İsmet Berkan, Sebati Karakurt
Hürriyet
Diyarbakır Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağının 28. günü. Asker ve PKK'lı teröristler arasında çatışmalar sürerken, İsmet Berkan ve Sebati Karakurt Sur'a gitti.
Sur'un sokaklarına girdiler... İsmet Berkan yazdı Sebati Karakurt fotoğrafladı.
Bu iki gazeteciyi günün muhabiri seçerken, bazı izlenimlerini burada sizlerle paylaşmak istiyoruz:
Dün sabah zırhlı bir polis aracının içinde Dağkapı'dan Sur'a, Gazi Caddesi'ne girdiğimizde hissettiklerimi anlatmam zor. Bomboş bir cadde. Her sokak başına mevzilenmiş polisler ve etrafta yüzlerce, evet yüzlerce kedi.
***
Caminin avlusuna girmezden önce etraftan bulunduğumuz yere doğru ateş açılıyor. Üstelik yasaklı taraftan değil, caddenin sokağa çıkış yasağı uygulanmayan öteki tarafından geliyor mermiler. Duvar diplerine sığınıp bekliyoruz, bekçi kapının kilidini açıyor, avluya giriyoruz, resimler çekiliyor ve araca binip uzaklaşıyoruz. Bu avluyu daha önce hiç boş görmediğimi hatırlıyorum sonra. Şimdi bomboş, insansız.
***
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin öldürüldüğü sokağa ve dört ayaklı minareye kaçamak bakıyoruz; polisler araçtan inip o sokağın fotoğrafını çekmemize izin vermiyor, “Çok tehlikeli” diyorlar. İlerideki yüksek binalarda keskin nişancı olabilirmiş...
***
27 günde mahallelerin, sokakların, barikat, hendek ve perdelerin yarısına girilmiş. ‘Kaç tane hendek, barikat vesaire var’ diye soruyorum, cevap çarpıcı: “400 civarında...”
Sur'un sokaklarına girdiler... İsmet Berkan yazdı Sebati Karakurt fotoğrafladı.
Bu iki gazeteciyi günün muhabiri seçerken, bazı izlenimlerini burada sizlerle paylaşmak istiyoruz:
Dün sabah zırhlı bir polis aracının içinde Dağkapı'dan Sur'a, Gazi Caddesi'ne girdiğimizde hissettiklerimi anlatmam zor. Bomboş bir cadde. Her sokak başına mevzilenmiş polisler ve etrafta yüzlerce, evet yüzlerce kedi.
***
Caminin avlusuna girmezden önce etraftan bulunduğumuz yere doğru ateş açılıyor. Üstelik yasaklı taraftan değil, caddenin sokağa çıkış yasağı uygulanmayan öteki tarafından geliyor mermiler. Duvar diplerine sığınıp bekliyoruz, bekçi kapının kilidini açıyor, avluya giriyoruz, resimler çekiliyor ve araca binip uzaklaşıyoruz. Bu avluyu daha önce hiç boş görmediğimi hatırlıyorum sonra. Şimdi bomboş, insansız.
***
Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi’nin öldürüldüğü sokağa ve dört ayaklı minareye kaçamak bakıyoruz; polisler araçtan inip o sokağın fotoğrafını çekmemize izin vermiyor, “Çok tehlikeli” diyorlar. İlerideki yüksek binalarda keskin nişancı olabilirmiş...
***
27 günde mahallelerin, sokakların, barikat, hendek ve perdelerin yarısına girilmiş. ‘Kaç tane hendek, barikat vesaire var’ diye soruyorum, cevap çarpıcı: “400 civarında...”
