MEDYA KÖŞESİ

İşte şimdi yandın Fatih Altaylı

Haber (İHBAR) yalansa Altaylı "Kamuyu yanıltıcı bilgi vermek" suçundan ceza mahkemesinde yargılansın...

İşte şimdi yandın Fatih Altaylı
ADNAN BERK OKAN - HABER ANALİZ - Sonu "....mış" diye biten haberler ancak kulis yazılarında kullanılabilir.
Ama...
"Ciddi" ve "Güvebilir" olduğunu iddia eden bir gazetede yayımlanmaz...
Yayımlanamaz...
Yayımlanırsa ne olur?..
Haberi yapan muhabir kovulur!..

Deniz Baykal'ın 340 Bin Dolar elden ve nakit ödeyerek bir yat satın aldığına ilişkin haber, Gazete HT'nin birinci sayfasında manşetten verildi...
O kadar da değil...
Haberin altında gazetenin genel yayın yönetmeni Fatih Altaylı'nın imzası vardı...
Deniz Baykal, haberi Altaylı'yı arayarak yalanladı...
Altaylı, yalanlamayı 1. sayfa manşetten vereceğine, kendi köşesinde Baykal'la dalga geçti...

Ben yat limanına yakın bir yerde oturduğumu, adı geçen yatın Baykal veya yakınlarından birine satılmadığını ve piyasa fiyatının da 340 bin Dolar değil, 200 Bin Dolar civarında olduğunu yazdım...
Benden sonra; büyüğümüz, ağabeyimiz ve ben yaştaki bütün gazetecilerin ustası Necati Zincirkıran, araştırdığını yatın Baykal'a satılmadığını açıkladı...
Ve...
Bütün bunlara rağmen Fatih Altaylı ancak kendisinden beklenebilecek bir pişkinlikle "Haberim % 100 doğru. Baykal  benden özür dilesin" diye konuştu TV ekranında...
Yani...
Gazetecilik ilke ve ahlâkını, ayakları altına alıp ezdi, ezdi, ezdi...

Şimdi...
Herhangibir gazete, televizyon veya internet sitesi, Turgay Ciner'le ilgili:
* Sonu "....mış" diye biten her türlü haberi yapmaya,
* 1. sayfa manşetten yayınlamaya,
* TV ise akşam ana haber bültenlerinde bütün Türkiye'ye duyurmaya,
* İnternet sitesi ise "döne döne yayımlamaya" "HAK" kazandı...

Bundan sonra her köşe yazarı,
* Turgay Ciner ve şirketleriyle ilgili "Yalan" haber üretip yorum yapmaya, "HAK" kazandı...
Bundan sonra her internet sitesi:
* Turgay Ciner ve şirketleri (hatta özel hayatı) hakkında sonu "...mış" diye biten haber üretmeye ve  haberden yola çıkıp analiz yapmaya "HAK" kazandı...
Bundan sonra HERKES:
* Maliye Bakanlığına gidip, "Turgay Ciner, yurt dışında 1 Milyar Dolar verip bir maden ocağı satın almış ve bunu borsaya bildirmemiş" diye bir dilekçe vermeye "HAK" kazandı...
Bundan sonra hiç kimse:
* Fatih Altaylı'yı ciddiye almayacağı için Turgay Ciner'i muhatap almaya ve zırt, pırt Maaliye Bakanlığına sonu "...MIŞ" diye biten dilekçeler vererek Ciner Gurubu'nu "rahatsız" etmeye "HAK" kazandı...
Çünkü...

Deniz Baykal
'ın satın almadığı bir Yat için; " (Yatın satın alma bedeli olan 340 bin dolar)  Nakit ve elden ödenmiş" diye yazmak, hem adı "alıcı" olarak anılan Baykal'ı ve hem de adı "satıcı" olarak geçen Gezgin Ailesini Maliye Bakanlığı'na şikayet etmek demektir...
Maliye Bakanlığı ukusal bir gazetede, genel yayın yönetmeninin imzasıyla yayımlanan bu haberi "Açık İhbar" kabul etmeli, adları "alıcı" ve "satıcı" olarak geçen gerçek ve tüzel kişiler hakında soruşturma başlatmalıdır...
Eğer başlatmaz ve konuyu aydınlatmazsa, ben konuyu takip edecek ve Maliye Bakanlığı yetkilileri hakkında "görevi kötüye kullanma" suçlamasıyla şikâyet dilekçesi vereceğim...

Fatih Altaylı'nın haberi doğru çıkarsa, haberde adları "alıcı" ve "satıcı" olarak anılan Baykal ve Gezgin aileleri cezasını çeksin...
Haber (İHBAR) yalansa Altaylı "Kamuyu yanıltıcı bilgi vermek" suçundan ceza mahkemesinde yargılansın...
Aksi halde (bu iş burada kapanırsa) Türk Medyası bağırsaklarını temizleyemez...
Medya ve meydan, Fatih Altaylı'lara kalır...

NOT: İŞİNİ SEVEN GAZETECİLERİN ŞİMDİ YAPMALARI GEREKEN, FATİH ALTAYLI'NIN YATIYLA GEZDİĞİ BU ERTUĞRUL MUSE"NİN KİM OLDUĞUNU  BULMAKTIR. YOKSA BU YAŞIMDAN SONRA O İŞİ DE Mİ BANA BIRAKACAKSINIZ?..

adnanberkokan@gmail.com

Yorumlar