MEDYA KÖŞESİ

İsmet Berkan'dan 'gazeteci listesine' farklı yorum

"Yararlanılacak" ve "Tutuklanacak" gazeteciler polemiğine İsmet Berkan da girdi... Ama farklı bir yaklaşımla...

İsmet Berkan'dan 'gazeteci listesine' farklı yorum

GAZETECİLER.COM
Balyoz Darbe Planı'nın 'gazeteciler listesi' hala medyanın gündeminde!..
'Faydalanılacaklar' listelerinde adı olanların bazıları 'Ben darbeci değilim, darbelere de karşıyım' diye yazılar yazıyor; öteki listede yer alanların bazıları, diğer listedekileri 'Zaten malum kişiler hiç şaşırmadım' diye niteliyor.

Bu tartışma süregelirken şimdi bir katılım daha oldu...
Radikal yazarı İsmet Berkan da tartışmanın içine girdi...
Ama farklı bir yaklaşımla...
Günlerce bu konuyu tartışan gazetecileri eleştirdi.
'Devir değişir, içinde yer alınan listeler de değişir ama bir şey değişmez" diyen İsmet Berkan, bakın o değişmezliği nasıl özetledi?

(...) Birinci gözlemim biraz sinik bir meslek eleştirisi: Yazacak onca mesele varken kendisinden söz etmeyi, kendisi veya meslektaşlarının söyledikleri hakkında kalem oynatmayı bu kadar çok seven başka bir meslek grubu var mıdır acaba?

İkinci gözlemim, böyle listeler hazırlamanın, listeyi hazırlayanlar açısından son derece normal ama bizim mesleğimizin özü itibarıyla son derece ahlak dışı olduğuyla ilgili... 

Bir an için konuyu 'darbe' değil de, bir büyük şirketin övülmesi veya yerilmese bile yeterince övülmemesi, hatta hiç o konudan söz edilmemesi olarak değiştirelim...

Dikkat edin, gazete köşelerinde sık sık başka bazı gazetecilerle birlikte çıkılan, bir şirketin davetlisi olarak yurtdışında bir hayli lüks lokantalarda veya egzotik yerlerde yapılan davet gezilerini okuyorsunuz. Sonuncu büyük davetin yazıları dün de hâlâ vardı gazetelerde.

O şirket, o gazetecileri 'dost' ('yandaş' da diyebiliriz isterseniz) görmüş ve o yüzden seçmiş, buna kuşku var mı? Türkiye'de halkla ilişkiler şirketlerinin başlıca işi, müşterileri olan kurumlara dost gazeteci kazanmak... Kazanılamayan gazeteciler ister istemez 'düşman' (darbede ilk gözaltına alınacak kategorisi yani) grubundadırlar.

Bazen halkla ilişkilerciler müşterilerini 'düşman' denemeyecek ama yeterince dost da olmayan gazetecileri de gezilere çağırmaya ikna ederler, o gezi o gazeteci için sınavdır.

Bunca yıllık meslek hayatımda gezisine gittiği şirketle ilgili objektif bir yazı yazan, biraz olsun eleştirel olan bir gazeteciye rastlamadığımı söylemeliyim. Yazı yazılacaksa mutlaka olumlu olur. Bu, işin ve davet mekanizmasının doğasında vardır; daha başta olumlu yazacak olan, 'dost' olan davet edilir.

Sadece şirket de değil... Başbakanlık da böyle listeler yapar. Bakın Başbakanlık uçağına davet edilen gazete ve gazetecilere. Aynı şeyi herkes yapar. Tek fark, bu 'dost' ve 'istenmeyen' gazeteci listelerinin ya yazılı olmaması veya yazılı olsa bile gizliliğinin çok iyi korunabilmesi, hiçbir zaman sızmamış olmasıdır.

Bunu sadece bizim Başbakanlık da yapmaz; imkânı olsa ABD Başkanı Obama da böyle bir kısıtlama uygulamak, sevmediklerini uçağına almamak ister. Nitekim Obama, taraflı yayın yapıyor diye uzun süre Fox News kanalına çıkmadı, Beyaz Saray bu kanalın sorularına cevap vermedi, yani boykot uygulandı.

Mesele şu: Gazeteciler, köşe yazarları bizde kişisel olarak da siyasi pozisyon sahibi insanlar ister istemez.

Ve çoğu zaman sahip olunan siyasi pozisyonlar, onların gazeteciliklerini gölgeleyebiliyor.

Yani mesleğinin gerekleriyle kendi siyasi pozisyonu arasında bir çelişki doğduğunda mesleğine değil siyasi pozisyonuna sadakat gösteriyor köşe yazarı gazeteci.

Böyle olunca da, o listelerde adı şöyle veya böyle yer bulmaya başlıyor.
Bugün bu listede, yarın ötekisinde... Devir değişir, içinde yer alınan listeler de değişir ama bir şey değişmez: O listelerde yer alınır.

ÇOK OKUNANLAR
Yorumlar