ rektörü Mehmet Karaca'nın, itü24 sitesine verdiği söyleşide, kampusa cami yapılıp yapılmayacağıyla ilgili soruyu, "İTÜ'ye yakışır, ne çok klasik ne de çok modern bir cami olacak. Sadece cami de değil; isterlerse sinagog da açarız. Yeter ki talep gelsin" sözleri üzerine öğrenciler tarafından açılan Budist tapınağı kampanyasına 16 binden fazla imza toplanmıştı.

Yeni Akit gazetesi yazarı ve Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Orman Fakültesi öğretim üyesi İsmail Bektaş, bugün gazetesindeki köşesinde, "Ben de İTÜ'ye tımarhane istiyorum"  diyerek tepkisini gösterdi.

"DEMOKRASİ VE EŞİTLİK" MODERN SAÇMALIK

"Gariplikler diyarı ülkeme bir yenisi daha eklendi. Ve güzel ülkemin güzide bir üniversitesinde tuhaf bir "vakay-ı biakıl" yaşandı." diyerek başladığı yazısında "demokrasi" ile ilgili olarak "modern saçmalık" yorumunu yapmaktan çekinmeyen Bektaş, Budist tapınağı için imza veren öğrencilerin "dinsiz olduğunu" da ileri sürdü.

Yazısında İTÜ Rektörü'nü "...çıkın ortaya. Lafı dolaştırmadan, eğmeden bükmeden, göğsünüzü gere gere, "İTÜ MASLAK KAMPÜSÜNE DÖRT DÖRTLÜK BİR CAMİ YAPILACAKTIR" demeye de davet eden Bektaş Caminin isminin de "Turgut Özal" olmasını önerdi.

İşte Bektaş'ın yazısından dikkat çeken bölümler:

REKTÖR NEDEN CAMİNİN YANINA SİNAGOG EKLEDİ ANLAMADIM

"Öncelikle, Sayın rektör, acaba ne diye durup durduk yerde, caminin yanına sinagogu ekledi anlayamadım. Eğer şu bildiğimiz modern saçmalıklardan olan "demokrasi ve eşitlik" ilkesinden dolayı ise, açıkça söyleyeyim ki yanlış yapılmış. Yok, eğer inanç hürriyeti bağlamında ele alındı ise yine yanlışlık var. Çünkü cami için talep ve ihtiyaç var. Ancak sinagog için ne talep ne de ihtiyaç var. Anlaşıldığı kadarı ile bu new-Budistler, rektörün bu ince yaklaşımını kavrayamamışlar.

Bilindiği gibi, Budizm beşeri de olsa nihayetinde bir inanç sistemidir. Oysa bu cami karşıtlarının her hangi bir inanç sisteminin müntesibi olmadıkları açıktır. Eğer gerçekten Budist öğrenciler varsa, onların ibadet etmeleri için ihtiyaç duyulan mekân tabii ki sağlanmalıdır. Buna bir sözüm yok. Benim lafım Budistlere tapınak talep ederken cami yapımına karşı olanlaradır.

YOKSA "SPIRITUAL CENTER"LARDAN MI ETKİLENDİ

Ayrıca, Sayın rektörümüzün, bu new-Budistlerin hamlelerine karşı yaptığı açıklamayı da doğrusu anlamakta zorlanıyorum.

Anlaşılan rektörümüz, yurtdışındaki "Spiritual Center (Dini merkez)"lardan etkilenmiş ki merkezden falan bahsediyor. Örnekleri ABD'de var.

(...)

BEN DE TIMARHANE İSTİYORUM DESEM...

Madem İTÜ Maslak kampüsüne istendiği takdirde, Yahudiler için sinagog, Hıristiyanlar için kilise, Budistler için tapınak, Zerdüştler için ateşhane, müşrikler için puthane yapılacak, o zaman ben de ortalıkta başıboş dolaşan aklı-ı evveller için kampüsün boğaza nazır yerine kocaman bir tımarhane istiyorum desem, yapılacak mı?

Eğer cevap hayır olacaksa, bu durumdan anlaşılıyor ki, her isteyenin her istediğini karşılamak, şu eksik beşeri sistem olan demokraside bile mümkün değilken, İTÜ'de hangi statüde nasıl mümkün olacak?

ÇIKIN ORTAYA, LAFI DOLAŞTIRMADAN, EĞMEDEN, BÜKMEDEN...

Son olarak, Sayın rektörüm, lütfen çıkın ortaya. Lafı dolaştırmadan, eğmeden bükmeden, göğsünüzü gere gere, "İTÜ MASLAK KAMPÜSÜNE DÖRT DÖRTLÜK BİR CAMİ YAPILACAKTIR. İSMİ DE (Mesela) TURGUT ÖZAL OLACAKTIR" deyiniz cami üzerindeki tartışmalar da şu sahte Budistlerin ağızları da kapansın.

İTÜ de kurtulsun, siz de rahat edin.